Hellüü!!!!
11'inci bölüme hoşgeldiniz canlar. Bu bölümde bakalım neler okuyacaksınız....
Savaş ve İzem'in arasındaki bağ hakkında düşündükleriniz nelerrr???
"İncinmiş kalpler iyileşir miydi?" -İzem Karasu.
🎶Dedublüman - Sen Bilmezsin 🎶
🎶 MIIA - Dynasty 🎶
İyi okumalar'
~~~
Tik tak. Tik tak.
Elimde minik bir çakı vardı. Ucu bir o kadar keskindi. Bu çakı koleksiyonumun değerli parçalarından bir tanesiydi. Deriye dokunduğu an kanların oluk oluk çıkmasına sebep olurdu. Bir insanın organlarını sadece bu çakıyla deşebilirdim.
Tik tak. Tik tak.
Bu oyunun sonunu getirmek için herşeyi yapacaktım.
"Sorgu odasında görüşelim Alp." Konuştuğum kişi Savaş Alp Alakurt'tu. "Ama dikkat et, kimseye haber verme ve kimseye görünme." Beni dikkatle dinliyordu. "Ajanları buldum. Sonunda bu oyunun sonunu getireceğiz."
"Sen geç sorgu odasına, ben beş dakikaya ordayım Savcı Hanım."
Alp ve Savcı Hanım.
Aramayı kapatıp telefonumu pantolonumun cebine koydum. Elimdeki çakıyı sımsıkı tutarken odamdan çıktım.
Topuklu ayakkabılarımın sesi koridorda yankılanıyordu. Koridorda kimse yoktu. Askeriye her zamankine göre daha sessiz ve ürkütücüydü. Koridordan sola doğru saptım. Sorgu odası biraz arka taraflarda kalıyordu. Yani o koridor diğer koridorlara göre daha ürkütücü, karanlık ve soğuktu.
Sorgu odasına gitmek için bu koridoru dönecek ve önüme çıkan ilk odaya girecektim.
Koridorun sonundan döndüğüm an bir el ağzıma kapandı. Sırtım sertçe duvara yaslanırken boğazıma değen soğuk silah namlusunu hissettim.
"Tik tak...Kendi kazdığın kuyuya düştün."
Karşımdaki siyah gözlere sahip adama baktım. Üzerinde simsiyah bir kapşonlu ve haki yeşili pantolon vardı. Ağzına siyah maske takmış, ellerinde siyah deri eldiven vardı. Kafasına kapşonlunun şapkasını örtmüştü.
"Sence de ölmek için çok güzel bir gün değil mi?" diye sordu keyifli sesiyle. "Senin canını benim almamı istediler. Seni öldürmenin karşılığında beş yüz bin para alacağım." Histerik bir kahkaha attı. "Evet, ajanlardan birini buldun ama yakalandın. Oyunun sonu senin için bitiyor. Ama bizim önümüzde oyunun bitmesi için daha çok yol var. Cehenneme gittiğinde bize yukarıdan yardım gönder olur mu?" Tekrar kahkaha attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN İZİ
General FictionYağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmama...