0.4

55 9 8
                                    

Harry heyecandan yerinde duramıyordu. An itibariyle Kasım ayı gelmişti ve ilk maçlarına kısa bir süre kalmıştı. Bunun yanı sıra Malfoy'un çevirdiği dolap neyse işin içinde Snape ve babası da vardı Harry için bu daha da ciddi hale getiriyordu durumu.

Hermonie'nin olanları anlattığında söylediği şeyi hatırladı. "Eğer baban işin içindeyse bir sorun yoktur Harry. Aile laneti tabiri kişisel bir soruna benziyor ve bence kurcalamamalısın."

Ve bu Harry için herhangi bir anlam taşımıyordu. Şu an bahçede sarışın Slytherin'i takip etmesi bunun resmi bir kanıtı olabilirdi.

Öğle yemeğinden tek başına ayrılan genci gördüğü gibi yemek salonundan çıkmış, yatakhanelerine koşmuştu. Görünmezlik pelerinini alarak haritadan sarışın çocuğun nerede olduğunu izlemişti.

Onu yasak ormanın girişinde bir ağacın altına kadar haritadan takip etmişti. Çocuğun adımları kağıt parçası üzerinde sabitlendiğinde ise koşarak yatakhaneden çıkmış yasak ormanın girişine koşmuştu.

Şimdi ise Draco Malfoy görüş açısındaydı. Sırtını büyük bir ağaca yaslamış yerde oturuyordu. Sol eli kendisine çektiği dizine yaslanmış, okuduğu kitabı tutmaktaydı. Sağ eli ise cübbesinin üzerine çıkarak vücudunun yanına kıvrılan kar beyazı bir kedi yavrusunun üzerindeydi.

Harry şaşkınlıkla bakakaldı. Draco'nun yüzünde yorgun ama huzurlu bir tebessüm vardı. Sakince kitabını okurken kedi seviyordu ve bu manzara Harry için şaşırtıcıydı.

Olduğu yerden hareket etmeye cesaret edemedi. Ses çıkartıp çocuğun huzurlu ifadesi bozmak ve yakalanmak istemiyordu.

Draco sakince kitabının son sayfasını çevirip gözlerini kitapta gezdirdi. Dudaklarını memnuniyetsiz bir tavırla büzerek kitabı kapattı. "Sen ne dersin?"

Harry bir an kendisine sorduğunu sanarak irkildi. Draco yanındaki kediye doğru eğilerek onu avucuna alırken mırıldandı. "Sence intihar ederek her şeyden kaçmış olmadı mı Eire? Hiç cesurca değildi."

Küçük kedi tiz bir miyav sesiyle Draco'nun göğsüne patilerini vurdu. Draco onu ciddiyetle izliyordu. "Bence de, daha iyisini yapabilirdi."

Kedinin başka bir miyav sesiyle Draco omuz silkti. "Mugglelar kitap işinde fazla dramatik. Ama güzel yazıyorlar."

Harry bugün daha ne kadar şaşıracağını gerçekten merak ediyordu. Sarışın çocuğun cübbesinin yakasını çekiştirmesi izledi. "Hava serinledi Eire."

Beyaz kedi doğrudan Draco'nun boynuna doğru tırmanırken Draco yakasını genişlettiği giysiyi kedinin üzerine dikkatle örterek onu boynuna yatırdı. "Seni yuvaya bırakma zamanı. Derse gitmem gerekiyor."

Harry nefesini tutarak sarışın çocuk ayağa kalkmasını izledi. Bir elinde kitabı varken zarif bir hareketle üstünü silkeledi. Boştaki elini boynuna götürüp kediye yakın tuttuğunu gördüğünde hafif bir hayranlık hissetmişti.

Draco yavaş hareketlerle yürümeye başladı. Harry gerginlikle etrafa bakarken Draco sessizce yanından geçip gitti. Harry yavaşça arkasına dönüp uzaktan takip etmek için sarışınla arasına mesafe girmesini bekledi.

Draco Malfoy yavru kediyi annesinin yanına yuvasına bırakırken tüm kedileri sevmiş, hepsiyle oynamıştı. Harry onun bir kedi insanı olmasına fazlasıyla şaşkındı.

Küçük adımlarla peşinden ilerlerken arka bahçeye açılan sütunlara yaklaştılar. Arkadaşlarının geçen sefer oturdukları çimenlikte olduğunu gören Harry yönünü oraya doğru çevirecekti.

Blaise Zabini telaşlı bir şekilde yanlarına doğru koşmasaydı eğer öyle yapacaktı. "Draco, Merlin aşkına ne öğrendiğimi tahmin bile edemezsin."

Gris ÉmeraudeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin