Gris Émeraude

1.8

Noel tatilinden döneli henüz birkaç gün bile olmamışken Potter-Black kardeşler soluğu müdirenin odasında almışlardı.

Harry oturduğu koltukta etrafa sakin sakin bakarken Antares gergindi. Karşı karşıya oturan iki kardeşin sessizliklerinin sebebi müdireye karşı duydukları derin saygı ve korkuydu.

"Pekala Antares Black, arkadaşlarına sergilediğin saldırgan tutumun sebebini öğrenebilir miyim?"

"Geldiğimden beri ne anlatıyorum ben?" Harry kaşlarını çatarak kardeşine ters ters baktı. Harry'nin bakışları yüzünden Antares oflayarak cübbesinin yakasını gevşeltti. "Uygunsuz konuşmalarına şahit oldum, onları susmaları için uyardım ama susmadılar. Yanımdaki arkadaşıma hoş olmayan şeyler söylemeye başladılar ve kendimi tutamadım."

Müdire hanım kaşlarını hafifçe çattı. Beyazların fazla olduğu siyah detaylı saçlarının önüne gelen bir kısmını kulağının arkasına alırken koltuğunda biraz daha dikleşti. "Uygunsuz konuşmalar?"

"Evet, hoş olmayan şeyler."

"Bak Antares, ele avuca sığmayan bir çocuk olduğun gerçeğinin yanı sıra kavga düşkünü biri değilsin. İlk kez yaramazlık dışında bir sebeple karşımda oturuyorsun ve haklı bir sebebin olduğuna inanmak istiyorum o yüzden açıklayıcı ol."

Antares başını olumsuz anlamda sallarken belli belirsiz kardeşine bir bakış atmıştı. Mudire McGonagall Harry'e sakin bir bakış atıp küçük çocuğu es geçti. "Sen neden kavgaya dahil oldun Potter?"

"Kardeşim kavga ediyordu." Sanki çok açık bir şey sorulmuş gibi omuz silkti. "Oturup izleyecek halim yoktu."

Müdire hanım derin bir nefes alıp verirken Harry'e kapıyı işaret etti. "Bizi biraz yalnız bırak Harry."

Harry tereddütle kardeşine baktığında Antares'in ona bakmadığını görmüştü. Yavaşça yerinden kalktı. "Antares şiddet seven biri değil Profesör, ben de sadece onu korumak istemiştim. Sebebi ne bilmiyorum ama haksız olmadığından eminim."

Müdire birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra Harry'e kapıyı işaret etti. Harry sessizce odadan çıktığında kapının önünde bekleyen sarışın tarafından esir alınmıştı. "Harry, Antares nerede?"

"İçeride Chris." Harry gergin çocuğun omzuna dokunup dikkatle ona baktı. "Antares neden kavga ettiğini benim yanımda anlatmadı. Bana nedenini söyler misin?"

Birkaç saniyelik sessizlikten sonra sarışın çocuk başını iki yana salladı. "Üzgünüm Harry ama Antares anlatmadıysa benim söylemem de uygun olmaz."

Harry yüzünü buruşturarak geriye çekildi. "Mükemmel."

"Müdire çok kızdı mı?" Harry başını iki yana salladı. "Hayır, Antares'le düzgünce konuşmak için beni gönderdi."

Chris eliyle yakasını çekiştirdi. "Benim yüzümden oldu. Konu bana gelmseydi eğer Antares kavgayı büyütmeyecekti."

"Kendini suçlama Chris. Eğer Antares kavgaya sebep olarak gördüyse hak etmişlerdir."

"Uslu duracağına söz vermiştim ama benim yüzümden müdirenin odasında buldu kendini."

"Tekrar ediyorum Chris, senin yüzünden değil senin için. Arada fark var ve sorun yok."

Chris sessizce başını sallarken merdivenlerden bir ses geldi. "Harry?"

Harry başını kaldırdı. Kendilerine doğru hızla gelen Draco'ya doğru ilerledi. "Ne oldu?"

"Kavga ettik." Gerginlikle Draco'ya baktı. "Antares içeride."

"Ne kavgası?" Draco Harry'nin çenesini tuttu. Yüzüne dikkatlice bakıyordu. "Bir şey oldu mu size?"