Harry heyecanlı bir ifadeyle maçı izlerken yanından yükselen tezahüratlara katılmamak için kendisini zor tutuyordu.
Babası James hemen solunda oturuyor, ısrarla küçük oğluna yüksek sesle tezahürat yapıyordu. Regulus öğretmenlerin yanında oturmak zorunda olduğu için sessizliğini koruyor olsa da maçı büyük bir dikkatle izlediğini gayet belli ediyordu. "Ve Slytherin takımı bir quaffle'ı daha çemberden geçirdi! Ravenclaw takımı bugün modunda değil gibi duruyor!"
Harry maç sunucusunun söylediklerine istemsizce katıldığını hissetmişti. "Hadi ama Dray! Bitir artık şu maçı!" Yan tarafından gelen Pansy'nin sesiyle bakışları Draco'ya yöneldi. Süpürgesiyle gökyüzünde bir kartal gibi süzülüyor, bir saniye duraksamadan sahanın etrafında dönüyordu. Snitch'in nereden çıkacağı tahmin edilemez olduğu için Harry onun taktiğini mantıklı bulmuştu.
Bakışları karşı takımın arayıcısına yöneldiğinde onun da pek iyi görünmediğini fark etti. Hermonie'ye dönerek fısıldadı. "Rawey'in bugün neyi var sence? Biraz şey duruyor."
"Gergin, sinirli, sert, agresif, gıcık?"
Harry göz devirse de arkadaşının dediklerini onaylayarak başını salladı. "Bilmiyorum Harry ve Rawey'den pek haz etmem biliyorsun. Maçı tamamen Slytherin takımını tutarak izliyorum. Tüm pozisyonlar için."
Harry önüne dönmekle yetindi. "Ben de Herm."
Maç oldukça sert bir şekilde devam ederken Harry Draco'nun alçaldığını fark etti. Snitch'i görmek için gözlerini sahada gezdirse de Draco'nun fark ettiği şey her neyse onu fark etmiş değildi.
Draco takım kaptanını omzundan tutarak bir şeyler söyledi. Takım kaptanı sinirli bir şekilde sarışını ittirmiş, Draco gökyüzüne yükselirken bağırmıştı. "Dikkatli ol!"
Pansy çatık kaşlarla sahaya bakındı. "Ne dönüyor orada?"
Harry aynı şeyi merak ediyordu. Bir süre sonra altın snitch'in ortaya çıkmasıyla maç daha da sertleşmişti. Harry Draco'nun snitch'in peşinden ilerleyişini yoluna çıkan tüm bludger ve diğer engelleri iyi bir şekilde atlatışını heyecanla izledi.
Draco yükselmek için süpürgenin ön kısmını havaya kaldıracağında göğsüne çarpan bir quaffle yüzünden dengesi bozulur gibi oldu. Beyaz büyük top saha sınırları dışına düşerken hakem müdahale etmek için maça dahil olmuştu.
"Aptal Ravenclawlar." Pansy geriye yaslanırken yüzünü buruşturdu. "Draco bir çembere mi benziyor beyinsizler."
Harry dikkatle sarışın çocuğun sert çehresine bakıyordu. Top bir bludger olmasa da göğsüne sert çarpmıştı. Draco'yu göz hapsine aldığı birkaç dakika içinde gri gözler tribündeki yeşilliklere değdi. Harry elini istemsizce göğsünün sol kısmına değdirirken Draco belli belirsiz ona göz kırpmıştı.
Maçın kaldığı yerden devam etmesi çok uzun sürmedi. Draco bu defa öncekinden daha hızlı davranırken snitch'i yakalamak için süpürge üzerinde diğer arayıcıyla uzun bir süre mücadele ettiler. Yine de dakiklar içinde elindeki snitch'i türbinlere göstererek çığlıklara sebep olan Malfoy'du.
Pansy sevinçle yerinden kalktı. Ona eşlik eden Hermonie'ye sarılmak için zaman kaybetmedi.
Harry yanında oturan babasının sevinçle tezahürat etmesine eşlik etti. Tribünlerini hızlıca terk edip sahaya ilerlediler. Harry yeşillerin çoğunlukta olduğu insan selinde kardeşini Chris'in kolları arasında buldu. Chris quidditchle ilgilenmiyordu yine de izleyiciler arasında maçı hevesle takip etmişti. Harry ikiliyi bölmemek için kendisini geride tuttu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gris Émeraude
Fanfic{Drarry} "Sana ait olan seni bulur derler, beni bulman uzun zaman aldı." Harry'e göre hayatı oldukça iyi bir şekilde ilerliyordu. Her daim yanında olan büyük bir ailesi, aralarından su sızmayan bir arkadaş grubu ve çocukluğundan beri hayallerini sü...