1.0

46 11 8
                                    

Hogsmeade gezisinden dönen öğrencileri Regulus Black ve Severus Snape karşılamıştı. Onları şatoya aldıklarında Antares Slytherinlerle zindanlara inmeden hemen önce kardeşine sarıldı. Harry kardeşinin ani sevgi gösterilerine alışkın olmadığı için şaşırmışsa da belli etmedi. Kardeşine sarılarak karşılık verdi. "Geçen gün bahçede çok yüklendim sana, üzgünüm. Sadece senin benim için ne kadar değerli olduğunu bilmeni istedim abi."

"Ant." Harry çocuğun saçlarına bir öpücük bıraktı. "Seni bu dünyadaki her şeyden daha çok seviyorum, aksini sakın düşünme olur mu?"

Antares kardeşinin kolları arasından çıkarken sırıttı. "Ben Antares Regulus Black'im. Bir gün herkes beni sevecek."

Harry sırıtarak başını salladı. Chris arkadaşının omzuna kolunu sararken yanağını sıkmıştı. "Yürü bakalım küçük Black, umarım o kara gün hiçbir zaman gelmez."

"Kıskanıyorsun oğlum beni!"

Pansy ve Blasie Gryffindorlarla vedalaşarak koridordan ayrılırken Harry Draco'ya göz kırptı. "İyi dinlenmeler Malfoy."

Draco başını yavaşça salladı. Sakin ve huzurlu bir ifadesi vardı. "İyi dinlenmeler Potter."

Slytherin ve Gryffindorlar koridorun zıt kısımlarında yürürken Harry köşeyi dönmeden hemen önce arkasını döndü. Kendisi gibi köşeyi dönecek olan çocuğa seslendi. "Malfoy!" Sarışın kendisine dönerken Harry'nin gülüşünü görünce ne saçmalayacağını merak etmişti. "Şu çocuk işini düşünmeyi unutma!"

Harry Draco'nun göz devirmekle yetineceğini düşünmüştü. Çocuk omuz silkerek koridoru dönmeden hemen önce yüksek sesle konuşup ortadan kaybolmuştu. "Hamile kalabildiğinde gel Potter, yaparız!"

Harry şokla köşeyi dönen çocuğun ardından bakarken Ron da en az onun kadar şaşkındı. "Siz- çocu- Merlin aşkına!"

"Harry?"

Harry kendisine bakakalan Gryffindor ve Slytherinleri gördüğünde hızla arkasını döndü. "Yok olma büyüsü neydi Hermonie?"

Hermonie gülerek çocuğun arkasından ilerledi. "Bilmiyorum Harry ama istersen Bay Black sana yardım eder."

Harry arkasına kısa bir bakış attığında babası ve Snape'in tuhaf bir şekilde kendisine bakıyor olduğu gördü. "Merlin! Çık mezarından ve lanetle beni!"

Harry yatakhanesine koşarken Ron şaşkınlıkla arkasından bakmıştı. Hermonie gülerek Ron'un koluna girdi. "Malfoy ve Harry hakkında ne diyordun Ron?"

"Ben amca olmak için fazla gencim Herm."

Hermonie küçük bir kahkaha attı. Ortak salona vardıklarında Harry'i şöminenin başında buldular. Hermonie ve Ron yanına geçip otururken Ron hâlâ tuhaf bir şekilde arkadaşına bakıyordu. "Ron, Merlin aşkına şaka yapıyorduk bakma öyle."

"Bana pek şaka gibi gelmedi Harry."

Harry yüzü kızarırken omuz silkti. Hermonie iki arkadaşına bakarken hafifçe öksürdü. "Size bir şey söylemem gerekiyor."

"Lütfen bir çocuk şakası daha olmasın Herm!"

Hermonie göz devirdi. "Tam olarak değil."

"Neymiş Hermonie?" Hermonie iki arkadaşının da ilgisini kendine odaklandığında yavaşça gülümsedi. "Pansy."

"Ne olmuş ona?"

Hermonie omuz silkti. "Güzel bir kız, eğlenceli. Biraz agresif ama zeki ve tatlı. Ayrıca çok zevkli ve komik."

Harry şaşkınlıkla arkadaşına bakarken Ron anlamsızca baktı kıza. "Yani?"

"Pansy'den hoşlanıyor yani Ron nesini anlamadın?"

Gris ÉmeraudeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin