14- Kavga

1.2K 93 55
                                    

Yorum yapar mısınız :(

Yorum yapmayıp yeni bölüm isteyenler sinirimi bozuyor kamu spotu bitmiştir gqthqjtwwyjulel

***

Önümde duran kahve fincanın kulbuyla oynarken arada bir de etrafımı kesiyordum isteksiz bir şekilde. Aslında isteksiz de sayılmazdım, gerilmiştim.

Biz niye oturup kahve içiyorduk mesela?

"Benden mi çekiniyorsun?"

Karşımdaki çocuğun bendeki garipliğin farkına varmaması adına ettiğim sıra sıra dualar beni maksimum buraya kadar taşımış olmalıydı. Bu sefer yüzümü ona çevirip hafifçe tebessüm etmiştim. "Yok" dedim inanılmaz bir beceriksizlikle. Yalan söylemeyi asla beceremiyordum. "Niye çekineyim?"

"Bilmiyorum, sadece sormak istedim."

"Siz bir şey konuşmayacaksanız ben bir şey sormak istiyorum." Kaşları yukarıya doğru kavislendi ilk etapta. Masadan uzakta tuttuğu sigarasını da küllüğe bastırıp söndürdükten sonra bana baktı tekrardan. "Asaf ile alakalı bildiklerini anlatırsan sevinirim. Nasıl biri olduğunu falan işte."

"Neden yapayım ki bunu?" Cidden merak ediyormuş gibiydi bu sorunun cevabını. "Yani konuştukça tanırsın zaten, araya girmeme gerek var mı?"

"Yok mu?"

"Tanıdığım biri hakkında sana karşı objektif bir yorum yapabileceğimi sanmıyorum. Sen tanısan daha iyi olur." Önündeki kahve fincanından bir yudum aldı bu konuşmadan sonra. "Herkes aynı kişilerden hoşlanmaz, bu yüzden anlatma taraftarı değilim. Yanlış anlıyorsan anlama."

"Yanlış anlamıyorum ama" Diyecek bir şey bulamadığım için sustum ve kesik bir nefes çektim ciğerlerime. Onunla konuşmak keyifliydi, hoşuma da gidiyordu. İlk etapta bir başkası sanarak konuşma başlattığım doğruydu fakat şimdi de kendimi kaptırmaya başlamıştım işte. İlgiye aç biri de değildim aslında, neden ilgisinin hoşuma gittiğini de bilmiyordum. "Az çok nasıl bir profil olduğunu anlatabilirsin bence."

"Nasıl bir profil istediğini anlat ve evet, hayır diyeyim. Daha sağlıklı olur."

"Sen gibi olmasın bir kere." İstemsiz kurduğum cümle Gökalp'te bariz bir sinir yaratınca gözlerimi kaçırdım ondan. "Yani çok iyi birisindir muhakkak, babacan tavrın falan da var, güven de veriyorsun ama zıt karakterleriz biraz." Yeterince toparladığımı hissettiğim için biraz bozmak adına bir hamle daha yaptım. "Sevmiyorum o yüzden seni pek."

"Ben durduk yere yine laf yedim" Gülüp parmaklarıyla masada ritim tuttu Gökalp. "Cidden her konuyu nasıl bana getirebiliyorsun?"

"Konuyu sana getirmiyorum, soruna cevap veriyorum."

"Benden nefret ettiğinin farkındayım ve inan bana umurumda da değilsin. Sadece her fırsatta yüzüme vurma yeterli, diğer türlü geri dönülmez şeylere sebep olursun." Kaşlarım kalkınca tehditkar bir bakış attı Gökalp bana. "Ben de senden nefret edersem kan çıkar, bilgin olsun. Bu seneyi olaysız halledelim de sen kimle ne yaparsan yap sonra."

"Seni sevmek zorunda değilim." Sakindim bu sefer, döver gibi konuşmayacaktım. "Saygı duymak zorundayım ve yeterli saygıyı da duyduğumu düşünüyorum."

"Kişisel alanlarımı ihlal edince saygı duymuş olmuyorsun. Bir insanı soru çözmek için uyandırmak saygı tanımlamasında yeri olan bir durum değil." Masaya doğru eğilip sinir bozucu bir şekilde gülümsedi. "Sen basbayağı beni kullanıyorsun."

"Seni kullanmıyorum."

"Aksini ispatlayacak tek bir delilin var mı?"

Düşündüm bir müddet. Aslında düşünülecek bir şey de yoktu, herhangi bir ispatım yoktu ama vakit kazanmak istemiştim. Onu kullanmıyordum ama kullanmadığımı ispat edebilecek veri de yoktu, harikaydı gerçekten.

Part Time Aşk | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin