Keyifli okumalar, oy ve yorumlarınızı bekliyorum ♡
Serdar Ortaç- Ben Adam Olmam
***
Karamsarlık ve öfke, şu an ikisinin de kesiştiği noktada sayılırdım. Ne yapacağımı bilmiyor olmam bir kenara bırakılırsa aptal gibi neden abimi takip ettiğimi de bilmiyordum.
Neyime güveniyordum mesela? Abimin illegal ortamlardan kopamayacağını nasıl akıl edememiştim, tüm bunlar da sorulması gereken bambaşka sorulardı.
"Kızım burası pek tekin bir yere benzemiyor ama" diyen taksici abi odağımı dibinde durduğumuz kalabalıktan ayırınca keskin bir şekilde yutkunup çıkmadan önce son anda aldığım kol çantama ellerimi bastırdım.
Şu anda evde oturup test çözüyor olabilirdim işte, kendim kaşınmıştım.
Bangır bangır çalıyor olan müzik de iyiden iyiye beni strese soktuğu vakit geri dönüşümün olmadığını da biliyordum aslında. En başında bir ahmaklık yaptıysam cezasını çekecektim. "Arkadaşımı da çağırdım abi" dedim hayatımın en saçma bilgilendirmesini geçerek. Elin taksicisine manyak bir ruh hastası olmadığımı kanıtlamaya çalışıyordum aklımca. "Biraz daha beklemem sorun olmaz umarım."
Sorun olacağı söylense de pek umursamayacağım için hiçbir tepki vermeden devam ettim beklemeye. En sonunda Deniz geç kalacağına dair ufak bir bilgilendirme geçince, taksiciyi de daha fazla oyalayamayacağımı anlayarak inmiştim arabadan.
"Son zamanlarda fazla akılsızsın sen." diye mırıldandım kendimi zorbalamak istediğim için. Bu tarz ortamlarda ne işim olurdu ki benim? Ben küçükken kendinden çıkan dışkıdan korkup ağlamış kızdım neticesinde, ne diye boyumdan büyük işlere aptal gibi birden girmiştim ki?
Fark edilmeyeceğimi umduğum bir köşeye gidip bulduğum ilk ağaca tünedim fazla dikkat çekememeye çalışarak. Aynı zamanda da abimi dikizliyordum, madem başımı belaya sokmuştum girdiğim belaya değse güzel olurdu.
Gerçi geldiği açık hava mekanın iyice içine girse ilerleyemeyeceğimi de biliyordum ama öylesine de olsa içsel bir racon kesmek istemiştim işte.
Etradta gezdirdim gözlerimi anlık olaeak. Herkes çok garipti. Kızlar açık giyinmenin sınırındalardı, bayağı çıplaklardı. Onların bulunduğu ortama eğer ki olduğum hâlde giriş yaparsam üzerimdeki peluş montumla muhtemelen çok dikkat çekerdim. Erkekler zaten abimden alıştığım fenotipe yakın oldukları için pek garipsememiştim onları. Tabii abim ne kadar normaldi, orası tartışılırdı.
Elimde çalması adına tuttuğum telefonum birden çalmaya başlayınca ikinci kez çalmasına izin vermeden hemen yanıtladım aramayı. "Senin ne işin var böyle yerlerde?" diye sormuştu Deniz telefonu açtığı anda, o da şaşırmış olmalıydı. "Kızım burada bizi çiğ çiğ yerler, etimiz ne budumuz ne bizim." dediği anda ona hak versem de geri dönüşü olmayan bir yola çoktan girdiğim için susmayı tercih etmiştim. "Alayım seni gidelim hadi, çık neredeysen."
"Benimle gelmezsen tek kalırım."
Tek kalamazdım ama tehdit ediyordum işte, belki yerdi.
"Eylül sen burada ne yapacaksın?" diye sordu haklı bir isyanla. "Tamam çirkefsin, yellozsun falan ama burası sana bile fazla."
"Ağzını yırtarım senin bak, gitmiyorum ben bir yere. Sen çok gitmek istiyorsan gidebilirsin." Bir süre karşı tarafın konuşmasını bekledim bu cümlelerden sonra. Cevap gelmeyince telefonu kulağımdan çekip ana ekrana bakmıştım, hâlâ açıktı telefon. Neden konuşmuyordu acaba? Telefonu tekrardan kulağıma yaslayıp tam neden konuşmadığını soracakken kafamın neredeyse tamamını kaplayan bir el beni saklandığım ağacın arkasından çıkarınca konuşma gereği de duymamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Part Time Aşk | Texting
Short Storybubirfakehesap: Selam bubirfakehesap: Rahatsız olmayacaksan yaşını öğrenebilir miyim acaba? bubirfakehesap: Part time motorculuğunun yanına bir de part time aşk eklemek isterim de (: