43- Tanıdık Hırsız

747 79 24
                                    

Keyifli okumalar, yorum bırakmayı unutmazsak sevinirim ♡♡

Bahadır Sağlam- Senden Geriye

***

Çözdüğüm denemeyi kenara atıp telefonumu aldım elime bıkkınca. Gökalp'e haber versem iyi olurdu. Daha üç saat önce dışarı çıkacağımıza dair sözleşmiştik ama birden modum düştüğü için çıkasım da kaçmıştı.

Yaşadıklarıma uzun bir süredir yabancılık çekmemdi aslında mesele de. Tüm olanlara alıştığım için tepki vermeyi reddediyordum içten içe. Ama normal değildi işte. Yaşadıklarım, birden gelişen şeyler... Bana çok yabancıydı.

Hatta bunlar kaçtığım şeylerdi.

Yine de kaçarak bir yere varamayacağımı bildiğim için Gökalp'e haber vermeyi reddedip herhangi bir soru bankamı önüme çekip telefonumdan da bir şarkı başlattım. Gökalp'le buluşacaktım, ondan kaçarak bir şeyleri düzeltemezdim. Sıkıntımı belki ona anlatırsam bana yardımcı olabilirdi.

Gerçi ben bile neye sıkıldığımı bilmiyordum.

"Eylül, şu şarkının sesini biraz kes!"

Bu annemdi. Dinlediğim şarkılarla hep bir takıntısı olurdu. Bu takıntı da hep benim can sıkıntım olduğu anlara denk gelirdi, alışılmadık bir durum değildi.

Telefonun ses tuşlarını kullanarak annemin istediğini yaptım gergince. Hem gergindim hem canım sıkkındı. Muhtemelen bana fazla gelen mutluluktan sonra rutin girdiğim depresyon sürecine girmiştim.

Hep böyle olurdu.

Dizlerimi kendime doğru çekip çenemi de dizlerime yasladım sıkkınca. Tek elimdeki kalemle ders çalışıyormuş gibi görünmek için önümdeki test kitabına bir şeyler karalıyordum sadece. Olası bir baskında sen de hiç çalışmıyorsun diyen ebeveynlerimin gazabından ancak bu şekilde kurtulabiliyordum.

Tam da beklediğim gibi odamın kapısı açılınca o tarafa dönmeden devam ettim oyunuma. Kim geldiyse herhangi bir ses çıkaramamıştı o da.

Değişecek olan şarkıyı durdurup tekrardan başlatmamla kapım kapanmıştı bu sefer. Göz ucuyla kapıya doğru baksam da orada kimseyi göremeyince yanağımı iyice dizime bastırmıştım. Hiç değilse anneme göre anlamsız şarkılar dinlediğim için ondan tepki çekmemiştim.

"Ben sigaraya başladığımda iki lira olmasa da beş liraya aldığımı hatırlıyorum." dedi biri. Kafamı seri bir şekilde sesin geldiği yere doğru çevirdim. Odama sahiden biri girmişti ve sırtı bana dönüktü. Tanıdık bir yabancıydı gözlerimin gördüğü kişi. Fazla tanıdık bir yabancı.

"Benim dinlediğim şarkıları dinlediğini bilmiyordum." Kitaplığımdaki kitaplardan birini alıp bana doğru döndürdü bedenini. "Benden nefret ettiğini düşünüyordum hatta."

"Nasıl girdin bu eve?"

Tek bir soru sormuştum. Ruhsuz bir tonlamayla, soğuk bir şekilde, tek bir soru.

"Ben hırsızım ya" dedi karşımdaki adam gülerek. "Unuttun mu? Bizim için anahtara gerek yok, yeter ki bir yere girmek isteyelim."

"Babam seni görmeden çık hemen."

"Evde değil, üç günlük bir iş gezisine gitmiş."

Normalde vereceğim tepkilerden çok uzak tepkiler veriyordum. Eylül böyle bir şeyi yaşadığı an konuşamazdı mesela, belki ağlardı; bunları da bilmiyordum. Ama o kadar büyük bir şok içerisindeydim ki yapılabilecek en mantıklı şey onu evden yollamak gibi gelmişti bana.

Part Time Aşk | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin