26. Bölüm: İlker İle İlkin

405 58 132
                                    

( Üçüzler temsili KSOSKDLLDS)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


( Üçüzler temsili KSOSKDLLDS)

"Satın alınamayan şeyleri severim ben.
Deniz gibi,
Gökyüzü gibi,
Ay ve Güneş gibi,
Ve sevgi gibi..."

- Sabahattin Ali -

🎶

• İlker Yılgın (Kalkan) •

"Lan! İlkin, İlkin, İlkin, İlk-" daha devam edeceğim sıra bir anda kolunu dürttüğüm parmağımın ısırılması ve yüzüme fırlatılan yastık ile çığlık attım. Noldu lan daha yeni!?

"Sus artık be, her sabah senin sesini duymaktan yoruldum." İlkin'in uykulu ve bıkkın sesine güldüm. Dediği gibi, her sabah okula hazırlanmak için erkenden kalkıyor, İlkin'in kollarını deşerek kulak zarını patlatıyordum. Tabii, bu durumdan oda arkadaşımız ve aynı zamanda en yakın arkadaşımız olan Semih'te etkileniyordu.

Sonrasını söylemek istemiyorum. Kaos.

"Kırılıyorum bebeğim. Kalk hadi Felsefe hocası bizi bekler, kalk!" başta coşkulu olsam da ilk iki dersin Felsefe olduğunu hatırlamak ömrümden on yıl çalmıştı. Üstelik Pazartesi günü ilk iki dersti.

ŞAKA GİBİ YAHU!

"En sevdiğim ders." yüzündeki memnun gülümsemeyle yatakta doğrulunca kafasına vurdum. "Çok zekisin ikiz, Felsefe sevecek kadar zekisin. Beni de ders çalıştırmalısın."

Kafasını omzundan çevirip ters ters baktı. "Seni çalışman için sürekli sıkıştırdım ama ne zaman beni dinledin ki?" söylene söylene yataktan kalkıp üç kişi kaldığımız odadaki kendi küçük dolabına ilerledi.

"Ders çalışmayı sevemiyorum. Çok sıkıcı lan!" kendi savunmamı yapıp yataktan kalktım ve bugün seslerime uyanmayan Semih'in yatağına ilerledim. Bir anda üzerine atlayıp bacaklarımı çırpmaya başladım.

O an, müptelası olduğum bir çığlık yükseldi odada. Yanında da benim ultra yakışıklı sesimden gelen bir kahkaha.

"Sövmek istemiyorum, hemen çekil üzerimden İlker!" Semih'in can çekişen sesine daha da gülerken ensemde bir el hissettim. Yataktan çekilince ensemden tutanında İlkin olduğunu fark ettim.

Okul formasını giymiş, saçlarını düzeltmiş bir şekilde dik dik bana bakıyordu. "Biraz insan olmaya ne dersin ikiz?" kınayıcı sözlerini bir taraflarıma takmadan kahkaha attım. "Benden önce uyanmayan herkes böyle uyanmaya mahkum." sinsi sinsi gülüp ellerinden kurtuldum.

KIRIK ZİNCİRLER | Aile |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin