ÖZEL BÖLÜM; GÖKTUĞ

657 44 90
                                    

❗Kötüyü gösterebilecek unsurlar vardır. Bölüm içerisinde uyuşturucu, şiddet bulunduğu için bu bölümü +16 yaş üzerinin okuması tavsiye edilir. ❗

* * * * *

4 Ocak 2015

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

4 Ocak 2015

(Göktuğ 15 yaşında, 16 olacak)

Akşamın geç saatleriydi. Dolunay tam olarak tepeden parıldıyordu ve bu güzel manzara ilk defa bu küf kokan, pislik içindeki alanın camından görünüyordu. Bir yılın ardından ilk defa cama bakarken huzur buluyordum.

Sanki... Sanki aya baktığımda annemi ve babamı hissediyordum. O kadar güven veriyordu ki, bir anlığına bu gece amcamın gelmeyeceğine inanmıştım.

Yanılmışım.

Kapının çarparak açılması ile pencere kenarında oturan zayıf bedenim tir tir titredi. Son defa parlak ayı inceleyip kapıya doğru döndüm. Bana yardım et  dolunay.

"Ah, canım yeğenim. Demek uyandın!" sahte coşku, sahte sevgi ve sahte davranışlar. Tek bir kelimemle yıkılıp gerçeğini gösteren küçük gösteriler.

Boş bakışlarım bile üzerindeki sahte coşkuyu yavaş yavaş yok etmiş, yerine kaşları çatık birisini getirmişti. Korkutucu görünüyordu. Hızlı ve sert adımları yeri dövercesine bana doğru geldi. Tam yanımda dikildiğinde elini çeneme koydu ve sıkarak gözlerimizi birleştirdi.

"Bir daha bana boş boş bakmaya devam edersen kardeşlerini de annenle babanın yanına gönderirim!"

Tek bir tehdit. Tek bir tehdit ile istediğini yapıp boş bakan gözlerime korku tohumlarını ekti. Nefreti, öfkeyi kondurdu. Sonra da başarısıyla sırıttı.

Geri çekilip ellerini cebine koyduğunda arkasındaki iki adama kaydı gözlerim. İkisi de iri yarı izbandut gibi adamlardı. Çok sert ama ifadesiz bir şekilde izliyorlardı bu hallerimi.

Konuşmuyordum. Bir yıldır hiçbir şey için konuşmamış, tek bir ses kırıntısı bile çıkarmamıştım. Sırf konuşmadığım için daha çok dayak yesem de ben ailemin yasını bırakmamıştım.

Zamanla konuşmamak tek kaçışım oldu. Konuşmaya gerek duymaz oldum. Konuşsam bile bu eziyetten kurtulamayacağım içindi bu vazgeçişim.

Bugün benim doğum günümdü. Buradaki 2. Yılıma girecektim.

Evet, buraya tam olarak 4 Ocak 2013 yılında getirilmiştim. Bugün ise buradaki ikinci yılıma girecektim.

Ailemi özlüyordum. Annemi, babamı, kardeşlerimi... Zorla öğrendiklerime göre annem ve babam ölmüştü. Kardeşlerim hakkında bir haber vermiyordu bu adam. Tek duam onların iyi olmasıydı artık.

"Ne düşünüyorsun lan?" alayla ellerine siyah eldivenlerini taktı. Her zaman dövmeden önce beyaz eldiven takardı. Bu sefer siyah takması biraz ürkütmüştü. Ne yapacaktı bana?

"Her neyse. Seni bu düşüncelerden kurtaracak çok güzel bir sürprizim var. Amcan hep seni düşünüyor yeğenim." sırıtarak arkasındaki iki adamdan sarı saçlı olanına doğru omzunun üzerinden bir işaret verdi.

Sarı saçlı koruma ortamdan gittiğinde o da odanın köşesine koyduğu, ilk geldiğimden beri "yaşadıklarından sonra kurtulmak istersen diye var bunlar. Sakın çekinme yeğenim." diyerek hatırlattığı, masanın üzerinde çeşitli işkence aletleri vardı.

Fakat ben intihar edecek kadar pes etmiş birisi değildim. Ben ailemden direnmeyi öğrenmiştim. Üstelik intihar etmekte günahtı.

Masanın önünde durduğunda sarı saçlı koruma kucağında üç şırınga ile girdi. Amca demeye bin şahit olan adam da sırıtarak bana doğru dönüp kafasını omzuna doğru eğdi. "Hâlâ intihar etmemen göz yaşartıcı yeğenim. Madem bugün doğum günün, o zaman sana güzel bir hediye vermeliyim değil mi?"

İşte o an anladım başıma gelecekleri.

Ne ben engelleyebildim ne de o huzur bulduğum parlak ay.

Artık parlamayan ay.

Artık huzur yerine nefret beslediğim dolunay.

* * * * *

"Sormuşlar şaire; 'bu hayattaki en büyük yokluk nedir?' diye.
Şair acı bir tebessümle cevaplamış; 'Varlığına alıştığın bir insanın yokluğudur.' "

* * * * *

Eveeet bu bölüm Göktuğ'un geçmişinden bazı kısmını gördük. Şiddet yerlerini yazmadım çünkü hem ben dayanamazdım hem de öyle şeyleri yazacak birisi değilim. Açıkçası bir kitap karakterine uzun süre ağlamak istemiyorum dkfkdodlekdğslfşd

Şu an, o kazada en büyük yardımı dokunan kişilerden birisini buldunuz. Ama bu değil ki hepsini o yaptı.

Ah Göktuğ'um... Artık Dolunaya normal gözle bakamayan olgun bebişim.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KIRIK ZİNCİRLER | Aile |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin