ÖZEL BÖLÜM; KAAN

452 41 115
                                    

(Çocuğu 11 yaşında hayal edin)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Çocuğu 11 yaşında hayal edin)

💗

8 Ocak 2013

(Kaan 11 yaşında)

Elimden tutup yavaş adımlarla koca bahçenin içine ilerledik. Hâlâ daha sessizliğimi koruyor ve olayları anlamaya çalışıyordum. Tek öğrenebildiğim, 4 Ocak 2013 tarihinde ailemle yaşanan bir kaza sonucu anne ve babamı kaybetmiştim. Bunun sonucunda da hastanede kaldığım iki-üç günün ardından odaya gelen iki kadın tarafından şu an içine girdiğim binaya getirilmiştim.

Başta neden geldiğimi bilmediğim, hatta nereye gittiğimi bile bilmediğim anlar olsa da yanımdaki iki abladan oldukça çekinip kendi kendime taşları yerlerine oturtmayı denemiştim.

Ve fark etmiştim neden gittiğimi, nereye gittiğimi.

Hatırlayamadığım ailemi kaybetmiştim. Reşit değildim ve bir yetimhaneye gitme mecburiyetindeydim.

Bahçeye girdiğimizde ortalıkta bir sürü büyük-küçük erkekler vardı. Çoğunun bakışları bize doğru dönünce yanaklarım kızarmış, kafamı yere eğmiştim.

"Ben gelmek istemiyorum..." kısık mırıltımı elimden tutan kadın duymuştu. Duygusuz gözleri bana dönünce gerilmiştim. Ölü gibi bakıyordu.

"Herkesin her istediği olsaydı şu an sizinle uğraşmazdım küçük." huysuzca konuşup yüzünü buruşturdu ve önüne döndü. Terslemesi gözlerimin dolmasına neden olurken boştaki elimle siyah gözlüklerimi düzelttim.

İstemsizce kırılmıştım. Bu kadar duygusuz olması için hiçbir şey yapmamıştım. Hastaneden beri konuşmuyordum bile. "Annem ve babam gelmicek mi?" bir umuttu benimki.

Her kaza olduğunda insanlar ölmez ki?

Belki yaşıyorlardır...

"Daha kaç defa anlatacaklar!? Gelmeyecekler işte öldü onlar." arkamızdan gelen kadın, elimi tutanın kolunu dürtüp kaş göz işaretleri yaptı. Benimse gözlerimden sicim sicim göz yaşları akmaya başladı.

Gelirlerdi! Anne babaydı onlar, evlatlarını bırakmazlardı!

"Yalan söylüyorsun! Gelecekler!" ağlayarak ellerine ve kollarına vurmaya başladım. Acıyla bağırıp elini gevşetince girdiğimiz kapıya doğru koşmaya başladım.

Arkamdan gelen bağırtılarla göğsüm korkudan hızlı hızlı inip kalkıyordu. Ben daha kapıdan çıkamadan ensemden tutulmam ve geriye doğru savrulmam bir oldu.

KIRIK ZİNCİRLER | Aile |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin