Geçmiş yıllarda yaşanan bir kaza sonucu bir aile parçalanmış, içlerinden bazıları vefat ederken bazıları da hasarlarla kazayı atlatmıştır. Fakat tek sorun, ailenin ebeveynlerin vefat etmesi ile tüm kardeşler farklı farklı yetimhanelere verilmiştir.
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oğuz Kasım (Kalkan) temsili olabilirr
🎶
"Ve insan; tercihleriyle kaderini imzalar."
• Göktuğ Kalkan •
Selim ve Ceyhun Bey ile hastaneden sonra ayrılmıştık. Onlar evlerine dönerken bende geçen günlerde Eymen'in attığı konuma, Oğuz'un kaldığı eve gelmiştim.
Fakat geldiğim yer bir ev olamayacak kadar harabeydi.
Bende kardeşim bu haldeyken yıllarımı bir villada geçirdiğim için harabeydim.
Yıkık dökük gecekonduların bulunduğu, akşam olduğu hâlde evlerinin önünde oynayan küçük çocukların ve dar sokakların arasında gülüşerek geçen birkaç genç grubun bulunduğu bir sokaktı burası. Sokak lambaların çok sık olmadığı ve etrafta loş bir hava bıraktı bir yerdi. Yan yana bulunan tüm evler eskiydi. Oldukça eski ve her an yıkılacak bir hâldeydi.
Oğuz'un kaldığı ev çok küçüktü. Birde küçük bahçesi vardı. Bahçe duvarları yıkıktı. İki duvar arasına demirlerle asılmış çamaşır ipinin üzerinde rengi solmuş birkaç çamaşır vardı. Evin dış kapısı oldukça eskiydi ve yamuk duruyordu. Sağ tarafındaki pencere kırıktı ve üzerine gazete yapıştırılmıştı. Evin beyaz rengi duvarları oldukça kirli ve dökük bir şekildeydi. Evin çatısı çöktü çökecek bir şekilde duruyordu.
Daha fazla burada durursam şüphe çekerdim. Bu yüzden park halindeki aracı çalıştırıp sokağın çıkışına doğru yavaş yavaş sürdüm. Her an yola bir çocuk atlar korkusundandı bu yavaşlığım.
Sokağın sonunda bu eski evlerde azalmış, yerini apartmanlar almıştı. En sonunda ise tamamen yok olmuştu gecekondular.
Saatler akşamı bulduğu sıralar evin bahçesine giriş yapmıştım. Arabayı park etmeden, anahtarını bir korumaya vererek eve girdiğimde ilk işim birinci kattaki banyoya geçmek olmuştu. Tüm gün evimin dışındaydım. Bu yüzden de ellerimi uzun uzun köpükleyerek yıkadım. Ardından yüzüme de birkaç kez avucumla su çarpıp lavabonun solunda duvara asılı havluya kuruladım.
Banyodan çıkıp evin girişinin biraz ilerisindeki merdivenleri yavaş yavaş çıktım. Yorgun adımlarım yatak odama doğru benden komut bile almadan gidiyordu resmen. Fakat uyuyamazdım. Bilgisayardan halletmem gereken bazı işlerim vardı.
Odamın içindeki diğer iki kapıdan giyinme odasına girip altıma siyah bir eşofman üstüme de düz beyaz bir tişört giydim. Rahatlamanın etkisiyle derin bir nefes alıp çıkardığım takım elbisesini düzenleyerek yerlerine astım.