ÜLKÜ

Bölüm 41

HERRRRRRKEESSSEEEE SELAM DOSTLARİMMM

NASİLLARSİNİZZZ

BU HAFTA IKI BOLUM DAHA GELECEK MUHTEMELEN

ASAGİDA GORUSURUZZZ

Hos okumalar :*

Pamuk eller satir arasi yorumlaraaaa/25.11.2024

"Soysuz pezevenk kedi gibi, babasını satayım." dedi Cenk yeleğinin ceplerine şarjör doldururken.

Beş dakika önce yarbaydan aldıkları Sersem'in yaşayabileceği ihtimali haberinden sonra hemen istihbaratın şüpheli gösterdiği noktalara gitmek için hazırlanmaya koyulmuşlardı. Nare ve İrem dışında herkes sahaya inecekti. İrem operasyonu hastaneden takip edecekti. Fakat Nare için işler pek de istediği gibi gitmemişti.

Hala fizik tedavi sürecinde olduğu için komutanlıktan Nare için herhangi bir operasyon emri gelmemişti.

"Yarbayım önceki operasyona sorunsuz bir şekilde çıktım. Şimdi mi sorun oluyor?" diye sordu Nare. Yarbay ağırca başını iki yana sallarken "İstihbarat operasyonuyla saha operasyonu aynı değil Nare. Dağda bacağının ne duruma düşeceği belli değil." demişti. Duyduklarıyla sinirle solumuştu Nare.

Sersem'in hesabını kapatması gereken kişi Nare'ydi. Fakat buna göz göre göre izin verilmiyordu.

Diğerleri hazırlanmalarını bitirdiklerinde yarbaydan emir almak için tekrar harekat merkezine gelmişlerdi. Ülkü Timi'nin peşinden Ali Albay da geldiğinde yarbay dikkat çekerek herkesin hazır ola geçmesini sağlamıştı. "Rahat! Yarbay Aydın, timin hazır mı?" dediğinde Selim Yarbay hızla başını salladı. "Ülkü Timi görüş ve emirlerinize hazırdır komutanım!" Ali Albay ağır ağır başını salladıktan sonra Atakan'a döndü. "Yüzbaşı Korkmaz, saha emir komutası senin. Yarbay Aydın, istihbarat emir komutası senindir. O soysuz ölü ya da diri, buraya gelecek! Başladığınız işi bitirmeden dönmek yok!" Herkes tekrar hazır ola geçti. "Emredersiniz komutanım!"

"Operasyon başlamıştır." Eliyle kapıyı gösterdiğinde herkes selam vererek merkezden çıkmıştı. Nare de peşlerinden gelirken onu fark eden Atakan olmuş, hemen durdurmuştu Nare'yi.  "Emir gelmeden hiçbir yere gidemezsin." diyerek Nare'nin önünü kestiğinde göz devirdi Nare. "Çekil." dedi derin bir nefes vererek. "Emir gelmeden hiçbir yere gidemezsin Nare!" diye diretmeye devam etti Atakan. Nare Atakan'ı duymamış gibi onu omuzlarından ittirerek yürümeye devam ettiğinde Atakan hemen koluna sarılmıştı. "Operasyonu riske mi atmak istiyorsun? Geç içeri."

"Atakan delil sayılan parmağı benim sayemde koptu. Kafasını koparmadan döner miyim sanıyorsun? Yürü." Atakan sakin olmaya çalışarak derin bir nefes verdi. Hem Nare'nin sağlığını hem de operasyonu tehlikeye atmamalıydı. İşin ucunda şekerler, konfetiler beklemiyordu sonuçta. "Operasyon benim operasyonum. Burada benim emirlerim geçer." dediğinde Nare histerik bir gülüş attı. "Ekibin parçasıyım. Gelirim."

"Nare, son uyarım. İçeri geç." derken keskin bakışlarını Nare'ninkilere dikmişti.

Nare de asla geri adım atmayarak "Atakan, lafımı ikiletme. Devam et." demişti.

"Nare! Geç içeri!"

"Atakan! Devam et dedim!"

Atakan derin bir nefes vererek tuttuğu Nare'nin kolunu çekiştirerek Nare'yi tekrar harekat merkezine sokmuştu. "Emir gelmeden hiçbir yere gidemezsin." dedikten sonra Nare'nin konuşmasına fırsat vermeden hızla onu bekleyen timin yanına koşmuştu. Nare tekrar kapıya koşmuştu ki yarbay Nare'yi durdurmuştu. "Yarbayım bırakın gideceğim." Nare bileğini yarbaydan kurtarmaya çalıştığında yarbay izin vermemişti. "Komutanlıktan emir gelmedi Nare. Senin de bizim de meslek hayatımızı riske atamayız."