ÜLKÜ

Bölüm 35

HERRRRRKESSSSEE SELAM DOSTLARİMMM

NASİLSİNİZZZ

Asagida gorusuruz

Hos okumalar :*

Bolumun ilham kaynagi: siz

Pamuk eller satir arasi yorumlaraaaa

“Ah! Evim evim, güzel evim!”

Artık askını ve ve çıkardığım için sadece atelle duran kolumu kaldırıp sevgilim beyle olan yuvamızı selamladım. “İnsan iki günde şu kokuyu özler mi ya? Aklım almıyor bir türlü.”

“Ha beni özlemiyorsun yani.” Atakan beni koltuğa bırakıp valizimizi almaya tekrar dışarı çıktığında cevap vermek için içeri girmesini bekledim. Valizi içeri sokup kapıyı kapattıktan sonra gelmesi için elimle işaret ettim. Orta sehpayı koltuğun dibine çekerek üstündeki malzemeleri yan tarafıma attıktan sonra oraya oturup başını uyluklarıma yerleştirmişti. Ellerimi saçlarına daldırıp kafa derisine masaj yapmaya başladığımda uykulu mırıltılar çıkarıp tişörtümü biraz yukarı sıyırdı. Açığa çıkan karnıma minik minik öpücükler bırakırken huylanarak kıkırdamıştım.

“Dün gece sen uyuduğunda Bora’yla bir şey hakkında konuştum. Aklıma takılan bir şeyler vardı.” Devam etmem için mırıldandığında saçlarında olan ellerimden birini yanağına indirdim. “Tekrar çocuk sahip olup olmayacağım hakkında konuştum.” Başını olduğu yerden kaldırır gibi olduğunda izin vermeyip tekrar saçlarıyla oynamaya başladım. “Operasyonumu yapan kadın doğum uzmanından aldığı raporun aynısını bama söyledi. Atakan, tekrar çocuk sahibi olabilirmişim.” Gözlerini kapatıp derin bir nefes verdiğinde yanağını okşamaya başladım. “Eğer tekrar hamile kalırsam hangi tarz doğum yapabileceğime kadar tartıştık. Söylememi ister misin? Gerçi gerek var m-”

“Söyle.” dedi dudaklarını karnımdan çekmeden. “Evladımızla alakalı her şeyi bana da söyle. Anlasam da anlamasam da. Senin anlatacağın her şey benim de ilgimi çeker Nare, o yüzden gerek var.”

Başparmağımla gözünün altını okşadığımda içimde oluşan kelebek hissiyle derin bir nefes aldım. “Operasyon girişimde yapılan bir operasyonmuş. Neden dikişlerimin olmadığını merak ediyordum, sebebi buymuş meğersem. Rahimimde ya da vajinal kanalımda olmadığı için normal doğum yapma gibi bir şansım varmış. Sezaryen doğumu istemezdim diye düşünüyorum şahsen. Yani demem o ki müstakbel nişanlım, eğer benimle evlenip çocuk yapmayı düşünüyorsan tekrar sürpriz yumurtadan çıkan oyuncak gibi bir bebişle karşılaşabilirsin.”  Kıkırdayarak başını kaldırdığında yanağıma sert bir öpücük bırakmıştı. “Şu müstakbel nişanlımdaki müstakbel kelimesini atsak fena olmaz bence.” Dudaklarımı büzerek hızla başımı iki yana salladım. “İlk önce nenemden iste beni, kurdeleyle bağlanmış yüzüklerimizin kesilmesi gerek sana müstakbelsiz nişanlım demem için.”

Burnundan derin bir nefes verip muzip bir bakış attıktan sonra cebinden telefonunu çıkardı. Birkaç defa ekrana tıklayarak bir şeyler yaptıktan sonra ekrana doğru gülümsedi.

“Nenecim selamün aleyküm, aleyküm selam. Lafı hiç uzatmadan; Allah’ın emri, peygamberimizin kavliyl-”

Bir saniye ne?

“Atakan ne yapıyorsun?” Elimle ağzını kapatıp sesini kestiğimde nenem kaşlarını çatmış ekrandan bize bakıyordu. “Ne oluyor kız?” Atakan’a yandan bir bakış atıp ekrana döndüğümde gülümsedim. “Nenecim, bu şekilde haberini vermek istemezdim ama,” yeşil iple bağlı olan yüzük parmağımı kameraya tuttum. “torunun evlenme teklifi aldı.” Bir anda nenem gibi şok olmuş Selma da kadraja girdiğinde dayanamayıp kahkaha atmıştım. “Ay Bismillahirrahmanirrahim! Rabbim, Rabbim! Bu günleri de gösterdin bana. Şükürler olsun sana!” Elimi Atakan’ın dudaklarından çektiğimde “kavliyle torununu kendime istiyorum!” diye cümlesini devam ettirmişti.