Bölüm 37

261 16 210
                                    

HERRRRRKKESSSSEEE SELAM DOSTLARİMMMM

NASİLSİNİZZZ

Kritik icin yorumlarda ve asagida gprusuruz

Hos okumalar :*

Bolumun ilham kaynagi: Gökhan Türkmen-Mahşer/ Dedublüman, Can Kazaz-Bunca Yıl/ Siz

Pamuk eller satir arasi yorumlaraaaa/02.10.2024

Annem x76 cevapsız arama

Babam x12 cevapsız arama

Ayşe nene x82 cevapsız arama

Selim Yarbay x21 cevapsız arama

"İRMAGİNİN AKİSİNA OLURUM TURKİYEM" grubundan +99 mesaj

Babam:
Ayşe teyzelere gel.
İşin bittikten sonra.
Hemen.

Anında başımı kaldırıp göğsümde uyuyan Nare'ye baktığımda ağzımın içinden ince bir küfür savurdum.

Bütün bildirimleri bir tarafa fırlatabilirdim ama babamın son mesajları götümün tutuşması için yeterliydi. Keza o mesajlardan sonra ne bir arama, ne de bir harf dahi olsa mesaj almıştım.

Nare'nin koltuk altlarından tutup yukarı doğru çektikten sonra yanağına ve boynuna birkaç öpücük bıraktım. Uyanacak gibi görünmüyordu. Kollarını boynuma sarıp kucağımda onunla birlikte arkadan indikten sonra onu sağ ön koltuğuna yerleştirip kemerini bağladıktan sonra ben de şoför koltuğuna geçip hızla garajdan çıkmıştım. Ne kadar hızlı sürdüm hiçbir fikrim yoktu ama Ayşe nenenin evinin önüne geldiğimde sanki arabayı iterek buraya gelmişim gibi nefes nefese kalmıştım.

Allah'ım sen büyüksün.

Evin bütün ışıkları yanıyordu. Her pencerede en az bir kişinin silüeti görünüyordu. Yuh.

Arabadan inip Nare'yi tekrar kucağıma aldığımda dış kapı açılmış, Ayşe nene elindeki terlikle bana doğru koşmaya başlamıştı. "Oğlum neredesiniz siz?" Omzumdan ittirip beni eve soktuktan sonra ilk önce Nare'yi odasına bırakmam için beklemeye başlamıştı. Nare'yi yatağına yatırıp dudaklarımı alnına bastırdıktan sonra ağır adımlarla hala koridorda beni bekleyenlerin karşısına geçtim. Evet, başlıyorduk.

Hiçbir şey olmamış gibi dış kapıya yöneldiğimde ensemde hissettiğim terlik adımlarımı durduramamıştı ama bu sefer de annem sırtıma atlayarak beni birkaç adım sendeletmişti. "Neredeydin sen yavrum, evladım, doğurduğum?" Annemi sırtımdan indirip arkamı döndüğümde bakışlarım sırasıyla herkeste dolaştı, en sonunda babamda durdu. Mümkün olsaydı gözlerinden alev topu fırlatırdı muhtemelen. O derece bir bakıştı. Bakışlarımı babamdan çekemeden hafifçe bir baş selamı verdiğimde başıyla dışarıyı göstermişti. Anında başımı sallayıp hızlı adımlarla dışarı çıktığımda evin içinden kadın sesleri yükselmeye başlamıştı. Aradan geçen birkaç dakikadan sonra babam annemi belinden tutup havaya kaldırmış bir biçimde, Umay da elinde Nohut'un çantasıyla arkalarında belirmişti. Sadece babama bakabiliyordum. Sanki babamla göz temasımı kesersem kesilen tek şey göz temasımız olmayacak gibi bir his uyandırıyordu içimde.

Annemi arabaya bindirirken tekdüze bir sesle "Eve." demişti. Başımı sallayıp kendi arabama geçtiğimde arka arkaya bizim eve doğru yol almıştık. Direksiyonu o kadar sıkı tutuyordum ki parmak boğumlarım acıyana kadar bu denli streslendiğimi anlayamamıştım. Ve bu stresin sebebi babamdan başka birinin olmadığı bariz belliydi. Konuşmadan bile dizlerimin titremesine yetecek bakışları soğuk soğuk terler dökmeme neden oluyordu.

ÜLKÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin