Bölüm 26

988 38 245
                                    

HERRRRRKESEEE SELAM DOSTLARİMMM

DUN UYUYA KALMISIM BUGUN DE ANNEMLE TARHANA YOGURDUK ANCA SIMDI ATABILIYOM

BOL BOL YORUM YAPİYORUZ TAMAM Mİ

BAKİN BOL BOL YORUM

YORUM YAPMAYAN YA DA YENİ GELEN CANİM DOSTLARİM NOKTA VIRGUK HARF FALAN BİR SEYLER KOYUH LUTFEN

OF HORUM ATİN LUTFEN BAKİN LUTFEN YA

COK CANIMI SIKAN. IR BOLUM LUTFEN

Neysse hos okumalar :*

Bolumun ilham kaynaklari: Tuğba Ekinci-O Şimdi Asker/ The Weeknd, Jennie, Lily Rose Depp-One of the Girls

Pamuk eller satir arasi YORUMLARA/26.06.2024

"

Atakan." dedim cilveli cilveli. Girmem için evin kapısını açık bırakırken son 1 saattir yaptığı gibi homurdanmaya devam etmişti.

Mesaimiz bittiğinde farklılık olsun diyerek dışarıda yemek yemeyi teklif etmiştim. Benim biricik sevgilim de her zamanki gibi kırmamıştı beni. Feci derecede tavuk dürüm aşerdiğim için başta dürümcüye giderek zurnalarımızı bir güzel gömmüştük. Buraya kadar her şey normal, ikimiz açısından da güllük gülistanlıktı.

Asıl mesele dürümcüden sonra başlıyordu.

Kafede takılıp takılmayacağımızı teklif ettiğinde onunla belki de hiç bu tür randevulara çıkmadığımı fark ederek kabul etmiştim. Buranın öğrencilerinin epey bir abarttığı kafeye girip tatlı tatlı sohbet ederken benim -ayıptır söylemesi- azgınlığım tutmuştu. Aman ne var be? Hep o mu şahlanacaktı? Benim hiç hakkım yok muydu yani? Aşk olsun!

Masanın üstünde iç içe duran ellerimizi ayırıp usulca masanın altına kaydırdığımda bana çocukluğuyla alakalı hararetli bir şeyler anlatıyordu. Konu dikkatimi çekmedi değildi ama birazdan yapacaklarımı düşünmek o konudan daha da dikkat çekici gelmişti gözüme. Ona fark ettirmeden masanın altına soktuğum elimi yine ona fark ettirmeden uyluğunun üzerine yerleştirmiştim. Başta bir kelimeleri teklese de sonra yine anlatmaya devam etmişti. Onu dinliyormuş gibi dediklerine kafa sallarken bir yandan da parmaklarımı uyluğunun üstünden yürütmeye başlamıştım.

En sonunda kasık bölgesine geldiğimde bir süre çevreme bakınmış, yeterince insan olduğunu gördüğümde ise şak diye erkekliğini avuçlamıştım.

Gözleri kocaman olup sözleri yarıda kesilirken elini elimin üstüne atıp onu oradan çekmeye çalışmıştı ama daha da sıkarak engellemiştim. İşaret parmağımı dudaklarıma yerleştirip sus işareti yaptığımda inlememek için çenesini kastığını anlayabiliyordum. Bu yüzden de biraz daha ileri giderek avucum altındaki şeyi okşamaya başlamıştım. Sıkıca gözlerini kapatıp derin bir nefes verirken elimin üstündeki eliyle beni yönlendirmeye başlamıştı. Şaşırmış mıydım? Tabii ki hayır!

Asıl ben onu şaşırtmak için biraz öyle hareket edip onu yeterince uçurduktan sonra hiçbir şey olmamış gibi bütün sakinliğimle elimi eteğimi çekmiştim üzerinden. Kasıklarındaki şişlik keyfimi yerine getirmişti. Çatık kaşlarıyla bana bakarken mutlu mutlu soğuk kahvemi yudumlamaya devam ettim. Ağzından derin bir nefes verip bileğimdem tuttuğu gibi beni de peşinden ayağa kaldıracaktı ki sesimi yükselterek durdurdum onu. İnsan kaynayan yerde ayakta dikilirken benim yüzünden bir tarafları şişmiş vaziyette insanların epey bir dikkatini çekmişti. Birkaç genç gülerek Atakan'ı gösterdiğinde onlara son derece çekici fakat bir o kadar da keskin bakışlarından birini atarak koşar adımlarla lavaboya ilerlemişti.

ÜLKÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin