26-Cenaze

77 3 0
                                    

Sabah prenses gözlerini araladı.Sevinen Helen başına oturdu"Anne"dedi prenses."Kızım"dedi cılız sesiyle Helen ağlayarak."Anne ben ölüyorum.Üzülme.Bu hastalık yıktı beni.Ne olur üzülme anne."dedi."O nasıl söz..."derken prensesin gözleri yavaşça kapandı.Ebediyen.

Kraliçe çığlık atınca Annie adlı kadın koşarak geldi içeri.Kraliçenin kolunu tuttu."Sakin olun metin olun kraliçem.Herkes ölecek."dedi."Ben ölmek istiyorum."diye bağırdı.Tacını fırlattı."Kraliç..."derken,kraliçe"Taçmış!Tahtmış!Kızımı istiyorum ben!Saltanat değiiiiil"diye feryat edip yere çöktü.Hekim girdi odaya"Ölmüş"diyordu kısık bir tonda

Emma da o sırada kızı ile oynuyordu lakin bir hizmetçi ona havadisi verdi."Prensesimiz Isabel öldü."diyebildi.

Zrodiana duyunca ne hissedeceğini bilemedi.Koşarak Isabel odasına gitti."Kraliçem,prensesim"diye bağırdı.Helen yerde oturmuştu.Ağlıyor,ağlıyordu.

Thedora da şaşkındı."Helen'in kızı...Ö-ölmü-ş-mü?"dedi zorla."Evet efendim.Cenaze düzenlendi."dedi.

Gallert da hıçkırıklara boğuldu."Ablam,ablaaaaaaam"siye bağırıyordu.Zrodiana ona sarıldı."Sakin ol...Ben burdayım Gallert sakin ol..."diye teselli verirken Emma kıskanç bir halde bakıp kaldı.Sonra kızına baktı."Halan öldü kuzum.Halanla tanışamayacaksın sen.Nasip olmadı."dedi.

Helen tabuta sarıldı.Gözleri çok yaşlıydı."Gitme kızım,bırakma beni gitme."dedi.Simsiyah bir elbise giyinmişti.

Zrodiana"Aşkım ne olur ağlama."dedi.Çok zor bir durumdu bu.Thedora da siyahlar içindeydi.Saray asla eskisi gibi olamazdı.Helen de feleğin çemberinden geçmişti.Kızının vefatından sonra yüzü bir daha güler miydi?Bilinmez.

Hizmetçiler Helen'i sakinleştirmeye çalışsa da çok zor olacaktı bu besbelli.Isabel toprağa gömülürken,Drawniya prensesini yitmişti.Toprak tabutu tamamen örttü.Bu onu ahirete dek göremeyecekler demekti.Gallert onun acısını yaşıyordu.O ablası Isabel'ini gelinlikler içinden görmeyi dilerdi lakin ecel gelmişti.Bu hastalık onu önca yatağa,ardından tabuta koymuştu...

Ölüm bir gün herkesin yaşacağı bir hadisedir.Bundan kimse kaçamamıştı.Dünyaya gelen herkes ölümü kah tatmış,kah tadacaktı.Helen istemedi baş kraliçe olmayı.Anlamsız geldi bunca sene uğruna savaş verdiği tahtı.O bir dük kızıydı.Yeniden bir dükün kızı olmayı,bu sarayı yıkmayı hayal etti.Elinde avucunda kalan imparator oğluydu.Birgün onunda öleceği hissi kavuruyordu onu.Bu acı da onu bulur muydu?Ha bir de torunu vardı.Torunları vardı.Gerçi o isterdi ki Isabel'in yavrularını görsün.

George'yi annesinin kucağından aldı Helen.Zrodiana korktu.Bu kadın bebeğini nereye götürüyordu ki?Kadın sarıldı bebeğe.Bu bebek ona teselli oluyordu.

Zrodiana'nın aklına onu doğuran annesi geldi.Bu kadın basit bir ev kadınıydı.Zrodiana saraya gelmeden önceki yaşamını anımsadı.Yoksul ama mutluydu.Dertten tasadan uzaktı.Aşık olmadı Gallert'ı görene dek lakin annesinin tek kızı olmak isterdi.Bir de oğlan kardeşi vardı Agre.Agre küçüktü onu en son gordüğünde 11 yaşındaydı.Savaşta annesi feci şekilde teslim etti ruhunu.

Babasını bilmiyordu.Muhtemelen o da ölmüştü.Agre de ölmüştü.Gözleri önünde kılıçla uçuruldu başı.O gün hayatının en kötü günüydü.Kara sakallı bir adam arkadaşına"Bunu da öldürelim mi?"diye sormuştu.O korkuyla baktı bu adamlara.Sorduğu adam"Saçmalama Neole!Bu kızı köle olarak satarız.İyi köle olur bundan çok güzel."demişti.

O yalvardı"Bırakın"dedi ama o hengamede onu bir grup pis kıyafetli kızın arasına fırlattı.Bunlar öncesinde olmuştu elbet.Şimdi çocuklu biriydi o.Epeydir bu saraydaydı.Emma bir kenara oturdu.Çok kötüydü bu ölüme üzülmemişti ama bebeğinin babasına üzüldü.Kızına sarıldı."Loura'm sen de olmasaydın..."deyip devamını getiremedi.O da Helen gibi kızının ölümünü görmeyi istemiyordu.

Arkadaşlar hikaye daha sonra zaman aşımına uğrayabilir.Şimdilik düşünmesemde.Neyse zaten zaman aşımına uğrarsa yazıyorum ben kaç gün-ay-yıl sonra olduğunu yazıyorum.

SOYSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin