44-Felaket

50 4 2
                                    

8 ay şonra

Saray bahçesi,kılıç şıngırdaması ve haykırış lar ile inliyordu bu sabahleyin erken vakitde.Helen korkuyla oģlunu gözetirken,Zrodiana oğulları ve kızının yanı başında uyandı o korkunç sahabahına o günün.

Zrodiana hemen iki oğlunun arasından sıyrıldı,koşup pencereden dışarı seyretmeye koyuldu."Bu da ne yahu?"dedi panik ile,heryet toz bulutuydu.

Helen'in çığlîğını işitti.Haydutlar saraya girmişlerdi.Vezirler büyük korkuyla koşup sarayıterk ediyorlar idi...Zrodiana da koştu gebeydi o.Çocukları da tek bırakamadı,"Olivia!James!George!"dedi çığlıkla.

Kral Gallert ise karısına sinirini unutuvermiş idi."Kraliçem!Zrodiana'm neredesin!"diye bağırıyordu.Hemen kılıcı alarak "Krala Ölüm!"diye haykıran bir iki kadar insanı kılıçtan geçirdi bir tanesi onu kısıştırarak"Sonun geldi,zalim!"diye bağırdı ama kral belinden çıkardığı bıçak ile karnına sapladı serice.

Adam boğuk bir sesle"Senin so- nun geeeeldiii Gallert"dedi.Sonra gözleri kapandı ve yere serildi.Bir çok asil ölmüştü.Neyse ki kraliyet ailesi hala sağ ve diri idiler.

Helen"Benimle gel,Emma."dedi.Halka karışacak ve gideceklerdi.Eski püskü pelerinler giydiler.Çığlık artıyordu.Kılıç şıngırtıları ve kan kan odadan içeri sızdı,Helen'in odasının taşlarında kapıdan sızdı o kan.Bu kan ile Emma bir çığlık atar iken,zavallıcık Rans köle Margaret'in elindeydi.

Prenses Loura"Anne,bizi kaçır.Anne öleceğiz."diyor aģlıyordu durmaksızın.Emma"Haydi kraliçem.Vakit kaybetmeyeleyim."dedi.Koridorlar askerler ile dolmuş idi.

Ayrıca kralda bir asker gibiydi. Askerlerle kahramanca kılıç sal- lıyor idi."Zrodiana,kraliçem."dedi Margaret sorar gibi.

Helen sinsice güldü."Bırak onu.Burada ölecekler.Oğulları ve prenses de.Ayrıca gebe de.Ondan kurtulmak lazım zaten."diye bağırdı.Taş kalbine hayret ettiler bu kraliçe torunlarını umursamıyor,gebe bir kadına ölüm ile ceza veriyor idi.

Zrodiana'nın odasının sağ taraf yanıyor ve o da çığlıklarla yardım dilendi.Odadan çıkmak epey tehlikeli idi,birşey yapmazsa o ve çocukları ölürlerdi.Olivia"Anne!"dedi."Buradan çıkacağız.Bana güven annem."dedi kraliçe.

Simaiyah pelerin giydi ve çocukları pelerinin içine gizledi.Buz mavisi delici bakan gözlerini dikti.

Koştu...Koştu...Sarayda kan ve çığlıklar var idi ve bu çok korkutuyordu onu.Ama cesaretli davranarak koşmaya devam etti tam kapıdan gidiyorken bir adam takıldı peşine"Soysuz kralice!Soysuz!"diye bağırıp onu kovalayıp,onu"Öldüreceğim seni."diyerek tehdit ediyor idi durmadan.

Saraydan şimşek gibi çıkıp avlu yu aştıktan sonra da koşturma devam etti.Pelerinin altından çıktı prensler ve prenses.Gebeyken koşmak tehlikeliydi.Ormana varınca dur- up,"Bir adama"Yardım et bana.Gebeyim,öldürecek beni!"dedi.

Adam onu süzdükten sonra"Hanımım,gelin sizi,çocuklarınızı kurtaracağız.Köyümüz hemen şuracıkta,gelin.Sizi ağırlamak istiyoruz."dedi.

"Tamam."dedi kraliçe.Minik köy yerinde minik evler var idi.Bir kadın geldi ve merakla adama sordu."Bu kim Uli?"dedi.Adam(Uli)"Bilmem.Yardım istiyormuş.Bir soylu sanırım."diye cevap veriverdi.

Zrodiana"Ben asillerdenim.Bana yardım ederseniz,altın veririm.Ben gebeyim ve çocuklar var..."diye söyledi aģlamaklı sesle "Altın falan istemiyoruz hanımım."diye söyledi kadın.

Zrodiana'yı minik evlerine aldılar.Burası ona saraya gelmed- enki evini anımsatmıştı.Ona bir tas çorba verdiler.Böyle birşeyler yemeyeli çok vakit oldu diye düşünüyordu.

Sevecen kadın"Anlat bakalım güzel kızım,ne geldi başına ha? Elbisen paramparça."dedi."Ben... bir asilim...Şey...Konaktan geldim."diye yalan soyledi."Ben bir leydiyim."diye tekrar yalanladı.

Biri onu tanırsa diye korkuyor idi,çok halkın karşına çıkmıştı,onu iyi tanırlar idi yani. Korkuyla çocuklara baktı.Onlara elleri ile"Susun."işareti yaptı. Nereden geldikleri bilinmesin istiyordu.

Çocuklar korkuyla konuşmadan,susuyorlardı.Annesi yemeği yerken Allah'a dua edip, yalvarıyor idi.Zira sevgili eşi de isyancıların yanında olabilirdi.

1 ay SonrA

Sarayın tamiri neredeyse bitiyordu.Neyse ki isyancılar yer altında saklanan ve gizli bir kapıdan açılan o hazine odasını bulamamışlar idi.Helen saray eşrafıylaydı.Thedora,kral...

Kral günlerdir çocukları ve güzeller güzeli kraliçesini görmüyordu.Ama Emma'sı ve Emma'nın oğlu ve kızı Rans'ı Olivıa'sı güvende,onunlaydı.

"Anne,kraliçemi bulalım."dedi çok korkuyor idi."O öldü.Bunu sana daha önce söylemiştim.Sevgili oğlum."dedi.

Emma,mutlu idı."Çok yazık."dedi.Kölesi Margaret"Kraliçenin ölmesi çok acı..."dedi.Kraliçe Emma oğlu için fazla mutlu idi.Oğlu Rans ise 1 yaşlarına gelmişti.O tahtın tek varisi.

Kraliçeler kral saraya yerleşti.O günler geride kalmıştı onların adına.Helen tüm kudretine güç katmış idi.Yine de lordla görüşüp onunla planlar yapıyor idi.Kadehini masaya sertçe koydu.

"Eee,lordum.Tek varis oğlumuz Rans kaldı.Lakin korkuyoruz.Bir yeni kraliçe çıkar diye.Eğer kralın yanına bir kadın gider ise tabii Emma'dan başka biri,o kadın ölecek."dedi.

Lord"Herşey hazırlanacak,diğer ülkeler ile görüşülecek,mutlaka tahta Rans çıkacak!"dedi.Gülerek gümüş kadehini kaldırıp"Bunun şerefine!"dedi gülerek.

Lordu ona katılmakta gecikmedi. Kral yakın dostu Damon'a ağladı. Evet,yüce kral ağladı..."Nasıl da öldüler?Onların ölmüş olmasına inanmayı istemıyorum!Damon ben Zrodiana'ya çok aşık olmuşum."dedi.

Damon bir an onun kral olmuş olduğunu unutarak"Dur Gallert sakinleşmen gerekiyor.Sakinleş." diyor."Pekâla...Ama oğullarım ilk göz ağrımız George'm.Gebe idi. Benim sevgili kraliçem gebeydi.O öldü.Ben ölmeyi yeğlerdim!"dedi ağlaya ağlaya.Durmuyor idi asla.

Kraliçe köleler katında yürüdü.Bazı devlet adamlarının karılarına selam verdi.Dadı Lea onu selamladı."Efendim."dedi.

Kraliçe Zrodiana'nın dedikodusu yayılmış idı.Kölelerden biri"Duydun değil mi?Kraliçe vefat etmiş!İnanmıyorum yahu" dedi.Bir başka köle de"Ben de" dedı.

Zrodiana bu arada halen köyde idi,orada kalıyordu.Loura ise "Anne,Zrodiana öldü mü ha?de- di."Güzelim,artık önümüzde bir engel bulunmuyor.Meraklanma. Artık buraların yegane prensesi benim kızım."dedi."Gerçekten ben miyim?Olivia?O nerede?"

"O mu...O da öldü,ne yazık ki."dedi.Prenses Loura hüzün hissediyordu,istemiyor idi bunu. "Ölmesin!"dedi.Annesi onu tam karşına alıp"Buna karşı koymak bizim yapabileceğimiz şey değil" diye anlatmış idi.

"Ama..."dedi sesi ağlamaklı olan Loura"Ya ağabeyim George?Ya kardeşim?James'e ne olmuş?" dedi."James,George..."dedi Emma."Öldüler."dedi.

"Ama olmaz..."dedi Loura ağlaya ağlaya."Rans'ımız var."dedi bir den."George'yi seviyordum."dedi."Tamam güzel prensesim.Ağlama."dedi annesi. "Anneciğim."diye ağladı Loura. Susmadı,susmuyordu.Zrodianayı sevmese bile,George'yi seviyor idi o.Prensesin canı ilk kez yandı. Kavrulur gibi.Yandı...Kalbi çok acımış,ilk defa bu denli üzüntü tatmış,üzgün mu üzgündü şuan.

SOYSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin