Sabah olmuştu.Sarayda her zamanki koşuşturma vardı.Zrodiana iki oğlunun onu öpmeleriyle,çok mutlu bir şekilde uyandı."James...uyandın demek."dedi.
İçeri giren Poly"Bir dileğiniz varmı?"dedi,üç hanedan üyesini görünce."Yok yok.Kahvaltı hazır değil mi?"dedi Zrodiana.George"Anne atlara bakacak mıyız?"dedi."Bakarsınız.Bella götürür sizi."dedi.
Helen uyanınca,bugün neler yapavağını düşündü.Kızının mezarına gitmeyecekti.Acı çekmeyecekti.Yere oturup,birşeyler yedikten sonra gösterişli bir elbise kuşanıp,elmastan ve gri gümüşten oluşan tacını taktı.Emma'yı çok seviyordu o.
Kızı,canı gibiydi.Onu kızı olarak görüyordu,evet.Torunu Loura'nın annesi,gelini.
Loura da o gün çok güzel görünüyordu.Küçük prenses,oyun oynuyordu.Herkes onun önünde revelans verince şaşıyordu.Devamlı...Ah ne kadar güzel bir histi.Prenses olmayan kızlarla da iyi anlaşırdı,Loura.Büyük annesi Helen,"Soylu arkadaşlar edinmelisin Loura'm."demişti oysa.
Frank kahvesini Sammy ile içiyordu.Artık bir konakta yaşıyordu.Konak güzeldi.Güzel koltuktan yavaşça kalktı...Sammy"Efendim,emin olun ki hain kardeşinizi öldüreceğiz.O kötü birisi."dedi.Şapkasını düzeltti.Sammy karanlık işlerle uğraşan,tekin olmayan biriydi.
Derek öğlen vaktine doğru bahçedeydi."Ah,Beatrice'im,kiminlesin?Bilmez misin özlüyorum seni."iç geçirdi.Aklından atamıyordu.Yanan kalbini yakaladı eliyle.
O kadar sinirliydi ki...Teora'nın odaya daldığını anlamadan.Teora"Ne ediyorsun sen?Haydi kalk er evine gideceğiz."dedi."Er evine git sen,ben gelmeyeceğim."dedi."Derdini kusma,anladık acı işte geçer."dedi.Zorluka yürüdü Derek.
Gallert prensi George'yi,koridorda annesi elinden tutarken görüp,yanlarına gitti.Ufak bir eğilmeden sonra Zrodiana Gallert'ın gözlerine baktı.Elini tuttuğu George,babasına sarılmadan önce"Babaaa"dedi.Sonra kollarına koşarken Zrodiana hayranlıkla seyrediyordu onları.Oğlunu kucakladı kral.
Beraber ahıra gittiler.Bütün günü beraber geçirdiler.
3 Hafta Sonra
Bu akşam karanlık çökerken Kraliçe Thedora oğlunun köşküne gidecekti.Çok heyecanlıydı.
Çok olmuştu yüzünü görmeyeli.Yavaşça bindi arabaya.Hizmetçi Vanessa ile sohbet ede ede gittiler.
Damon o sabah,uyanmış,bahçede karısı Falicia ile konuşuyorlardı.Hoş sohbet ve neşeli bir kadındı Felicia"Bir sefer daha ha?"dedi.1-2 aya çocuğu doğacaktı."İlk sen gör istedim."dedi işlemeli beyaz şemsiyesini ahenkle sallerken."Lady Falicia çok sürmez savaş.Doğumda kendine dikkat edesin!"dedi."Çok sürecek,biliyorum.Kraliçe gitti bugün duydun mu?"dedi."Hangisi ya?Yoksa...kral kraliçesi Emma'yı mı gönderdi?"
"Yok yahu,yok olmaz öyle şey,hele bekle sen...Kral esas o köleyi atacak."derken gözleri büyüdü Damon'un"Öyle deme Zrodiana kraliçemize!"dedi."Bakıyorum kolluyorsun."deyince kadının sesindeki hasedi hisseden vezir"Tövbe tövbe"dedi.
Vezir Jeff bugün ne hissedeceğini bilmiyordu.Metres kadın aklını başından,ruhunu bedeninden çekip almıştı sanki...Korkuyordu karısı Madam Auren'den ayrılmaktan.Çünkü Madame Auren,önemli bir adamın kızıydı.O olmazsa,başvezir olamaz,ordu alamazdı.
Metresinden gelen mektubu açtı.Mis kokular yayıldı mektuptan.
Sevgilim vezir Jeff'e,
Sayın Vezirim,sevgiliniz olmak nasıl onur bilmem.Evvela isterim ki,iki üç güne bir parça inci.Sizin için ne sorun olabilir ki?Madam Auren ile sohbet ettik dün.Durunuz,endişe etmeyiniz.Hiçbir boşboğazlık etmedim.Layığı gibi davrandım.
Kendisi bana bir sevgilin var mı diye sordu.Lady'ye yalan etmeliydim."Hayır efendim."diye yanıt verdim.Devletimizin önemli bir neferi olmak isterim.Çok seviyorum sizi inanın.
Olmadığınız vakit,gözlerim bir çeşme misali,siz yok iken yüreğim yangın yeri.Sizi Lady Auren ile görünce doluyor gözlerim.Merhamet edin.
Metresin.
Mektup yüreğini yaktı Jeff'in.Evet,bu kadın çok tuhaftı.Şeytan tüyü...Ne derseniz deyin.
Gallert da odasında tek başına Zrodiana'ya şiir yazıyordu.Nasıl oluyordu bu ilk günkü sevda olayı?
Helen,Zrodiana'yı çok düşünceli görüyordu.Emma'da oradaydı.Biraz konuşmak istiyordu onlarla.Genç kraliçe,yeşil elbisesiyle bir peri gibiydi.Evet kesinlikle bir periydi.Saçları,dalgalıydı.Bir taç kondurulmuştu,taşlardan.Yavaş yürüyordu.
Helen"Otur"diye işaret etti gözleri ile.Zrodiana süslü mindere kendini bıraktı.Emma"Teşrif ettiniz."dedi.Zrodiana"Merhaba bayan Emma."dedi.Emma sinirle ısırdı parmağını.Helen"Bu haliniz olur şey mi?Kraliçelere yaraşan şekilde selam edeceksiniz.Olur şeymi?"dedim."Hiç olmayacak şeyler oluyor kraliçem.Köleden kraliçe bile oluyor."dedi.
"Ah...gerçekten.Gallert'ın yüzüne bakması gibi.Olur şey değil."dedi gülümseyerek.Emma sinirlendi."Senin gibi bir soys..."derken,ağırlığını koymaya karar veren Helen"Kesin!"dedi sesini iki ton kalınlaştırarak.
Sinirleri çok oynamıştı.O akşam yemekler yendi.Ailecek James George Zrodiana ve Gallert uyuyordu.
Ertesi sabah Emma düşünceler içinde uyandı.O kimdi?Neydi?Ne işi vardı bu sarayda?Ya içi gidiyordu kadının.Sevmiyordu ya onu adam.Gallert sevdiği olarak Zrodiana'yı görüyor,Loura'yla pek alakadar olmuyordu.Loura çok şirin bir kızdı.
"Anne,babam nerede?"dedi.Loura"Kızım,baban..."derken"Anne o Zrodiana ile mi?"deyince Loura'ya sarılıp ağlamaya koyuldu.Jeff kahvaltısını bitirir bitirmez,kralın yanında bitti."Yeni kumaşlar geldi mi?"dedi."Tüccarlar yolda kralım."dedi.
George yerde çimleri kazıyordu.Henry"sevgili prensim,isterseniz çeşmenin yanına gidelim."dedi."İstemem."dedi tatlı sesiyle prens."Prensim,elleriniz çok lekeli."dedi."Ben kral olucak mıyım Henry?"dedi.
Affalamış Henry"Kısmet."dedi sakin bir şekilde."Babam gibi.Büyük babam gibi değil mi?"dedi George.
Saray günleri güzeldi şimdilik

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOYSUZ
Historical FictionBen Zrodiana.Drawniya'nın büyük İmparatoriçesi.Güzelliği dillere dolanmış bir kadın.Zavallı bir köle.Annesinden koparılan 14 yaşında bir yavru.Küçük yaşında çocuk doğuran bir anne.Kral Gallert'ın aşkı,Emma'nın tehlikeli düşmanı.Buz gözlü,sarışın kuğ...