Ertesi gün Helen uyandı.Rüya değildi.Evet,kızı dün can vermişti.Daha çok gençti.Helen onu saygın bir dük ile evlendirecekti lakin nasip olmadı işte.Helen taç takmayacaktı bugün de.İstemiyordu.Hatta oğlu tahttan inse,umrunda olmazdı bundan gayrı.
Emma odasında camdan baktı.Dün şahit olmuştu,bir ölüme,bir kraliçenin yıkılışına.Kim inanırdı?Kim derdi ki Drawniya'nın asil,güçlü kraliçesi ruhsuz Helen bunları yaşayacak.Bahçeye çıktı Emma.Nedimeler kızına bakadursun.Biraz temiz hava istiyordu.
Kral Gallert tüm toplantıları iptal etti.Hatta Gekera kralı gelecekti saraya.Kaç vakit hazırlık edilmişti.O bile iptal edildi.Kral odasından çıkmıyor,kimseyle konuşmuyordu.Zrodiana geldi bir ara.Ona tek kelam etmese de ellerini tuttu.
Halk ta üzgündü.Kimi umursamasa da,halk severdi merhume prensesini.
Korku kaplıydı bu saray.Hüzün ve acı.Zrodiana odasında görümcesini andı.Ona attığı tokadı anımsadı.Helen'in ağzını bıçak açmıyordu.Suskundu.Taç takmadı,mücevher takmadı.Giyinmedi ihtişamlı elbiselerini.Emma ise mor çok ihtişamlı bir elbise giyinmiş,kızını toz pembe giydirmişti.Küçük bir taç takmıştı onun siyah saçlarına.Çok güzel olmuştu.Gösterişli koridorda boy gösteriyorlardı.
Ertesi sabah Zrodiana Gallert ile aş yiyordu."Kim yaptı ise eline sağlık."dedi Gallert."Evet majesteleri haklısınız."dedi şarkı gibi sesiyle.Oğulları uyanınca Gallert onu da kucaklayıp oturttu yere.Ailecek yiyeceklerdi yemeklerini.Değişik bir ses tonuyla"Isabel bir daha dönmeyecek.Benim şımarık,küçük kardeşim"dedi.Zrodiana eskilere dalıverdi."Sevdiklerini kaybetmek acıdır Kralım."diyebildi.Aşlarını bir güzel yediler.Gallert onu öptü."Sen olmasaydın,bugün leri atlatmam zordu..."dedi.Sessiz kaldı Zrodiana.Unutmamıştı Emma ile ihanetini.Ben olmasam,o var diye düşündü.Konuşamadı.İstemedi yalan demeyi.Dantelli beyaz bir elbise giymişti.Kral onu çenesinden kavradı iki eliyle.Tam gözlerine baktı.
"Ben sadece seni sevdim Zrodiana'm unutma sakın."dedi.Zrodiana"Ben yanlız seni seviyorum majeste"dedi.Kırgın bir ses tonuyla"Gallert ben sana asla kötü birşey yapmam."dedi.Kaşlarını çatıp onu bıraktı kral.
Thedora yanlızdı bugün.Emma'yı bekledi lakin o teşrif etmemişti.Gösterişli yaşamı geldi aklına.Daha çok gençti.Olsun.Yine de yaşam bitmişti ona sorarsak.Zira hayatının aşkı ona koca bir yara bırakıp gitmişti.Yarası kalbinin tam ortasındaydı.
Geceleri acıyordu hep.Karanlık çöküyor,üvey oğlu ve üvey gelini Zrodiana ona Pablo'yu anımsatıyordu.Çok benziyordu üvey oğlu Pablo'ya.Pablo ona"Çiçeğim"derdi.Çiçeği solmuştu.Bitmiş,sararmış,kurumuş,çürümüştü.
Halen can atıyordu.Yeniden çiçeği olmak için.Onu hep düşlüyordu.Kokusunu...Onu sevmek ölüme benzerdi.Sözcüklere sığmadı zavallı Thedora'nın aşkı.
Gallert Damon'la bahçedeydi."İmparatorum,başınız sağ olsun..."dedi."Bu konuyu kapat Damon."dedi Gallert bu konu burada kapansın istiyordu.Yere bakarak"Affedin."dedi Damon."Sor...un değil.""dedi.Küçük bir çocuk gibi çıkmıştı sesi.Dilerdi ki,şımarık abladı hiç ölmemiş olmasın,bu bir kabus olsun.
Hizmetçi Annie gözyaşı dökerek,"Ölmedi deyin,yalan deyin,latife deyin yalvarırım."dedi.Hizmetçi Clara"Her acı diner."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOYSUZ
Historical FictionBen Zrodiana.Drawniya'nın büyük İmparatoriçesi.Güzelliği dillere dolanmış bir kadın.Zavallı bir köle.Annesinden koparılan 14 yaşında bir yavru.Küçük yaşında çocuk doğuran bir anne.Kral Gallert'ın aşkı,Emma'nın tehlikeli düşmanı.Buz gözlü,sarışın kuğ...