Medyaya bir AlSel videosu ekledik,izlerseniz seviniriz.Ayrıca bu bölümün çok küçük bir kısmında ama özellikle bir sonraki bölümde iki tane misafirimiz var. Keyifli okumalaaar^^
*Savaş*
Dayımın sesiyle arkamı dönüyorum.Bir süre ona doğru bakıyorum. Nazlı'nın sesiyle ona doğru dönüyorum.
"Savaş kaç,Savaş hadi." Cevap vermeden kafamı yine dayıma çeviriyorum.Bize doğru geldiğini görüyorum. Selin kendini dayımın önüne atıyor.
"Haluk Abi lütfen bir şey yapma,onların bir suçu yok.Özür dilerim." Ali onu kenara çekiyor.
Dayım sakin bir şekilde hepimizi süzüyor. "Asıl ben Savaş'tan özür dilerim ve Savaş,eve dönmeni istiyorum."
Dayımın söylediklerini şaşkın bir şekilde dinliyoruz. Üstümüzde bir rahatlamayla tabii.Bir süre cevap vermeyince dayım ellerini ovuşturup bana bakıyor.
"Evet oğlum,seni dinliyorum."
Nefes verdikten sonra, "Özrünü kabul ediyorum fakat o eve dönmeyeceğim." diyorum.Kimseyi beklemeden masadan kalkıyorum.
*****
Cafeden çıktıktan sonra Nazlı'nın seslenmesiyle duruyorum.
"Savaş ne demek eve dönmüyorum? Tamam,Haluk kişisini ben de sevmiyorum ama böyle olmuyor ki." Sinirle başladığı cümleyi masum bir şekilde bitiriyor.
"Nazlı anlamıyorsun,gelemem işte."
"Gelirsin,niye gelemiyorsun? Bal gibi de gelirsin."
"Nazlı sonra konuşalım bunları.Eve dönmeyeceğim,şimdilik." Yanağına bir öpücük kondurduktan sonra gidiyorum.
"Ne demek dönmeyeceğim ya? Hepimiz demedik mi dön artık eve çok güzel olacak diye? Hem özür de diledi işte. Ne bu artistlik? Annen ve benim için de mi dönmeyeceksin? Ben o evde yalnızım Savaş!"
Yaptığımın bencilce olduğunu fark ettiriyor son cümlesi. Atölyede daha ne kadar yaşayacaktım ki? Nazlı yine beni ikna etmişti işte.Ne yaptı,nasıl yaptı bilmiyorum.Kendimi Nazlı'ya sarılırken buluyorum.
*****
*Ali*
Duştan çıktıktan sonra aklıma Selin'in yakalanmamak için duşa girip ıslandığı geliyor.Onu düşünürken kendimi gülerken buluyorum.
Sesini duymak için arıyorum.Cevap yok,hayret Selin Hanım.Nasıl telefonunuzu bıraktınız?
Bahçede biraz takıldıktan sonra gözüm Savaş'ın motoruna takılıyor.Aklıma eve döndüğü geliyor.Yanına gitmeye karar veriyorum.Kapıyı açtığımda gördüğüm kişiler ise şunlar: bağdaş kurup oturmuş halinden memnun bir Selin,bir kolunu Nazlı'ya atan Savaş. İnceledikten sonra hemen bozuk atma moduna geçiyorum.
"Vay,uğramazsak çağıran da,yok gideyim ben o zaman."
"Olur mu kuzen? Geldim ben,duştaydın karışmadım." Savaş'a kafa sallarken Selin'in yanına doğru geçiyorum.
"Tatlı olarak ne var acaba bugün?"
"Bilmem ki.Bakalım istersen soğuk bir şeyler alırız olmadı."
"Biz alıp gelelim o zaman." Nazlı'ya kafa salladıktan sonra kapının kapanmasını bekliyorum.Selin'e tripli olduğum için yanından kalkıp oyun cdlerine bakıyorum.Bir kaç dakika sonra ellerini belimde hissetmemle zafere ulaşıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gitti Gider
Teen Fiction*Selin'den* "Öpersen geçer." "Oldu Ali.Uf mu oldu diye de ağlayayım mı başında?" Hala yavru köpek bakışlarıyla bakmaya devam ederken kıyamıyorum ona. "Gel başımın belası gel." diyerek iki dolabın arasına sürüklüyorum onu.İyi ki herkes derste şuan. A...
