~~Atlamadan okuyunuz.Zira anlamazsınız.Ve lütfen yorumlarınızı bizimle paylaşır mısınız? Bizim için çok önemli.Keyifli okumalaar.~~
-Savaş-
Hayatta ya kaybeder ya kazanır insan. Ben kaybettim mi? Buna verecek cevabım belli. Hayır. Ama kazandın mı diye sorarsanız ona da hayır derim.
Küçüklüğümden bu yaşıma kadar hep hayatın karanlık yüzüne bakmış insanım.
Yine ben karanlık yüzün esiri olacakken hatta ve hatta esiri olduğumu ilan ederken Nazlı beni engelledi. Aynı tanıştığımız zaman olduğu gibi.Adeta ben hayatın içinde yalpalayıp savrulurken beni kurtarmakla görevli bir melek.
Hayat benden bir can aldı. Hayat bana bir can verdi.Ve ben arkamı dönerek bana bu anı bahşeden güzeller güzeli eşimin yaşlı gözlerine bakıyorum. Biraz da utanıyorum. Ondan vazgeçecektim. Bu bir seçim değildi, zorunluluktu ama ona tarifi olmayan üzüntüler yaşatacaktım.
Bu yüzden utanıyorum.O kadar iyi tanıyor ki beni. Günler sonra gözlerimde gördüğü o umut parıltısıyla koşuyor üstüme. Boynuma atlıyor.
Yaşları omzuma düşüyor teker teker. Sanki o yaşlar omzuma düştükçe yaralar açıyor.
Ben de onun omzunda gözyaşlarımı saklıyorum.Mutluluğa, yeni bir cana, benden bir parçaya ve bir tutam umuda ağlıyorum.
Ağlamam hiddetlendikçe beline daha çok sarılıyorum. Kokusunu iyice içime çekiyorum.
Aslında en başından beri Nazlı'yı bırakmamak için küçük sebep aradım. Bir sebebim olsaydı böyle bir konuşma yapmacaktım.Sen bana doğru zamanda gelen ikinci kişisin. Sen hayatıma yön veren ikinci kişisin. Ve yine sen; hayatımı, gözümü bile kırpmadan verebileceğim iki kişiden birisin.
Nazlı başımı okşuyor.
"Varlığını hissetmeden yaşayamam."
Yaşlarımla ıslattığım omzuna öpücükler bırakıyorum küçük küçük. İşte bu anlar yaşadığımı hissettiğim anlar.
"Sen bana sadece umut vermedin, umudun kendisi oldun. Nefes alamam sensiz."
"O zaman bir daha bana böyle bir konuşma yap-"
Alnımı alnına yaslıyorum. Cümlesini bitirmeden parmağımı dudaklarının üstüne götürüyorum. Konuşmasına devam etmesini istemiyorum.
"Bir daha olmayacak, asla olmayacak.Seni kaybetmekten korktum, aptalcaydı. Nefes aldığım sürece yanındayım. Her şeye rağmen koruyacağım ikinizi de."
Ellerini yanaklarımda gezdiriyor. Sakallarımda dolaşıyor. Islak yanaklarım yüzünün ifadesini değiştiriyor. Her ne olursa olsun, o günlerce ifadesiz bakan yüzlerimiz biraz olsun canlanıyor.
"Biliyorum."
İçten bir gülümsemesi var. O gülümseme çoğu derdini unutturur insana. içini rahatlatır. Dersin ki; ben yaşarım!Ben bu kızla yaşarım hayatı.
O gülümsemesini gösteriyor bana.
Gecenin yorgunluğu çöküyor üstümüze yavaş yavaş, ıslak gözlerimiz düşüyor.
Elinden tutup yatağa doğru götürüyorum onu.Battaniyenin altına uzanıyorum. Ve yanıma çağırıyorum onu kollarımı açıp. Şaşırıyor. Çünkü belli bir zamandır yabancı gibi yatıyorduk. Upuzun bir duvar vardı aramızda görünmez. Gülümsemesini düşürmeden yanıma uzanıp kollarımın arasına giriyor.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gitti Gider
Teen Fiction*Selin'den* "Öpersen geçer." "Oldu Ali.Uf mu oldu diye de ağlayayım mı başında?" Hala yavru köpek bakışlarıyla bakmaya devam ederken kıyamıyorum ona. "Gel başımın belası gel." diyerek iki dolabın arasına sürüklüyorum onu.İyi ki herkes derste şuan. A...