*Nazlı*
"Ya hâlâ mı gelemedik?"
Selin'in bilmem kaçıncı aynı soruyu sormasının ardından en sonunda gerçekten yaklaşıyoruz. Nereye mi? Tabii ki İzmir Birgi! Yardım amaçlı okulda, gruplar halinde köye gitme projesi yapılıyor. Ve bize düşen yer Birgi.
"Geldik işte Selin." diyor Ali.
"Oha!" Tabii ki bu tepki Savaş ve Ali'den başkasına ait değil.
"Ne oldu?" diyoruz biz de Selin'le aynı anda. Savaş ve Ali pörtlek gözlerle yola bakıyor.
"Öküz mü o?" diyor Savaş.
"İmkansız, ikiniz de buradasınız ya." diyor Selin umursamazca arkasına yaslanırken. İster istemez gülüyorum. İyi yerden soktu lafı.
"Haha, gerçekten çok komikmiş. Hatırlat sıkıldıkça gülerim." diyor Savaş dikiz aynasından Selin'e ters ters bakarken.
"Oğlum ne yapacağız?" diyor Ali ona sokulan lafı katiyen üstüne alınmazken.
"Gidip itelim, ne bileyim oğlum ben!" İkisi de aynı anda arabadan inip yavaş adımlarla hayvancağıza yaklaşırlarken Selin ve ben keyifle onları izliyoruz.
"Ay ama ben böyle dinleyemiyorum bu komediyi, in hemen in!" Heyecanla arabadan iniyor o da. Gözlerimi devirirken ben de iniyorum. Savaş ve Ali öküzle konuşmaya çalışırlarken direk gülmeye başlıyoruz.
"Çok iyi anlaştınız galiba?" diyorum gülerken.
"Ya sorma, harika anlaştık." diyor Savaş sinirle.
"Ee sevgilim, insan arkadaşıyla nasıl anlaşmaz?" Bana sinirle bakarken Selin iyice gülüyor.
"Gül sen gül Selin Hanım, öküz seni kovalarken ben de güleceğim."
"Biz sizi idare etmişiz, bir öküzü mü idare edemeceğiz be?" diyor Selin eğlenirken. Yürü be! Kimin ikizi işte.
"Çekilin biz şimdi halledeceğiz." diyerek ikisini de kısaca kovuyorum.
"Çok merak ediyorum, ne yapacaksınız da gidecek bu öküz?" diyor Ali alayla. Gülümseyerek karşımdaki hayvancağıza dönüyorum.
"Selam arkadaş," diyorum. Tamam belki birazcık saçma bir giriş.
"Ciddi misin? Arkadaş mı?" diyor Selin. Ardından devam ediyor. "Burada gördüğün iki arkadaş var ya," diyor Ali ve Savaş'ı gösterirken. "...onlar da senden, merak etme."
"Ee yuh ama!" diyor Savaş.
"Güzelim biraz fazla olmadı mı?" diyor Ali. Selin omuz silkerken ben devam ediyorum.
"Bence sen şunlar gibi olmayıp bir ince davranış göstererek, yolumuzdan çekilebilirsin?" diye soruyorum hayvana.
Evet, resmen hayvanla konuşuyorum. Hayvan dördümüze de garip bakışlar atarak önüne dönüyor ve ilerlemeye başlıyor. Savaş ve Ali bu sırada birbirlerine laf anlatmak ile uğraştıkları için bizi duymuyor bile. Selin sevinçle ellerini çırparken Ali ve Savaş sonunda konuşmalarını bitirmiş, şok olmuş bir şekilde birbirlerine bakıyor.
"Gerçekten, nasıl yaptın bunu?" diyor Savaş.
"Ee, biz de az tecrübe kazanmadık." diyorum Selin'e göz kırparken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gitti Gider
Teen Fiction*Selin'den* "Öpersen geçer." "Oldu Ali.Uf mu oldu diye de ağlayayım mı başında?" Hala yavru köpek bakışlarıyla bakmaya devam ederken kıyamıyorum ona. "Gel başımın belası gel." diyerek iki dolabın arasına sürüklüyorum onu.İyi ki herkes derste şuan. A...