30.Bölüm - Uludağ'ın Zirvesi

4.2K 160 15
                                    

*Nazlı*

Yaşadığım şokun ardından gözlerimi birkaç kez kırpıştırıyorum. Savaş karşımda heyecanla bana bakarken daha fazla beklemeden direkt boynuna atlıyorum. Anında kollarıyla beni sararken kahkaha atmaya başlıyorum bile.

"Algılama yeteneğim körelmediyse bu bir evet oluyor?" diye soruyor gülerek. Bunun üzerine iyice gülerken cevaplıyorum.

"Evet tabii ki aptal!" Verdiğim cevap üzerine beni hızla yerle aramda santimler bırakacak şekilde kaldırıyor ve döndürüyor.

"Seni çok seviyorum ki ben."

"Ben de seni çok seviyorum." Günlerdir özlediğim kokusunu içime doyasıya çekiyorum. Beni kendinden ayırırken elleriyle yüzümü kavrıyor.

"Rüya falan mı bu ya?" diyorum saf saf sorarken.

"Valla ben uzun zamandır bu kadar güzel rüya gördüğümü hatırlamıyorum." Bu sefer bir farklılık yaparak ben dudaklarımı onun dudaklarına bastırıyorum. Dudakları anında kıvrılırken, günlerce susuz kalmış bir insan gibi öpmeye başlıyor. Ayrıldığımızda nefes nefese kalmış oluyoruz.

"Bak, güzel günler yolda geliyor." diyor hafifçe tebessüm ederken.

"Geliyor değil mi sahi?"

"Geliyor tabii." Önce burnuma bir öpücük konduruyor. "Artık kimseye hesap vermek zorunda kalmayacağız, düşünsene yatmak için bile ayrılmayacağız. Her saniye beraber olacağız." Kafamı hızla sallarken genişçe gülümsüyorum.

"Tabii Selin ve Ali'yi saymazsak." diyorum gülmeye başlarken. O da gülüyor benimle.

"Onları da mı baş göz etsek ne yapsak ya?" diyor.

"Tabii canım, çifte düğün yapalım istersen." diyorum gözlerimi devirirken.

"Yani bilemedim ki, olabilir." Elimle karnına vururken kaşlarımı çatıyorum.

"Olmaz öyle şey. İlk defa Selin'den önce bir şey yapıyorum ben." Yanağıma bir öpücük bırakırken konuşuyor.

"Ne yapıyormuşsun bakalım?" Sinsice sırıtmaya başlıyorum.

"Resmen Selin'den önce evleneceğim! Var mı ötesi?" Benimle beraber kahkaha atarken kollarının arasına giriyorum ve manzaranın tadını huzurumun yanında çıkarabiliyorum.

*****

"Gerçekten başka bir sürprizim daha var derken, aklından bu mu geçiyordu?" diyorum küçük masalardan birine geçerken.

"Beğenmedin mi yoksa?"

"Deli misin sen? Köfte ekmeğe bayılırım ben!" Gülerek ilerlemeye başlıyor.

"Hemen alıp geliyorum ben sevgilim, bekle sen. Ve lütfen uslu dur." Aman, iyi ki bir evlenme teklifini kabul ettik. Hemen laf sokma aşamasına geri dön, hemen. Savaş sıraya girerken ben de başımı denize çeviriyorum.

"Yavrum, hepsi senin mi?" Yandan gelen sesle kafamı çeviriyorum.

"Ne diyorsun be sen?" Esmer olan iğrenç bir şekilde sırıtırken, yanındaki sarışında ona eşlik ediyor.

Gitti GiderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin