Lydia'nın Ağzından
Bana bir şeyler fısıldıyorlardı. Duyabiliyordum. Kafamın içinde durmadan dönüp duran sesler vardı. Ne dediklerini anlayamıyordum. Sadece fısıldıyorlardı. ''Susun artık!'' diye bağırarak karşımdaki aynaya yumruk attım. Elimden kanlar süzülmeye başlamıştı. Yere oturdum ve ellerimle kafama vurmaya başladım. Bir yandan kulaklarımı tıkamaya çalışıyor bir yandan da hıçkırarak ağlıyordum. Artık bıkmıştım. Kimseye yardım edemiyordum. Herkesin başına bela oluyordum. Hep vakit kaybetmelerini sağlıyordum. Kendi başımın çaresine bakamıyordum. Artık yanımda kimseyi istemiyordum. Sadece normal bir hayat yaşamak istiyordum. Herkes gibi normal olarak okula gitmek ve tek derdimin matematik sınavı olmasını istiyordum. Ama şunu da biliyordum. Biz normal olamazdık. Normal yaşayamazdık. Bu lanet gibi bir şeydi. Aynen öyle. Lanetlenmiştik. Fısıldamalar giderek artarken elime bir çam parçası aldım ve sıkmaya başladım. ''Çıkın artık kafamdan!'' dedim bağırarak. Elimdeki cam parçasını daha çok sıkarken uykumun geldiğini hissettim. Ve olduğum yerde gözlerimi kapayarak uykuya daldım.
------------------------------------
STILES'IN AĞZINDAN
Derek, Scott ve ben oturmuş olacaklar hakkında konuşuyorduk. Düşmanlarımız vardı. Ayrıca bu yetmezmiş gibi düşmanlarımızın da düşmanları vardı. Durmadan yeni bir şeyler öğreniyorduk. Herkes bir şeyler anlatıyor fakat herkes arkasında açık bir kapı bırakıyordu. Kafamızdaki soru işaretleri her duyduğumuz şeyle çözülmek yerine daha da artıyordu. Şu an Lydia'nın yanında değildim. İyi olmasını umuyordum. ''Lydia size tam olarak böyle mi söyledi? Hedefin değiştiğini ve ilk sırada yer almadığını mı söyledi?'' dedi Derek olaylarla bir bağlantı kurmaya çalışarak. Scott onaylarcasına kafasını salladı. ''Anlayamıyorum. Kedinin fareyle oynadığı gibi bizimle oynuyorlar ve bu benim cidden sinirlerimi bozmaya başlıyor.'' dedi Derek elini saçlarının arasından geçirerek. ''Yeni hedef kim? Korumamız gereken kişi kim? Bence şu an bunu düşünmeliyiz.'' dedim ikisinde de göz gezdirerek. ''Herkesi korumalıyız. Hepimiz tehdit altındayız.'' dedi Derek sinirlendiğini belli ederek. Birden içeri Allison girdi. ''Sanırım bir şey buldum.'' dedi elindeki zarfı sallayarak. ''O da ne?'' dedi Scott ayağa kalkarak. Allison elindeki zarfı Scott'a verdi ve ''Bir mektup.'' dedi. ''Peşimizde olanlara yazılmış bir mektup.''
------------------------------
LYDIA'NIN AĞZINDAN
Yaklaşık olarak yarım saatlik sandığım bir uykunun ardından gözlerimi açtım. Elimdeki kanlar süzülerek banyoda fayansların arasından ilerliyordu. Ayağa kalktım. Parçalara ayrılmış aynada kendimi gördüm. Ağlamaktan dudaklarım şişmiş ve makyajım akmıştı. Bu görüntüyü daha fazla görmeye dayanamayacaktım. Ayağa kalktım ve yerlerdeki cam parçalarına basmamaya özen göstererek tuvalet kağıdını elime sarıp odama geçtim. Yatağa oturdum ve olanları düşünmeye başladım. Kaçırılmıştım. Beynime yaşamadığım düşünceler aktarılmıştı. Bıçaklanmıştım. Oyuna getirilmiştim. En sonda kaçırıldıktan sonra saldırıya uğramış bir grup insanın elinden kolaylıkla kaçmıştım. Aradaki bağlantıyı kuramıyordum. İlk hedefin ben olduğumu söylemişlerdi. Ardından da hedefin değiştiğini kulağıma fısıldamışlardı. Bunlarda bir oyunun parçasıydı. Ama oyunu onlar kurmuşlardı. Ve kendi kurdukları bir oyunda onları yenmemizin imkanı yoktu.
--------------------------------
STILES'IN AĞZINDAN
Scott mektubu zarftan çıkardı ve sesli bir şekilde okumaya başladı.
Sevgili Lucas,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız \ Stydia
FanfictionBir Stydia hikayesi. ------ ''Git başımdan, Stiles.'' dedim gergince. Durmadan etrafımda dolanıyordu ve bu sinirime dokunmaya başladı. ''Sen iyi olana kadar hiç bir yere gitmiyorum, Lydia.'' dedi. Cidden yüzsüzdü. Beni umursuyordu. Ama biraz fazla...