Ölüm

373 29 6
                                    

Lydia'nın Ağzından

"Böyle bir şeye izin veremeyiz." dedim Lindsey'e bakarak. Birinin hayatını sonlandıramazdık, yapamazdık. ''Mecbursun.'' dedi Lindsey sonunda kafasını kaldırarak. ''Hayır, kesinlikle olmaz.'' diye onayladı Scott. Lindsey büyü kitabını kapattı ve ''O zaman Alicia Stiles ölene kadar Lydia ve Scott'ı öldürür. Sizin kararınız.'' diye ekledi. ''Tamam tamam, dur bir dakika.'' dedi Stiles ayağa kalkarak. ''Bir yolu olmalı, başka bir yolu olmalı.'' Lindsey kafasını iki yana salladı. ''Dediğim gibi ölen büyücülerle aram pek iyi değildir. Ya büyüyü yapar ve ölürüm ya da sizden birinin ölümünü izlersiniz.'' dedi Lindsey kararlı bir şekilde. ''Neden onlarla aran bozuk?'' diye sordum merakla. ''İstemedikleri bir büyüyü onlara yaptırdım. Bu yüzden.'' dedi Lindsey kısa keserek. ''Hangi büyüyü?'' dedim ısrarla sorarak. ''Birini ölümden geri döndürdüm.'' dedi Lindsey suratıma bakmayarak. ''Belki...'' dedim. ''Onlarla konuşmayı deneyebilirim. Daha önce hiçbir ölüyle konuşmayı denemedim ama belki işe yarar.'' Lindsey bana alay ederek baktı. ''Sen bir büyücü değilsin, Lydia. Ancak büyücüler ölülerle iletişim kurabilir. Ayrıca bir insanın onlarla iletişim kurması, ki bu bir ölüm perisi bile olsa onları kızdırmaktan başka bir işe yaramaz.'' Başımı öne eğdim. Ne yapacaktık şimdi? Ne düşüneceğimi bilmiyordum. ''Onlarla aranı düzeltmeyi denesen? Çünkü bizim için senin ölmene izin veremeyiz.'' dedi Allison söze katılarak. ''Tamam tamam.'' dedi Lindsey pes ederek. ''Deneyeceğim.''

-----------------------------

''Sence ne yapacak?'' dedim Stiles'a bakarak. ''Cidden bilmiyorum, Lydia. Sadece birinin bizi için hayatını sonlandırması... Bunun vicdan azabını çekmek istemiyorum.'' dedi Stiles yorgun bir sesle. ''Çok bitkinsin. Birazcık uyumayı denesen.'' dedim masum bir ifade takınarak. ''Uyuyamam. Uyuyunca yine kabuslar görüyorum.'' dedi çaresizlikle. Onun bu hali beni cidden üzüyordu. ''Tamam, gel buraya.'' dedim kolumu boynuna doğru atarak. Kafasını dizlerime koydum ve saçlarıyla oynamaya başladım. ''Şimdi gözlerini kapa ve kendini uykuya bırak. Ben senin yanında olacağım, tamam mı? Senin yanındayım.'' dedim samimiyetle. Kafasını salladı ve gözlerini kapadı.

------------------------------------------

''Stiles, kendine gel. Stiles! Benim, Lydia. Stiles!'' dedim ellerini tutarak. Bana zarar vermeye çalışıyordu. Elleriyle suratıma vuruyor ve saçlarımı çekiştiriyordu. Canımı çok yakıyordu. Her şey birdenbire olmuştu. Gayet huzurlu uyurken birden ellerini yanlara doğru savurmaya ve bana vurmaya başlamıştı. ''Stiles, lütfen kendine gel!'' dedim ağlamaklı. Vuruşları daha da sertleşirken elleri saçımı daha sıkı kavrayıp çekiyordu. Bu kesinlikle Alicia'nın bir oyunuydu. ''Lütfen, Stiles! Yapma bu benim! Dur artık!'' diye bağırdım artık acımdan neredeyse ağlarken. Hala kendine gelmiyordu. Saçlarımı sağlam bir şekilde yolmuştu. Ayrıca suratımda çok acıyordu. Saçlarımı kendine doğru çekiyordu. Kafamı yüzünün hizasına getirdi. Beni öpeceğini sandığım sırada suratıma sağlam bir tokat indirdi. Yaşadığım şokunda etkisiyle gözümden akan bir damla yaş Stiles'ın suratına düştü ve ardından birkaç tanesi daha. Stiles'ın saçımdaki eli gevşerken gözleri açıldı. Karşısında beni görünce bir an irkildi ve ''Lydia.'' diye fısıldadı. Ardından saçımdaki elini fark etti ve hızla çekip ayağa kalktı. ''Neler oluyor?'' dedi hışımla. ''Lydia suratın... Bunları ben mi yaptım?'' dedi şok içinde. Kafamı iki yana salladım. ''Hayır, Stiles. Sen yapmadın bu da Alicia'nın bir laneti.'' dedim kendimi toparlamaya çalışarak. ''Ben... Ben... Gitmeliyim. Buradan gitmeliyim.'' dedi ve hızla evden çıktı.

-----------------------------------

''Bana yardım edecekler.'' dedi Lindsey gülümseyerek. ''Bu kadar kolay mıydı yani?'' dedi Allison şaşkınlıkla. 'Evet' anlamında kafasını salladı Lindsey. Hepimiz toplanmıştık. Elmacık kemiğimin birazcık üstünde bir morluk oluşmuştu. Beş tane farklı fondöten kullanarak morluğu tamamen yok etmiştim. Stiles benimle konuşmuyordu. Geldiğimden beri benden kaçıyor beni görmezden geliyordu. Ara sıra kaçamak bakışlarını yakalıyordum fakat bana baktığından emin olamıyordum. ''O zaman plan ne?'' diye sordu Derek sessizliği bozarak. ''Plan falan yok. Büyü yapacağım, Alicia'yı buraya çağıracağım. Ardından laneti kaldıracağım.'' dedi gayet basit bir şekilde Lindsey. ''Bu fazla basit değil mi?'' dedi Allison şüpheyle. ''Basit olmayacak'' dedi Lindsey. ''Hepimizden bir parça eksilecek. Fakat başaracağız.'' İçim hafif bir ürpertiyle dolunca Stiles'a baktım. O da bana bakıyordu. Fakat 2 saniyelik bakışının ardından hemen kafasını çevirdi. Üzgünlükle önüme döndüm.

İmkansız \ StydiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin