Partideki Çocuk

782 50 5
                                    

Lydia'nın ağzından
Bilincim yerine geldiğinde kafamda çok büyük bir acı hissettim. En son neler olduğunu hatırlamaya çalıştım. O tanımadığım adam kafamı duvara çarptırmıştı. Şimdi de ellerim ve ayaklarım bağlı bir şekilde bir sandalyedeydim. Neler oluyordu? "Uyanmışsın uyuyan güzel." dedi o adam tiksindirici gülümsemesiyle. "Bırak beni. Neden buradayım? Seni pislik. Buradan kurtulunca seni kendi ellerimle öldüreceğim" dedim bu cesaretimin nereden geldiğini bilmeyerek. "Lydia, şu an bir sandalyede bağlısın. Sana istediğimi yapabilirim. Ben senin yerinde olsam dediklerime dikkat ederdim." dedi dalga geçerek. "Senden korkmuyorum." dedim kendimden emin bir şekilde. Aslında deli gibi korkuyordum. Eli yanağımı okşadı. kafamı diğer tarafa çevirmeye çalıştım. "Bence korkmalısın." demesiyle yanağımda çok güçlü bir baskı hissettim. Kafam yana doğru savruldu. Ağzıma kanın metal tadı geldi. Bana tokat atmıştı. Gözlerim dolmuştu. Ama tokatın acısından değil, şu anki acizliğimden dolayı ağlıyordum. Kafamı tekrar ona doğru çevirdim. Ama bu sefer daha zavallıca bakıyordum. "Ne oldu? Az önce karşımda bana demediğini bırakmamıştın. Şimdi ne oldu?" dedi ürkütücü bir sesle. "Kimsin sen?" dedim ağlamaklı bir sesle. "Lydia, beni hatırlamadın mı? Aslında ben seni gayet net hatırlıyorum. Acınacak durumda olduğum halde bana alayla bakan gözlerini ya da gözlerinizi mi demeliyim. Hepinizi çok net hatırlıyorum." dedi sona doğru iyicene bağırarak. Hatırlayamıyordum. Hatırlamıyordum. Ne olmuştu? Neden bizden nefret ediyordu? "Ne olduğunu hatırlamıyorum." dedim ağlamaklı sesimle. "O gece, 28 Haziran gecesi sizin evde bir parti vardı, Lydia. Herkes oradaydı...
Flashback
Partime yeni gelen çocuğa bakıyordum. Daha önce hiç görmemiştim. "Allison, bu çocuğu daha önce hiç görmemiştim." dedim Allison'a dönerek. "Tanımamız gereken biri olduğunu sanmıyorum." dedi gülerek. Bende ona katılarak güldüm. Ama çocukta garip davranışlar seziyordum. Bir suçlu gibi etrafına bakınıyor ve sanki birinden kaçmak istiyormuş gibiydi. Onunla konuşmam gerekliydi. Sonuçta benim evimdeydi ve evimde suçlu istemiyordum. Yanına doğru ilerledim. "Hey, sende kimsin?" diye seslendim. Kafasını bana doğru çevirdi. Cevap vermeden tekrar etrafına bakınmaya başladı. Biraz daha yaklaştım ve omzundan tutup kendime çevirdim. "Sana diyorum, kimsin sen?" dedim. Sanki elektrik çarpmışçasına geriye doğru sendeledi elini bana doğru uzatarak. "Uzak dur benden!" dedi daha da geriye doğru giderken. Arkasına bakmadan ayaklarını geriye doğru atıyordu. Arkasında duran masaya çarptı ve yere düştü. Birden herkesin gözü ona dönmüştü. Yavaşça ona doğru yaklaştım ve "Sana yardım edebilirim" dedim samimiyetle. Hala yerde sürünerek gidiyordu. "Dikkat et." diye uyardım ama arkasındaki masaya çarparak bütün içeceklerin kafasına dökülmesine sebep oldu. Herkes ona gülerken acınacak bir halde etrafına bakıyordu. "Ne yapıyor bu?" dedi Allison gülerek. Ona cevap vermeden çocuğa biraz daha yaklaştım "İyi misin?" dedim. Birden ayağa kalktı ve beni omzumdan itip "Uzak durun benden!" diye bağırdı. Bu hareketi sinirlerime dokunmuştu. "Defol git evimden!" dedim ve herkes gibi arkasından gülmeye başladım.
DEVAM

Hatırlamıştım. Tam bir şey diyeceğim sırada içime dolan ölüm hissiyle sustum. Kimin öleceğini çok net hissedebiliyordum. "Öleceksin." dedim. "Öleceğini hissedebiliyorum." Birden cebinden bir bıçak çıkardı ve karnıma sapladı. Anın şaşkınlığıyla bir karnıma bir de suratına baktım. "Bunu neden yaptın?" dedim kesik sesimle. "Ah Lydia." dedi ve arkama geçti. "Seninle daha eğlenmeyi düşünüyordum ama vazgeçtim. Seni direkt öldüreceğim." Bıçağı boğazıma dayadı. Yapacak bir şeyim kalmadığında... Belki de ilk yapmam gereken ya da hiç yapmamam gereken şeyi yaptım ve çığlık attım.
--------------------
Stiles'ın Ağzından

Sabahtan beri her tarafta Lydia'yı arıyorduk. Ben, Scott, Kira, Malia, Allison, Derek. Ama ne bir koku vardı ne de bir iz. Eğer ona bir şey olursa yapamazdım. Bu kadar zamandır üzerine titremiştim ama şimdi... Çaresizdim. "Onu bulacağız, Stiles." dedi Scott ümit vermek istercesine. Ama sesindeki çaresizlik belli oluyordu. Birden kulaklarını tıkadı ve yanımda iki büklüm oldu. Düzeldiğinde "Scott?" dedim sorarcasına. "Lydia." dedi ve "Mezarlığın ilerisindeki kulübeye doğru sür, Stiles" dedi Scott. Hızla gaza bastım. Lydia çığlık atmıştı. Ona kavuşmanın verdiği hırsla daha çok gaza bastım.
--------------------
Lydia'nın Ağzından

Karşıma geçti ve suratıma tutup "Ne yaptın sen?" diye bağırdı. "Öleceksin." dedim alayla. "Seni gerizekalı." dedi sinirle. "Tek başıma olduğumu mu sanıyorsun? Benden kurtulsanız bile diğerleri peşinizi bırakmayacak. Hepiniz ölene kadar durmayacaklar." dedi sinirle. "Ama sen bunları göremeyeceksin ve şu an öleceksin." dedi ve hızla arkama geçti. Karnımdaki kan kaybından hissizleştiğimi farkediyordum. Tam boğazıma bıçağı dayadığı anda kapı açıldı ve içeri Scott, Stiles, Malia, Kira, Allison ve Derek girdi. Kolumda bir acı hissettim. Bıçağı koluma saplamıştı. Ardından gözlerim kapanırken son gördüğüm şey bana doğru koşan Stiles'ın yüzü oldu.

İmkansız \ StydiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin