37.Bölüm -Bir Bebek

164 6 0
                                    

Bana kızgınlık dolu bakışlarını atmakla meşgul olan Berkay tam arkamda iken hemen yanımda adi bir gülümseme ile arada yüzüme bakan bir Oğuz vardı. Şuan içende bulunduğum durumu anlatamayacağım kadar gerginlikle karşılırken, sadece yola bakmaya çalışıyordum.

Berkay Özdemir ve Oğuz Gedik, iki sevdiğim adam, iki anlaşamayan adam... İkisi bir araya getirmemeye çalışırken tam ortalarına kendimi sokmuştum. Şimdi ise Öz Holdinge yol alıyorduk.

Berkay, "Daha gelemedik mi?" diye homurdandığın da emniyet kemerimi sıkıntı ile çözdüm. Arabanın içerisinde açık olan klima sıcak üflerken, Oğuz ve Berkay'ın yarattığı gerginlik eklendiğinde bütün vücudumu sıkıntı kaplamıştı. Ve kemer işimi hiç kolaylaştırmıyordu.

"10 dakikaya şirketteyiz." Bana bakarak gülümseyen Oğuz görmesem de Berkay'ın sinirlendiğine emin oluyordum.

Oğuz'un dediği gibi on dakika sonra ÖZ Holding yazan koskocaman yazının hemen altında bulmuştuk kendimizi... Üzerimdeki bordo kabanımı elime alarak, siyah elbisemin eteklerini düzeltim. Çantamı sağ elime alarak, Oğuz'un sol tarafına geçtim.

Kendimi acayip gergin hissetmemin sebebi, gerçek anlamda, Ahsen olarak ilk defa yanımda bulunmamdan kaynaklanıyordu. Güzel bir elbise ve topuklu ayakkabı giymemin sebebi de buydu. Diğer yanımda beliren Berkay ile gözlerim ona kaydı. Güzel bir tablo oluşturuyorduk. İki sevdiğim adamın yanımda olması hissetmediğim kadar güvenli hissettiriyordu.

Oğuz anahtarlarını gelen güvenlik görevlisine verip ellerini belime koydu. "Yanımda gerçek bir kadın görmelerin zamanı geldi değil mi?" diye fısıldadığında uçmak, gökyüzüne karışmak geldi içimden. Adımlarımız aynı orantıda ilerlerken, hemen yanımda sinirle bakan Berkay'a içimden gülmek geliyordu.

Sarışın 50'lı yaşlarda görünen bir adam ve kadın güler yüzle yanımıza gelirken, "Büyük patron gelmiş," daha çok gülerek söylediği cümle beni de güldürmüştü. Oğuz elini çekip adamın uzattığı eli sıkarak, sarıldılar. Kadının elini zarif bir şekilde öptüğünde bana dönerek ellerimizi kenetledi.

"Ben yokken burasını idare eden amcam, Zeki Gedik ve yengem Nergis Gedik." Gülümseyerek kafa salladım. Oğuz elimizi hafifçe kaldırarak, "Sevdiğim kadın, Ahsen İnci Özdemir," dedi. Sevdiğim kadını dudaklarından çıkarken, dudaklarına kapanmamak için büyük uğraşlar sarf etmiştim.

"Memnun oldum," diyerek ellerimi zorla Oğuz'un ellerinin arasından çekerek karşımda gülümseyen adam ve kadına uzattım. Adam ile sadece el sıkışırken, kadın elimi bırakmakta biraz zorlanmıştı.

"Böyle ayaküstü tanıştırmayı sana yakıştıramadım, Oğuz. Evimiz var oraya getirip tanıştırman gerekirdi." Oğuz'a kötü bakışlar attıktan sonra bana gülümsedi ve elini çekti.

"Malesef, yenge. Bir sürü karışıklık vardı ve onları çözmek zaman aldı." Yengesini geçiştirdikten sonra Berkay'ı göstererek, "Ahsen'in kardeşi, Berkay," dedi. Berkay zoraki bir gülümseme ile gülümseyerek ellerini sıktı. "Biz odama geçelim. "

Asönsöre doğru ilerken, "Burada odan mı var?" diye sordum. Asansörün içene girdiğimizde, "İzmir'de ki şube buraya göre daha küçük ve burası benim için farklı. Sanırım ilk başarılarımı burada kazandığımdan burayı ayrı seviyorum. Ve odam hep aynı kalmıştır. Çünkü kilitledim. Birtek amcamda anahtar var ve her hafta özel bir temizlikçi gelerek temizliyor." Dedi. Ceketinin cebindeki anahtarını kaldırıp gösterdiğinde kahkaha patlattım.

"Benim de burada olduğumu ve ablama daha uzak mesafede olmanı unutmamanı hatırlatayım." Gülümsemem yarıda kesilirken, Berkay'a kızgınca baktım.

Geçmişin İzleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin