Geçmişin İzleri

9.Bölüm- Dudaklarımızdaki Zehir

Ahsen ve Oğuz'un ayrıldıkları gün.

***

Lise boyunca hep bu günün hayalini kurmuştum. Hayallerimdeki gibi bir elbise, ayakkabı ve sevdiğim erkekle güzel birmezuniyet balosu geçirmiştik. Bütün gece sarılıp dans ettik. Birbirimizin gözlerine bakarak şarkılar söyledik bu günü asla unutamam. Sevdiğim erkekle mükemmel bir gün. Hangi kız unutur ki?

    Sokağın sessizliğinde sadece ayakkabılarımın ince topukları ses çıkartıyordu. Yorgunluktan Oğuz'un koluna girmiş ve başımı koluna dayamış bir şekilde yürüyorduk.

"Her zaman ki yerimize gidelim." Diyerek geceleri buluştuğumuz çimenlik olan yere ilerledik. Burada oturduğumuz bir taş vardı ve bazı geceler yatarak gökyüzünü izlerdik. Şimdi ise taşın üzerine oturarak sessizliğe gömüldük. Kollarını belimde hissettiğim de ona sokularak gözlerimi kapatarak gözlerimi kapadım. Kokusu 19 yaşında olmasına rağmen sigarayla karışmış ve fazlasıyla erkeksiydi. Burnumu boynuna sürtüğüm kokusunu daha rahat duyar oldum. Dudaklarını kulağımda hissettiğim zaman gözlerimi daha fazla kapama gereği duymuştum. 

"Ahsen ben gidiyorum. " diye söze başladı. Dediklerine umursamayarak kollarımla ona sarılarak daha fazla hissetmek istedim.  Elimde olsaydı kokusunu bir kavanoza koyup saklardım. Onu bile küçücük bile hala getirerek her zaman yanımda tutmak isterdim.  Evlerimiz yakındı fakat ailemden dolayı geceleri rahat görüşmiyorduk.

" Şirket her geçen gün daha iyi yerlere gidiyor." Saçlarımı öptü ve kollariyla beni sıktı.  "Yurtdışına işletme okumaya gidicem." Dudaklarından çıkan kelimeler ile kafamı kaldırarak gözlerinin içine baktım. Ciddiydi bu konuda.

"Bende yurtdışında okurum. "Diyerek tekrar kafamı göğsüne koydum. Benden yavaşça kollarını çekerek oturduğu yerden kalktı. Bende kalkarak karşısına dikildim.

"Ahsen bugün bitiriyoruz" diyerek bana sarıldı.  Anın şaşkınlığı ile kollarım iki yanımda kaldı. Gözyaşlarım yanaklarımdan onun ceketine damliyordu. Dayanamayıp kollarımı ona sararak hıçkırarak ağlamaya başladım. Sessizlikte hıçkırıklarım yankılırken dudaklarımdan zor bir kelime çıkmıştı.

"Gitme." Kafasını iki yana sallayarak benden ayrıldı ve yüzünü iki elinin arasına alarak biraz eğildi tam gözlerimin içine baktı.

"Gitmeliyim ama içim rahat çünkü ben zehirdim Ahsen.  İçine şuan benim zehirim yayılıyor ve sen panzehir bulucak  onu kullanacaksın. Asla bir erkek için yıpranmıcaksın." Gözlerimden süzülen yaşları sildi. 
"Üzgünüm seni bırakmak istemezdim ama böyle olması gerekiyor. Hoşçakal. " alnımdan öperek uzaklaşmaya başladı. Arkasından yetişerek kolundan tuttum. Parmak uçlarımda yükselerek dudaklarına dudaklarımı bastırdım. Bir süre öptükten sonra geri çekildim gözlerini kısarak bana baktı.

"Senin zehrin vücudumda ise senin dudaklarına bıraktım o zehri.  Her öptüğün kadını zehirliyerek kendinden uzaklaştıracaksın. Hiçbir zaman bende bulduğun sevgiyi bulamayacaksın Oğuz. " son kez gözlerine bakarak geri çekildim.  Zor da olsa ona arkamı dönerek eve yürümeye başladım. Gidicekti. Beni bırakıp gidicekti. Apartmanın kapısında girerek ilk basamağa oturdum.  Kafamı ellerimin arasına alarak düşünmeye başladım.  Ben burada kaldıkça tükenecektim.  Gitmeliydim hem de herseyi arkamda bırakarak.  Aklıma gelenlerle çantamdan anahtarımı çıkararak yavaşça kapıdan içeri girdim. Direk odama girerek bir kağıt bir kalem çıkarak sandelyeme oturdum. Berkay rahatsız olmasın diye masada bulunan mavi lambamı açarak yazmaya başladım. Gözyaşlarım kağıdı ıslatsada yazıyordum.

Anneciğim her zaman ki gibi haklı çıktın. Seni dinlemeliydim. Lise de bir erkeğe değer vermiyeceksin deyişin şuan kulaklarımı tırmalıyor. Seni dinlemediğim için özür dilerim.  Bir erkeği babamı sever gibi sevdim. Babama güvenir gibi güvendim. Ama o babam gibi her zaman yanımda kalmadı.  Gidiyorum dedi ve gitti.  Şimdi de gitme zamanı bende. Bir süre gizli bir yerde kimseyle konuşmadan geçireceğim. Kendime zarar vermeyeceğim bu konuda içiniz rahat olsun. Ama o burda yokken ben hergün o zehir havayı ciğerlerime çekmemem. Üniversite sonuçları açıklandığında sizi arayacağım.  Kızınız gerçek hayatla tanışıp güçlü olmayı öğrenmeli. Yalnız kalarak güçlü biri olucam. Artık tek seveceğim sizlersiniz. Sizi seviyorum.  Hoşçakalın.
                                          AHSEN

     Dolabımdan çıkardığım eşyaları sessizce bavula koyarak fermuarını çektim.  Üst çekmece de olan banka kartımı alarak cüzdanima koydum.  Kartta beni bir sene idare edebilecek kadar para vardı. Berkay'ı son bir kez öperek evden çıktım.