Guunka
Semranur123
tugbayusufcetin
zeykerworl02
xxxkeremxxx
efruz-93
milayk16
hulyalya
deniz489
kupatatilde
kainattzeynepp ve ozlemtuzmen 'e ithafendir :) Yorumlarınız için teşekkürler :)
Bu sefer sınır çabuk geçtiği için bölümde hızlı geldi.İyi okumalar diliyorum yorum yapmayı unutmayın :)
Bu arada bölüm şarkımız bu sefer hareketli ve bence bölüme uyan bir şarkı oldu :) Şarkı bittikçe açıp tekrar okumaya devam edin :) Artık aradan çekiliyorum TA (Tutkulu Aşk) hayranları :)
Sabah uçak iner inmez keremle valizleri otele bırakıp odaya yerleştirilmesi emrini verir vermez otelden çıkıp hemen işlere koyulmuştuk.Kerem eski takımının kulübüne giderken bende soluğu moda evinde aldım içeri girer girmez başımdan aşağı kaynar sular döküldü.
Ortalık dağılmış elbiselerim dağınık vaziyette ; kimisi kırışmış kimisi de yerde yada orada burada duruyorlardı.İçerisi tozlanmış elbiselerin kadife kumaşlarına bütün tozlar yapışmıştı.
Bana üzgünce bakan asistanım Lisa ise yorgun görünüyordu.
"Lisa buranın hali ne ?" dedim adım atarken Fransızca konuştum. (NOT: PARİS FRANSAYA BAĞLIDIR O YÜZDEN PARİSİN RESMİ DİLİDE FRANSIZCADIR.)
"İşçileri zapdedemedim.Ne kadar sıkı bir yönetim olsa da sizin varlığınızda ki gibi bir ciddiyeti bir türlü saylayamadık." Derken kafasını eğdi.Dışarıda ki gök gürültüsü beni kendime getirince "Bu parayı al ve şirketten 15 20 tane temizlikci bayan iste." Derken eline bir miktar para uzattım.Lisa paraya uzanırken "Avukatlar saat 9 da burda olacaklar.Toplantı odasını ve sizin odanızı elimden geldiğince temizledim." Dedi.
Önce etrafa baktım bu kir pas içine avukat getirip kendimi rezil edemezdim. "Yok avukatları iptal et.Önce burayı bir adam edelim ondan sonra yaparız toplantıyı.Temizlikçilerin başında bugun dur bu işler düzelince bir haftalık yurt dışı seyhati yaptırıcam sana."
Lisa'nın yorgun gözleri bir anda parlayarak aban güldü "Peki efendim." Diyip hızlıca işe koyulurken bende moda evinden çıktım.Bugün burda yapabileceğim bir işim yoktu.Herşey yarına kalmıştı.Kapının önünde dikelirken gözlerimi kapatıp parisin yağmurdan önceki serin havasını içime çektim.Yağmurun geleceği belliydi.Bulutlar kararmış sokaklar boştu.Ama mekanlarda herkes elinde bir kahve cam kenarındaki masalara oturmuş sohbetler ediyorlardı.
Bir an bende eski hayatımı özledim paristeki sessiz , sakin , aşksız , huzurlu hayatımı...
Adım atıp etrafa bakındım.Köşedeki küçük ama içi sıcacık olan kafeyi görünce oraya doğru gidip bir kahve söylemeliydim.Zaten üstümdeki bu tulumlada üşümüştüm.İçeri girer girmez bir ses cümbüşü beni karşıladı.
Arka fonda güzel bir tonda şarkı mırıldanırken konuşan insanların seside şarkıya ilginç bir şekilde uyum sağlıyordu.Gözümle oturacak bir yer ararken köşedeki boş cam kenarı tek kişilik masaya doğru tam gidiyordum ki biri bana "Zeynep !" diye bağırıp bana seslendi.Kafamı o yöne çevirip baktığımda paristeki arkadaşlarım olduğunu görünce gülerek onlara doğru hızlıca yürüdüm.Nick , emma , lina bir masada toplaşmışlardı.Beni görünce hepsi ayağa kalkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKULU AŞK
ChickLitKuş kadardı onun kalbi , Ama gökyüzü kadar sevmişti keremi... Küçüklüğünden beri gerçek aşkının o olduğuna inanan ve hayatında bir tek ona yer açan Zeynep'in sahnesinde bir gün senaryoda olmayan ve bu aşk oyununda adı bile geçmeyen biri sa...