Bölüm 40♕Üç Hafta

3.7K 143 39
                                    


Çok uzun bir zamandan sonra tekrar birlikteyiz ramazandan dolayı açken fazla ilham gelmiyor ve yazamıyorum.Sınav maratonum ALLAH'A çok şükür ki bitti.Artık elimden geldiğince size yeni bölüm yetiştireceğim.

Bir sürü ithaf var yapacak ama bir sonraki bölüme saklıyorum ithafları.Şuan çok konuşmayacağım uzun süredir yazmadığım için merakla bölüm bekliyordunuz.Ama şunu diyeyim biraz paslanmışım o yüzden biraz kısa bir bölüm oldu umarım beğenirsiniz :)

BÖLÜM ŞARKISI : SEZEN AKSU - USLANMADIM

İYİ OKUMALAR ...

"Anne bana şurdaki mavi ipi verir misin ?" dedi Zeynep dikiş makinasından annesine bakmadan.Dikişe başlayalı iki gün olmuştu.Annesi ile evinin altındaki odada dikiş dikiyordu.Annesinin dikiş konusunda iyi olduğunu biliyordu.

"Al bakalım." Dedi demet ona ipi uzatıp önündeki deriyi aldı. "Bunu ne zaman halledeceksin ?" dediğinde Zeynep dikişini dikerken annesine bakmadan "Neyi ?" dedi.

"Bu mavi deriyi." Diyince Zeynep "Şuan daha astardayım.Daha kalıp bile yok.Yani onun işine daha var.Son rütuş gibi bir şey." Diyip diktiği astarı eline aldığı gibi ayağa kalktı.Ayaklı yapay mankene doğru yürüdü.Yüksek tahtanın üstüne çıkıp askılığa giydirdi kıyafetin astrını.Kolundaki iğne pamuğundan bir iğne çekti ve köşeyi oturttu.

"Sağ tarafıda eşitle havaya kalktı." Diyince Zeynep bir adım geri çekilip kürsüden indi ve elbisenin duruşuna baktı.Sonrada başıyla annesini onaylayıp kolundaki pamuktan bir iğne daha çekti ve sağ tarafıda iğneledi.

"Hala eksik !" dedi ellerini beline koyup. "Ama bitecek..." dedi demet zeynebe arkasından sarılıp. "Daha bunun ucuna güpürler dikeceğim.Yeni siparişler verdim." Diyip ellerini göğsünde birleştirip tamamlanmayan elbisesine baktı.

"Ne kumaşı ?" diyince Zeynep kürsünün üstüne çıkıp astarın ucunu eline aldı.

"Dün çizime baktım.Sonra birazda bu yarışmanın arşivlerini karıştırdım.Kimse uzun kuyruk kullanmamış.Ve uzun bir kuyruk yapıcam.Yaklaşık üç buçuk metre kadar.Mavi güpürlerle yapmayı düşünüyorum." Diyince demet "Bu çok zor olur." Dedi.

"Evet ama bu yarışmayı almak istiyorum.Güpürlerin gelmesi biraz geç olur benden bu sırada kalıbı çıkartıp gövde kısmına geçicem."

"Zeynep en azından moda evinden güvendiğin bir terzi çağıralım.Bu bizi aşar."

"Olmaz.Kimseye güvenemem.Kendim bu kalıbı çıkartırım.Zor değil." Diyince cebindeki telefonu çaldı.Telefonu cebinden çıkartıp ekrana baktı.

Kerem arıyordu.Ama keremi telefona asistan diye kaydetmişti.Keremde onu can diye kaydetmiş ve böylece ufak pürüzleri halletmişlerdi. Bir haftadır gayet iyilerdi.

Kerem onunla akşamları dikiş dikiyor bazen çıkıp sahilde oturyorlar bazende sadece telefonda konuşuyorlardı."Iıı ben bir hale ile konuşup geleyim." Diyip annesine çarpık bir bakış atıp yukarı fırladı.

"Alo." Dedi Zeynep odasının balkonundan dışarı bakarken. "Naber can." Diyip gülünce Zeynep'te gülerek "İyidir hale bu ne samimiyet !" dedi.

"Meşgul müydün geç baktın ?"

"Annemle aşağıda dikişteydik yukarı çıktım ondan geç kaldım."

"Nasıl gidiyor ?"

"Bilmiyorum şuan astarı diktim ama daha astarım bile tam değil.Daha güpürleri yapıştırılacak , renklerinde soldurma filan var.Kısacası baya yolum var daha."

TUTKULU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin