Zeynep arkasını dönüp tam gidecekken "Nereye gidiyorsun ? !" diyip Zeynep'i kolundan sıkıca kavradı Kerem.Zeynep dudağını ısırdı.Kendini tutmalıydı. Ağlamamalıydı.
Şimdi değildi...
Derin bir nefes alıp Kerem'e baktı ve"Kerem kolumu bırak." diyip kolunu çekiştirdi.Kerem daha fazla sardı onu.
"Neden ?"
"Şuan çok kötüyüm ve konuşmak istemiyorum Kerem ! Biraz beni anla artık.YO-RUL-DUM !!" diyip Kerem'i ittirdi.Kerem bıkmadan gene sarıldı.Zeynep onu elleriyle ittirdikçe kolları arasında çırpındıkça kerem onu bir ahtapot gibi daha da sıktı.Daha güçlü kavradı.En sonunda Zeynep yorulup kendini Kerem'in kollarına bıraktı.Oracıkta ağlayıvermişti.Az önce Kerem'i ittirdiği elleriyle boynuna sıkıca sarıldı.Hıçkırıkları ağzından fırlarken gözleri sonuna kadar açılmış bir musluk gibi durmadan yanaklarını ıslatıyordu.
Kerem eğilip Zeynep'in o hırçın saçının arasından derin bir nefes çekti.
"Her yorulduğunda her sakinleşmek istediğinde gidemezsin.Sen gidersen benim yanım sensizlikten üşür. "Onu göğüsüne iyice bastırıp daha sıkı sarıldı. "Buraya gel.Göğüsüme yasla başını ve burada beraber huzur bulalım.Sakın bir daha gitmeye kalkma.Seni çok seviyorum Zeynep.Kimsenin seni benden , beni senden almasına izin vermeyeceğim...Asla buna müsaade etmeyeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKULU AŞK
ChickLitKuş kadardı onun kalbi , Ama gökyüzü kadar sevmişti keremi... Küçüklüğünden beri gerçek aşkının o olduğuna inanan ve hayatında bir tek ona yer açan Zeynep'in sahnesinde bir gün senaryoda olmayan ve bu aşk oyununda adı bile geçmeyen biri sa...