Z:Dede bak bu çok zor bir durum.Yani orda bnm işimden ekmek kazanan bir sürü insan var.Orda kocaman bir markam var… bir anda kapatıp gelemem.Bana 3 ay gibi bir zaman versen...
H:Sana orayı kapat diyen mi oldu cadı (Ebrar admine ithafen “CADI”
Z:Bilemiyorum dede.
H:Zeynep,bana bir karar ver hemen şimdi.
Z:Dede…
H:Bk herkeste buradayken bana kararını söyle eğer gidrsen sana benden ne bir dede desteği ne de dede sevgisi kalır.Öyle bir vasiyet yazarım ki ölürsem cenaze törenime katiyen katılmasın der sana vicdan azabı çektiririm.
C:Baba ölüm demesen artık !!
D:Baba o nsl tehtit öyle ?
Z:TAMAM ! Tamam kabul yeterki bir daha ölümden bahsetme.Dedi ve gözünden süzülen yaşları sildi ve Haldun zeynebi kendine çekip ona sarıldı ve kıvırcık saçlarını okşadı.
H:Sanırım hayat şimdi bir halta benzemeye başladı…
13 GÜN SONRA…
ZEYNEP bebekteki evine yerleşmiş ve paristen döneli 3 gün olmuştu.Ordaki birkaç rapor , evrak , düzenleme gibi işleri halletmiş ve ordaki bir kç türk çalışana türkiyede kendisiyle çalışma teklif etmişti.Ve teklif ettiği 15 modelist ve terzi onla türkiyeye dönmüşlerdi.Zeynep paristeki moda evinin başına yardımcı bir müdür bırakıp istanbula dönmüştü.Bir ayağı hala ordaydı.Geldiği ilk gün ev dedesi tarafından çoktan hazırlatılmıştı.İlk başlarda ayrı ev olayını istemsede sonradan ikna olmuştu.Burda dedesinin önerdiği büyük bir iş yeri vardı.4 katlı modern tasarlanmış ve genişti.Dedesi zeynepte dükkanı beğenince torununa orayı satın almıştı.Zeynep eve geldiği ilk gün evi kontrol etti.Paristen gelmeden kıyafetlerini göndermiş ve annesi bir kç hizmetli ile yerleştirmişti.Ev ferah ve tam zeynebe göreydi.Tamamen beyaz dekoer edilen evi ferahlık ve huzur doluydu.Zeynep boydan boya cam olan pencerenin önüne geniş bir masa koydurtmuştu.Çizimleri dosyaları evrakları gelir gider fotoları kumaş detayları ve bir çok şey masada düzenlice duruyordu.Zeynep elinde kahvesi ile masasına oturup karşısındaki boğaz manzarasına baktı.Şimdi yağmur olsa ne dedikodu yaparlardı…O hala evini düzeltmekle uğraşıyordu.Annesi yağmur geldiği için o kdr mutluydu ki…Yağmur bir yandan dükkan ararken bir yandan da ekipteki çatlaklıkları toparlamaya çalışıyordu.Ekibinde ki Fransızlar gelmemişti.Yağmur onlar olmayınca boşluğa düşmüştü.İstanbula gelmeyi reddetmişlerdi.Dedeme bu konuyu anlatınca dedem adamları tek tek aradı ve ikna etti.En sonunda yağmura kocaman bir kuaför salonu açtık.Ama bnm iş yerim hala tam hazır değildi.Ustalar son gaz çalışıyordu Zeynep bütün mobilyaları ve gerekli şeyleri sipariş ettirmişti ve hepside aşağıda garajda duruyordu.Bgn ustalar çalışmayıp malzeme almaya gideceklerdi.Zeynep kahvesinden bir yudum aldı.Sonra çıplak ayakla yukarı kata çıktı ve karşısındaki yatak odasına doğru yürüdü ve içeri geçip üstünü giyindi bugün babası ve dedesi antrenman için sahada olacaklardı.Zeynep onların yanına gdip ordanda dükkana geçmeyi planladı.Belki boş durmak yerine dükkanda raf filan çaksa bir katkısı olurdu.
ZEYNEP ÜSTÜNE beyaz salaş gömlek ve lacivert renki kısa bele oturtmalı eteğini giyip gömleğini eteğinin içine aldı.Saçlarının bukelelrini keskinleştirip dudağına parlatıcısını göz kalemini rimelini ve pudrasını sürdükten sonra garaja gidip arabasına atladı ve son gaz stada doğru yol aldı.
ZEYNEBİN KOMBİNİ ;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKULU AŞK
ChickLitKuş kadardı onun kalbi , Ama gökyüzü kadar sevmişti keremi... Küçüklüğünden beri gerçek aşkının o olduğuna inanan ve hayatında bir tek ona yer açan Zeynep'in sahnesinde bir gün senaryoda olmayan ve bu aşk oyununda adı bile geçmeyen biri sa...