Multide "Sinirliyken Barlas"😁😁
Selam canlarım...😊🤗
Bölüm yayımlamayalı nasılsınız bakalım, iyisinizdir inşallah🙏
Çoğu kişi okuyup yorum yapmasa da ben bunu yazmaktan vazgeçmeyeceĝim. Bölümü okuduktan sonra oy ve yorumlarınızı bekliyor olacağım.
Diĝer bölüme kadar kendinize çok iyi bakın.
Keyifli okumalar canlarım...☺😊🤗😇
4.BÖLÜM
Yakında bu yatakta yatmaktan dolayı sıkıntıdan patlayacaktım. Uyanalı tam 2 gün olmuştu ve ben bu lanet yerden çıkamamıştım. Kenan abi ve Çiğdem abla işleri olduğu için sabah hastaneden gitmişlerdi ve akşam gelip beni götüreceklerini söylediler. Bende şuan boş boş camdan dışarısını seyrediyordum ve Çiğdem ablanın oğlunu düşünüyordum. O adam dediğim çocuğun ismi Barlasmış ve 20 yaşındaymış. 2 gün önce Barlas geldiğinde Çiğdem abla bizi tanıştırmıştı ve çocuğa gıcık olduğumu söylesem yalan olmazdı.
Çünkü tanışmak için elimi uzattığımda elimi sıkmak yerine yüzüme o buzdan kaleyi anımsatan mavi gözleriyle bakıp ismini söylemiş ve sandalyeye oturmamış resmen yayılmıştı. Aradan 5-10 dakika geçtikten sonra sandalyeden kalkıp odadan çıkmıştı.
Tabi o çıkınca bende neden böyle gıcık şeyler yaptığını düşünmeden edemedim. Benim düşüncelerimi anlayan Çiğdem abla bana onun hep böyle olduğunu söylemişti ve düşünmemem gerektiğini de belirtmişti. Ben yinede anlayamıyordum. Bir insan neden bu kadar soğuk ve egoist olur ki? Görende kralın oğlu zanneder.
YAZARDAN:
Alya camın kenarında tekerlekli sandalyesinin üstünde kollarını göğsünde birleştirmiş hastanenin bahçesine bakan pencereden dışarıyı seyrederek Barlas'ı düşünürken Barlas annesinin yalvarmaları doğrultusunda Alya'yı yalnız bırakmamak için hastaneye gitmişti. Sırf annesi kızın üstüne bu kadar düştüğü için şimdiden kıza sinir olmaya başlamıştı. Annesini kimse ile paylaşmak istemiyor ve sadece kendisiyle ilgilensin istiyordu ama yapacak bişey yoktu. Çünkü annesini canını verecek kadar çok seviyordu.
Odadan içeri adımını attığında kızı camın kenarında dışarıyı seyrederken gördü. Fakat kız onu daha fark etmemişti. Barlas 'ın dudakları yukarı doğru kıvrıldı ve onu buraya kadar getirmenin hesabını sıkı bir korkutma ile alabileceğini düşündü ve kızın yanına doğru sessiz adımlarla yürümeye başladı. Yakınına geldiğinde arkasına geçti ve tekerlekli sandalyeye doğru eğilip dudağını Alya'nın kulağına doğru yaklaştırdı.
'' Çok mu sıkıldın Küçüĝüm?'' Barlas Alya'nın kulağına doğru fısıldamıştı. Ama Alya düşüncelere daldığı için yerinden sıçramış ve küçük bir çığlık atarak yüzünũ Barlas'a doĝru döndürmüştü.
''Ne yapıyorsun sen yaa? Sinsi sinsi ne yaklaşıyosun yılan gibi? Geleceksen insan gibi gelseydin ya!''
Alya biraz sert çıkışmıştı farkındaydı ama bunu ona Çiğdem Hanım söylemişti. Çiğdem Hanımın söylediğine göre eğer sessiz kalırsa Barlas onu ezmek için her şeyi yapardı. Bu yüzden Alya altta kalmamak için böyle davranıyordu. Alya'nın huyunu daha öğrenememişlerdi. Alya haksızlığa ve ezikliğe hiç gelemezdi. Haklıysa sonuna kadar savunurdu fikrini, karşı çıkardı karşısındakine...
Ama bilmediği bir şey vardı ki o da Barlas'ın ne kadar sinirli olduğuydu. Alya o sözleri söyledikten sonra Barlas kızın çenesini sıkıca kavramış ve gözlerinin içine bakması ve söyleyeceği şeylerin ciddiliğini anlaması için yukarı kaldırmıştı.
''Bak ufaklık beni daha tanımıyorsun. Kötü tarafımı da emin ol görmek istemezsin. O minik beynine sok şimdi söyleyeceklerimi. Sakın ama sakın bir daha bana bağırma! Beni tanımadığın için seni uyarıyorum şimdiden. Ama bir dahakine affetmem!''
Son kelimesini kızın yüzüne tıslayarak söylemişti ve kızın çenesini sertçe ittirip bırakmıştı. Sonrada hiç bir şey olmamış gibi yatağın yanındaki sandalyeye oturup sigara paketini çıkartmıştı.
Alya ise yaşadığı şokun etkisinden çıkmaya çalışıyordu ki Barlas'ın elindeki sigara paketini görünce kaşlarını çattı ve sinirle tekerlekli sandalyesini Barlas'a doğru sürmeye başladı. Hızla Barlas'ın karşısına geçip elini uzatarak sigara paketini saniyesinde elinden aldı. Sonra da Barlas'ın şaşkınlığından yararlanıp tekerlekli sandalyeyi cam kenarına sürüp paketi camdan aşağı attı.
'' Ne yapıyorsun lan sen!'' Barlas'ın kükreyişiyle bir anlığına korkmuştu ama belli etmemeye karar verdi. Çünkü belli ederse üzerine geleceğini biliyordu.
''Hastanedeyiz farkındaysan. Eğer çok istiyorsan çıkarsın dışarıda içersin sigaranı. Ben bu odadayken sigara falan içemezsin.'' Alya bunları bağırarak söylemiş ve Barlas'ın uyarısını dikkate almayarak çok yanlış yapmıştı.
Barlas ise şuan duyduklarını algılamaya çalışıyordu. Çünkü hiç kimse en sevdiği şeyi olan sigarasını elinden almaya cüret edemezken bu salak kız elinden alıp camdan aşağı fırlatmış üstüne üstelik uyardığı halde bağırmaya başlamıştı. Barlas'a göre bu bardağı taşıran son damlaydı ve şimdi bu salak kıza haddini bildirecekti.
Barlas sinirlendiğinde yaptığı gibi dudağının sağ tarafını yukarı doğru kıvırmış küçük bir tebessüm ediyor gibi görünüyordu. Ama gözlerindeki tehlikeyi gören insanlar onun gülüşündeki anlamı hemen algılayabilir ve arkasına bakmadan kaçabilirlerdi. Onu tanıyanlar biliyordu ki eğer Barlas sinirliyken gülüyorsa bunun sonu hiç iyi bir yere gitmezdi. Oturduğu sandalyeden yavaşça kalkarken yüzündeki tebessümü silmiş ve ciddi bir ifadeye bürünmüştü. Alya'nın üstüne yavaşça giderken kız tehlikenin farkına varmış ve tekerlekli sandalyesini geriye doğru sürmeye başlamıştı.
''Ba..bak beni yanlış anladın. Hem kendini de zehirliyorsun sigara içmek çok kötü bir şey. Ya...yani ben senin iyiliğini düşündüğümden öyle yaptım. Yoksa atmazdım vallahi! Sen şimdi niye kalktın ki yerinden. Gelmesene üstüme yaaaa!''
Alya küçük çocuk gibi mızmızlanmaya başlamıştı. Korktuğunda veya heyecanlandığında hemen saçmalamaya başlardı. Ama şuan onun söyledikleri Barlas'ın umrunda değildi. Aklında ona yapmak istediğini belirlemişti ve istediğini yapmak için faaliyete geçmiş kızın saçını kızın boşluğundan yararlanarak kavramış yüzünü kendi yüzüne yaklaştırmıştı.
''Ben- sana- ne-dedim.'' Kelimeleri kızın yüzüne doğru tek tek bastırarak söylemiş ve konuşması için saçındaki ellerini biraz daha sıkmıştı.
''Ahh saçım! Ne...ne dedin?'' Korkudan ve acıdan kekelediği için söylediği kelimeler zor anlaşılıyordu ama Barlas onun ne dediğini anlamıştı.
'' Bir daha bana bağırmayacaksın demedim mi?'' Alya canının daha fazla acımaması için sorduğu sorulara hemen cevap vermeye çalışıyordu.
''Eee... evet dedin.'' Barlas kızın böyle hiçbir şey olmamış gibi cevap vermesine sinir olmuştu.
'' Peki sen ne yaptın? Benim söylediklerim kaale almadın. O zaman sana küçük bir ceza vermenin vakti geldi.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜĞÜM
RomanceGözleri ondan bağımsız akıyordu yine... ''Neden gittiniz he! Neden beni bir başıma bıraktınız burada? Hani çok seviyordunuz beni?Neden anne neden? Hani beni canım kızım diye severdin ya bak canını yaktılar kızının anne! Ya sen baba biriciğim der...