BARLAS NEREDE???

8.9K 422 8
                                    

Multide Alya var.

Selam canlar...

Biliyorum yeni bölüm geç geldi ama sonunda geldi :D

Bölüm biraz kısa biliyorum, sizi biraz daha bekletmemek için hemen yayımlayayım dedim :)

Keyifli okumalar canlarım.



Safir ve Aras Barlas'ın ameliyatına giren doktorun ameliyathaneden çıkmasıyla hızla yerden kalkmışlardı. Aras önde Safir Aras'ın arkasında doktorun yanına yaklaşmışlardı. Bu arada Bora ve Boran da yerinden kalkmış doktorun yanına gelmişlerdi.

''Ne oldu? Nasıl geçti ameliyat? Bir şey söylesene doktor!'' diyerek sinirli ve gergin bir şekilde konuşmuştu Aras. Doktorun yüzüne bakılırsa ameliyat pekte iyi geçmemişti ama yine de doktorun söyleyeceklerine dikkat kesildi herkes.

''Ameliyattayken kalbi durdu.'' Dediğinde Aras nefes almayı bırakmıştı. Ne demek kalbi durdu. Barlas ciddi ciddi onları bırakmış mıydı yani. Tükenmiş bir sesle sormuştu.

''Kurtaramadınız mı yani, öldü mü kardeşim?'' demişti doktora. Doktor Aras'ın yüzüne bakıp konuşmaya başladı.

''Hayır. Sizi bırakmamak için çok direndi ve başardı da. Ama durumu hala ciddiyetini koruyor. Şimdi uyutup yoğun bakıma alacağız. İlk 24 saat bekleme sürecinde olacak. 24 saatte bir şey olmazsa eğer 48 saat daha bekleyeceğiz. Yani sonuç olarak 72 saatte hastanın kalbi durmazsa uyandıracağız.'' Dediğinde Aras ve yanındakiler derin bir nefes bırakmıştı.

Aras doktor gitmeden önce Alya'nın da durumunu sormak için konuşmaya başladı.

''Peki Alya Çınar. Onun durumu nasıl?'' dediğinde doktor tam adım atacakken durmuştu.

''Onun durumu iyi. Yarın uyandırmayı düşünüyoruz. Korkulacak bir şey yok yani. Geçmiş olsun.'' Deyip yürümeye başlamıştı doktor.

Aras, Bora, Boran ve Safir'in aldıkları haberlerle biraz olsun solgun yüzleri düzelmişti. Şimdi herkes iyiydi. Barlas'ta iyi olacaktı. Buna emindi herkes. İki kere kalbi durduğu halde bir şey olmadıysa daha da bir şey olmazdı.

...............................................................

Sabah olmuştu. Aras dün doktordan aldığı bilgilerle herkesi evlerine göndermiş ve hastane de yalnız kalmıştı. Çiğdem hanım ve Kenan beyi de zor da olsa göndermişti. Tüm gece boyunca gözüne uyku girmemiş bir Barlas'ın odasının camının önünde bir Alya'nın odasının camının önünde beklemişti. Tüm gece iki oda arasında dolanıp durmuştu. Şimdi ise Alya'nın odasının önünde bekliyordu.

Geceden beri içi yanıyordu Alya'nın halini gördükçe. Meleği böyle kıpırtısız yattıkça içi acıyordu. Sarı saçları yastığına dağılmış ve hastane kıyafetiyle yatıyordu. Yüzü her zamankinden daha fazla beyazdı ve yüzünde ki morluklar kendini oldukça belli ediyordu. Ruhu çekilmiş gibiydi kızın. Bunların tüm sorumlusunun kendisi olduğunu biliyordu Aras. O gün onun kalbini kırıp evden göndermeseydi şimdi böyle olmayacaktı.

Gözlerini kırpmadan baktığı kızın kıpırdanmasıyla kendine gelmişti Aras. Alya kıpırdanıyordu, uyanıyordu. Aras Alya'yı öyle görünce heyecanla bağırmaya başlamıştı.

''Doktor, doktor yok mu? Çabuk buraya bakın!'' yüksek ses tonuyla hemşireleri başına toplamıştı. Alya'nın uyanmaya başladığını gören hemşire hızla içeri girmiş ve kapıyı kapatmıştı. Yoğun bakım olduğu için Aras'ı sokmuyorlardı içeri. İçeride ki hemşire Alya'nın yarı açılmış gözlerini iyice açarak gözlerinin içine elinde ki fener tarzı bir şeyle bakmıştı.

KÜÇÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin