Selam canlar...😊😊
Yeni bir bôlümle yeniden karşınızdayım.
Oy sınırı geçtiği için yeni uzun bölümü sizi bekletmeden yayımlamak istedim😊
Bundan sonra sınırı geçmediği sürece bölüm yayımlamayacağımı dile getirmek istiyorum.
Oy sayısı:70
Yorum sayısı:30Keyifli okumalar canlarım🤗🤗
48. BÖLÜM
"Öldürün beni vallahi öldürũn! Ayaklarıma kara sular indi lan!" sabahtan beri alışveriş işiyle uğraşıyorlardı bu yetmezmiş gibi bir de Bora'nın mızmızlanmasını dinliyorlardı.
"Bir sus lan bir sus! Çenen düştü yine!" Aras'ın Bora'ya yönelik söyledikleri Bora'nın en azından birkaç dakika susmasına sebep olabilirdi. En azından böyle düşünüyordu Barlas. Alya'nın o sözleri söyledikten sonra kağıda yazıp Barlas'a verdiği o yazılar için Barlas Kenan bey hariç evdeki tüm erkeklerle birlikte alışverişe çıkmıştı.
Ilk önce kıyafet bakmaları gerektiği için alışveriş merkezine girmişlerdi ve Barlas girdikleri hiçbir mağazada Alya'ya göre istediğini bulamadığı için hala ona kıyafet alamamıştı. Kendi takım elbisesini almış fakat hala mağazaları geziyorlardı. 4 adamı da peşine takmış oradan oraya sürüklüyordu Barlas. En çok da iki saattir gezdikleri halde hala bir şey bulamamış olmaları sinirini bozuyordu Barlas'ın.
"Söndürüüün kalbimiii, gidiyooor gönlümüün efendisiii..." Bora'nın bu seferde yorgunluktan perişan halde şarkı söylemesiyle Boran ikizinin kafasını bir şaplak atmıştı.
"Lan zaten yoruldum, bir de seni çekiyorum. Zaten seni niye getirdiysek alışverişe..." Boran'ın söyledikleriyle arkada ilerleyen Gölge'nin dudaklarında sinsi bir gülüş peyda olmuştu.
"Beyefendi alıştırma yapmak için geldi ya! Neymiş evlenirken böyle olaylarda zorluk çekmemek için geliyormuş. Hayır o değil de benim ne işim var lan burada? Ben kız tarafıyım, hatta bizzat kızı benden isteyeceksiniz." Aras'ın söyledikleriyle Gölge'nin gülüşü daha da büyümüştü. Sanırım bu alışveriş işinden bir tek Gölge zevk alıyordu. Onların böyle şikayetlerini dinlemek ona bayağı dalga geçeceği zaman veriyordu.
"Sen değil miydin hemen yarın gelip isteyin diyen? Ben yandıysam sen de yanacaksın, yok öyle yağma!" Barlas'ın sonunda abisine sert bir şekilde konuşması ve sözlerinin haklılığı Aras'ı susturmuştu.
"Ya bari bir yemek yesek ya! Tam 1 saat 48 dakikadır ağzıma tek bir lokma girmedi." dediğinde Barlas ona ters bir bakış atmış ve Boran konuşmaya başlamıştı.
"Abi Allah aşkına bir yerde yemek yiyelim de şunun çenesi kapansın. Şimdi iki saat de bu konu hakkında konuşur." dediğinde tam da bir restoranın önünden geçiyorlardı ki Barlas da acıktığını fark ederek o yöne doğru yöneldi.
Restorana girdiklerinde boş olan masalardan birine oturup garsonun gelmesini beklemeye başlamışlardı. Sonunda yanlarına doğru gelen 20- 21 yaşlarında ki güzel bir kızla hepsinin bakışları garson kıza dönmüştü.
"Hoşgeldiniz efendim!" deyip elindeki menüleri tek tek hepsine dağıtmış ve başlarında beklemeye başlamıştı. Barlas menüyü bile açmadan istediği yemeği söylemiş ve diğerleri de sırasıyla menüdeki yiyeceklere bakarak istediklerini söylemişlerdi. Tabi herkesten hariç olarak Bora doymayacağını söyleyerek masayı donatmasını istemişti kızdan. Yanlarından ayrılan garsonla birlikte aralarında sohbetin başlamasına sebep olan Bora konuşmaya başlamıştı.
"Kız çok güzeldi be!" Bora'nın kızın arkasından hülyalı bakışlarını gören tayfa Bora'ya garip bakışlar atmaya başlamıştı.
"Bora, adam ol önüne dõn! Her gördüğün kıza yavşama!" Barlas'ın söyledikleriyle birlikte çoktan gitmiş kızın arkasından bakmayı bırakarak ona dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜĞÜM
RomantizmGözleri ondan bağımsız akıyordu yine... ''Neden gittiniz he! Neden beni bir başıma bıraktınız burada? Hani çok seviyordunuz beni?Neden anne neden? Hani beni canım kızım diye severdin ya bak canını yaktılar kızının anne! Ya sen baba biriciğim der...