''İSTEMİYORUM''

10.9K 488 32
                                    

Selam canlar...

Evet bölüm bayağı geç geldi biliyorum fakat geç olduğu kadar da uzun bir bölüm yayımlıyorum kıymetimi bilin :D

Bu bölüm küslüklerin biteceği ve bazı duyguların açığa çıkacağı bir bölüm olacak :)

Keyifli okumalar canlarım :D

                                                 27. BÖLÜM

Alya şuan yaptığına inanamıyordu. O kadar itiraz etmişti fakat Barlas'ın Deniz'i öldürmekte ki kararının ciddi olduğunu fark edince onun istediğini yapmak zorunda kalmıştı. Usulca yanına gitmiş ve yatmıştı. Ona yaklaşmak istemese de yatağın tek kişilik olması böyle bir şeye imkan vermiyordu. Zaten Barlas da Alya yattığı anda onu yarasını acıtmayacak şekilde göğsüne çekmiş ve beline sıkıca sarılmıştı. Şuan Alya kıpkırmızı olduğuna emindi ve soracaktı.

''Neden başka bir şey istemedin de şartın bu?'' dediğinde Barlas ona biraz daha sarılmış ve saçına yüzünü gömüp fark ettirmeden içine derince çekmişti.

''Soru sorma! Sus ve uyu!'' sonuçta kokun beni rahatlatıyor, sen bana huzur veriyorsun diyemezdi ya.

Alya ise Barlas'ın dedikleriyle susmuştu. Uyu demesi kolaydı tabi. Onun bu kadar yakınındayken, kalbi delicesine atarken nasıl uyuyabilirdi acaba? Kalbinin sesini duymasından korktu bir an için. Kendisine ne oluyordu böyle anlamıyordu Alya. Ama iyi şeyler olmadığı kesindi. Barlas'ın ise neden böyle yaptığını anlayamıyordu. Narkozun etkisi diye düşünmüştü.

Barlas ise uzun zamandan sonra huzurlu bir uykuya dalacağını düşünmüş ve gözlerini yavaşça kapatıp kendini uykunun kollarına bırakmıştı kollarındaki Alya ile beraber.

Barlas'ın düzenli nefes alışverişinden onun uyuduğunu anlamıştı Alya, fakat dönüp bakamıyordu çünkü kafası Barlas'ın göğsündeydi ve Barlas onu sıkıca sarmıştı. Geri çekilemiyordu. Uyuyamayacağını düşünmüştü. Çok yorgundu fakat heyecandan uyuyamıyordu. Aklına gelen koyun sayma fikriyle gözlerini kapatmıştı.

Hayalinde ki koyunları bir sıraya dizmişti. Ve önlerinde de çit yerine dikenli tel olduğunu hayal ediyordu. Böylesi daha aksiyonlu olurdu :D Koyunlar tek tek dikenli telin üstünden atlarken bir tanesinin bacağının dikenli tele takılması sonucu sıçramıştı Alya. Hayalinde bile kötü şeyler oluyordu.

''Ne oldu KÜÇÜĞÜM!'' Ahh! Barlas'ı da uyandırmıştı işte sıçrayınca. Uykulu gelen sesine karşılık ne diyeceğini kestiremiyordu. Sonuçta koyunlarımdan biri dikenli tele takıldı ve orada sıkıştı diyemezdi ya. Mantıklı bir şeyler düşünmeye başlamıştı fakat hiçbir şey bulamadı.

''Hiiiiç! Uyu sen.'' Dediğinde daha tam olarak uyanamamış olan Barlas uykusuna geri dönmüştü. Alya'da gözlerini kapatıp uyumaya çalışmış ve bir zaman sonra uyuya kalmıştı.

....................................................................

''Sabahın köründe beni uyandırmanın ve böyle apar topar almanın sebebi ne?'' diyerek sinirli bir şekilde sormuştu Safir sabah sabah gelen Aras'a.

''Hastaneye gideceğiz.'' Sanki hastane kaçıyordu. İfadesizce söylediği şeylerin ardından sinirlenmişti Safir. Hem kardeşi de Alya'da iyiydi zaten. Bu saatte gitmelerindeki amaç neydi?

''Bu saatte niye gidiyoruz. Onu sordum?'' dediğinde Aras şoför koltuğundan Safir'e kısa ama ters bir bakış atıp tekrar yola odaklanmıştı.

KÜÇÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin