" Ne yapıyorsun sen?" diye atıldı Daphne. Sonra arkasını dönerek çıkış kapısına yöneldi. " Amacın kendini öldürtmek mi? O kızdan uzak durman gerektiğini söylemiştim. Ona güvenmiyorum."
" Sorun yok, Daphne."
Eva öne çıktı. Tek kaşını kaldırıp, kollarını göğsünde kavuşturdu. Bir ayağa öndeydi ve her an her şeye hazır bir hali vardı.
" Burada yeni olan sensin. Biz, neden sana güvenecekmişiz?"
" Colan, ona gitmesini söyle!"
Daphne'nin sesi bütün odayı doldurdu. Biraz daha bağırırsa askerlerin bizi bulması an meselesi. Daha fazla bu gürültünün içinde kalamazdım. Ön kapıdan çıkıp yandaki tabelaya tutunarak üst kattaki çatılardan birine tırmandım. Bacaklarım yeterince sağlam basıyordu ve kendimi iyi hissediyordum. Çatılardan atlayarak yedinci caddeye varmak daha kolaydı. Ama hala çok dikkatli olmam gerekiyordu. İlk çatıdan diğerine atladığımda kızların peşimden beni takip ettiğini fark ettim. Artık tartışmıyorlardı.
Şimdi hepimiz yedinci caddenin girişindeki yıkık bir sokaktaydık. Devriyeler araçlarını köşeye çekip, etrafa barikatlar kurmuştu. Buraya geleceğimi biliyorlardı.
" Çok geç olmadan dönelim Colan. Seni yakalarlarsa..."
Daphne'ye sessiz olması için işaret ettim. Tam önümüzden birkaç asker geçip gitti. O anda hepimiz nefeslerimizi tutup öylece birbirimize bakakaldık.
" Köprüyü kullanalım." dedi Eva çok kısık bir ses tonuyla. Yağmur hızlandı. Yoğun sis etrafımızı sardığı için şanslıydık. Akşam olmak üzereydi. Güneş ufuktaydı ama siyah bulutların arasından görünmüyordu. Eva daha önce burada yaşadığı için her yeri adı gibi biliyordu. Aklımda birçok soru işareti vardı. Eva, Silvio için çalışıyorsa neden onun aleyhinde kararlar alıyordu? Daphne de benimle aynı şeyi düşünüyordu.
" Kız sadece onun olduğu zamanlarda yönlendiriliyor. Bir tür etki altına alma. Büyük Koloni bu yöntemi isyancılar üzerinde kullanmıştı.
" Nasıl?"
" Silvio yanındayken onun söylediği her şeyi yapıyor. Ama o yokken kendi kararlarını kendisi veriyor. Tabi bazı konularda açık vermemek şartıyla."
" Onun etki altında olduğunu düşünmüyorum. Öyle olsa sığınak çoktan açığa çıkardı."
" Buradan gidelim."
Eva başını hafifçe kaldırarak sert betonun arkasındaki araçları yokladı. Birkaç tane askeri araç yol üzerine park etmişti ama içleri boştu. Hepimiz sırılsıklam olmuştuk. Bu gece için tek bir planım vardı. O da Silvio'nun odasına girerek ona istediğim zaman ulaşabileceğimi göstermek. Bu zorlu bir görevdi. Şansım varsa onunla yüzleşebilirim. Onu öldürebilirim.
Sokak arasından bütün katların duvarları açık olan bir bina bulduk. Gece olana kadar orada saklanabilirdik. Kızların peşimden geldiğinden emin olup alçak duvarın arkasında gezinerek binanın ön bahçesine ulaştım. Etrafta bir tane bile ağaç yoktu. Ağaçların donattığı tek bir yer vardı o da Silvio'nun evinin çevresi.
" Merdivenler sağlam değil, dikkatli basın."
Eva yıkılmış duvarların arasından çıkan küflü demirlere tutunarak merdivenleri tırmandı. Hemen arkasında Daphne vardı ve onun arkasında da ben.
" Burası hiç güvenli değil." diye söylendi Daphne. Sonra üzerindeki çamur birikintisini sıyırıp bir köşeye fırlattı. En azından bugün pantolon giymeyi seçmişti. Yoksa diğer günler giydiği kısa eteklerle bu tümsekliyi tırmanamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BULANIK
Science Fiction1 Binanın girişine ulaşmamıza yalnızca birkaç adım kalmıştı. Arwel elindeki silahla rastgele arkamızdaki boşluğa ateş ediyordu. Eva binanın kapısını açtığında hepimiz kendimizi içeri attık. Bembeyaz upuzun koridor tıpkı rüyamda olduğu gibi sonu yokm...