"whats killing me is that i'm killing you"

337 29 40
                                    

Gözlerimi açtığımda acıyorlardı.Birkaç dakika etrafıma boş boş bakındım,son zamanlarda yaparken en az şey hissettiğim an bu an oluyordu.Amaçsızca Austin'in odasını incelemek.

Solumda bir pencere vardı,oldukça büyüktü.Çoğu zaman orda otururdum,Austin bana iğne yapmadığında ve eğer uykum yoksa.Ormanın içindeki bu ev çok sempatikti,tam da Dylan'la beraber yaşayabileceğimiz bir evdi.

Evlenirdik.Çocuklarımız olurdu.Yarı şeytan yarı melek,artık nasıl olacaksa.Ona benzerlerdi,onun gibi kokarlardı.Burunları onunki gibi şekilli olurdu,benimkinin aksine.Bana anne diye seslenirlerdi,Nova'yla oynarlardı.

Artık olması imkansız hayaller kurmaktan sıkılmıştım.

Hemen sağımdaki komodinin üstündeyse telefonum duruyordu.Austin yanıma koymuş,bir not kağıdına da "Hayley'in burada." yazmıştı.

Ah,onsuz napardım.

Artık ondan uzak durmam gerektiği geldi aklıma.Şu an sadece kalacak bir yerim olmadığı için burada kalmama izin verdiğini biliyordum.Hem gözünün önünde olacaktım,hem kendime bir şey yapamayacaktım,hem de benden her an haber alabilecekti.

Ama ondan uzak durmamı istemesi çok saçmaydı.Danny ona ne yapabilirdi ki,benden uzak durmak istiyordu?Anlayamamıştım.

Ah Dylan.

Keşke ölen ben olsaydım diye düşünmediğim tek bir günüm geçmiyordu.

Onu özlüyordum.Kokusunu,varlığını.Karşımda oturuşunu.Bana o kahverengileriyle bakışını.

Gözlerinin içime işleyişini.

Her şeyini özlüyordum.

Yorgana biraz daha sarıldım.Zaten şimdi sarılabileceğim bir tek yorganım vardı.Ne Austin beni isterdi artık,ne de başka biri.

Şu dünya üzerinde yaşamak için tek bir sebebim kalmamıştı artık.

Yatakta doğruldum.Halıya baktım boş gözlerle.Artık yapamıyordum.

Olmuyordu.

Ben artık yaşamak istemiyordum.

Bu benim son ve net kararımdı.Acı içinde olmuyordu işte.Ayağa hızla kalktım ve intihar notum için kağıt ve kalem alıp masaya oturdum.

Küçüklüğümden beri intihar eden insanların o anki ruh halini merak ederdim.Gözlerimi kapattım ve o an ne hissettiğimi düşünmeye başladım.

Hiç.Hiçbir şey hissetmiyordum.

Kağıda diktim gözlerimi.Bunu okuyup üzülen tek kişi Austin olacaktı,bundan emindim.Ah evet,ve ailem.Ailem üzülecekti.Bu biraz canımı sıkmıştı ama umrumda değildi.

Elimden kelimeler dökülmeye başladı.

"Şu hayatta beni seven,beni gerçekten önemseyen tek kişiyi kaybettim ve yaşamak için en ufak bir sebebim kalmadı.

Austin,benim gibi zor bir insanla uğraşmak zorunda kaldığın için çok üzgünüm,ve çabaların sonuçsuz kaldığı için de.Beni affetmeni istiyorum.

Nova sana emanet,onu mutlu edebileceğini biliyorum.Lütfen kızma bana.

Aileme de uygun bir dille haber verirsin,Dylan'ın yanına gömülmek istiyorum.Bunu onlara söyle.

Her şey için teşekkürler,ama benden bu kadar."

Gerçekten yapmak istiyor muydum?Gerçekten hayata gözlerimi yummak istiyor muydum?

Bu şekilde devam edemezdi.Bu şekilde nefes alamıyordum,canım yanıyor,hayat enerjim alıp verdiğim her nefeste biraz daha azalıyordu.

Banyoya gidip dolaptaki küçük jiletlerden aldım.Elimi sol bileğimdeki damarların üstünde gezdirdim ve gülümsedim.

Darkest Days // Dylan o'Brien #2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin