Karşımdaydı.Cennet gibi bir yerde,yeşilliklerin ve huzur verici ışığın ortasında,üstünde bordo tişörtüyle bana bakıyordu.
"Yasemin?" dedi,bir kez daha duymak için canımı verebileceğim kadife sesiyle.
Kalbim olduğundan daha fazla kan pompalamak istercesine atmaya başladı.
"Dylan!Y..yaşıyorsun!"
Ona doğru ilerledim.Kokusunu duyabiliyordum.Ona sarılmak için adımlarımı hızlandırdım,birden atladım boynuna.Elimle saçlarını karıştırırken,onun nefesi boynuma çarpıyor,karnımı gıdıklıyordu.
"Ağlamayacağım," dedim kendime,yukarı bakarak.Mutlu olmam gerekiyordu,Dylan'ım yaşıyordu çünkü.Artık mutluydum,kimse beni üzemezdi.Onun varlığı benim yaşamam için bir sebepti.
"Buralarda fazla duramam," dedi Dylan,gözlerini bir saniyeliğine benden ayırdı.Bu bile canımı yakmıştı,kahverengilerini benden ölene kadar ayırmamasını istiyordum.
Elimi saçlarına uzattım ve gözlerime bakmasını sağladım.Önceden gözlerine bakamayan ben,şimdi onun bana bakması için her şeyimi yapıyordum.
"Ben sensiz yaşayamıyorum," dedim ve boynuna bir öpücük kondurdum."Beni de al yanına,birlikte olalım.Sonsuza kadar."
"Bir daha kavuşmamız mümkün değil,Yasemin.Sen cennete aitsin,bense cehenneme."
Yüzüne baktım,sanki ezberlememişim gibi.Ama doyamıyordum.Her neyse bu,buna doyamıyordum işte.Bu anı katlayıp cebime koysam ve ulaşmak istediğimde orada olsa keşke diye düşündüm bir an.Yüzüme yapışan saçları eliyle uzaklaştırdı.
"Kavuştuk ya işte!" dedim,etrafımı göstererek.
"Bu gerçek değil,senin hayalin," dedi Dylan gözlerimi gözleriyle okşayarak.Öyle bir bakıyordu ki,gökyüzünden aşağıdaki zavallı varlıklara bakıp yüksekliğimden mutlu oluyormuş gibi hissediyordum.
Zavallı eski ben.Zavallı Yasemin.
"Ama gerçek gibi.." dedim ve ona daha da yaklaştım.Verdiği nefes yüzümdeki küçük tüylerin üzerinden geçti. "Nefesini bile duyabiliyorum."
Derin bir nefes verdi.Elini yüzümden omzuma indirdi.
"Gerçek değil,Yasemin.Uyanacaksın.Austin yanıbaşında sana bakıyor olacak."
Sesindeki kırgınlığı tüm bu olanların aksine gerçekti.Nefes verdi ve sesinin titremesine engel olmaya çalıştı.
"Onun yerinde benim olmam gerekirdi."
Gözlerini yere indirdi,ellerimi tutup tekrar gözlerime baktı.
"Nasıl mutlu olacaksan öyle yap,Yasemin'im.Seni seviyorum."
Alnıma bir öpücük koydu,yavaşça benden uzaklaştı.
"H..hayır,gitme..Dylan.Lütfen?"
Yalvarmaya hazırdım.Ondan uzak olmak istemiyordum,uzak olmamak için her şeyimi verirdim.Kendi benliğimi,canımı,ruhumu..Ne gerekirse.Ondan ayrı yaşamaktansa ölmeyi yeğlerdim.
Ama o arkasını döndü ve benden uzağa yürümeye başladı.Ona seslendim,var gücümle bağırdım.
"Dylan!Bana bak,lütfen!"
"Yasemin!"
"Dylan lütfen beni bırakma!Burada seninle olmak istiyorum!Beni terketme!"
"Yasemin,uyan!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Darkest Days // Dylan o'Brien #2
Fantasy[City Of Vultures adlı kitabımın ikincisidir.Bunu okumadan önce onu okumanızı tavsiye ederim.]