Warren beni arabasına çekerken avazım çıktığı kadar bağırıyordum.Yardım dileniyor,ama başarısız oluyordum.Etrafta tek bir insan dahi yoktu,gecenin ilerleyen saatleri olduğunu burdan anlamıştım.
"Yanıma oturtursam bana müdahele edebilirsin.Ah,bu işlerde çok beceriksizim," dedi ve gözleri bagajına kaydı.Heyecanı sesine yansıyordu,titriyor ve arada yutkunuyordu.
"Ah,evet.Bu işe yarayacak," dedi ve bagajını açtı.Başıyla bagajı gösterirken hala ona bakıyordum.
"Şey,kendi isteğinle binmezsen seni bayıltmak zorunda kalacağım."
"Neyle,lanet nefesinle mi?"
"İşleri zorlaştırma Chloe."
Bu çok komikti.Kendi isteğimle oturmamı beklemiş,ben oturunca mutlu olmuştu.Kolumu bıraktığı an koşmayı planlıyordum,belki işe yarardı.Nereye kadar kaçabilirdim bilmiyordum gerçi,ama en azından deneyecektim.
Kolumu bırakmadan bagajda bir şey aramaya başladı.Sonunda buldu ve bana gösterdi.Kalın ve sapsarı bir ipti bu.Belki de araba çekmek için kullanılıyordu,bilmiyordum.
Böylece kaçma planım da suya düşmüştü.Son kez bağırdım,ama kimse yoktu etrafta.
Kollarımı arkadan bağlarken yüzüne baktım.Baktığımı farketmiş olacak ki gözlerini gözlerime kaydırdı ve gayet mutlu bir şekilde benden uzaklaştı.Bagaja girmemi bekliyor olduğu açıktı.
Bacakları açıktı.Ve bu gerizekalı ayaklarımı bağlamayı unutmuştu.Bagaja oturdum ve var gücümle bacaklarınını arasına tekme attım.
"Bok ye,orospu çocuğu!"
Koşmaya başladım.Bir yandan koşuyor,bir yandan da izimi kaybettirmek için değişik yollara sapıyordum.Kendine gelmesi epey zaman alacağa benziyordu,bu yüzden şanslı sayılabilirdim.
İşe yaramayacağını bildiğim halde Austin'in adını söyleyip duruyordum.Fısıltılarım çığlıklara dönüştü,bir anda kendimi Austin'e yalvarırken buldum.
"Tanrı aşkına.."
Nefesim kesiliyordu.Uzun süredir hareketsizdim,hızlı koşamazdım.
"Austin,Tanrı aşkına duy beni!"
Austin'in benden haberi bile yoktu,ne halde olduğumu bilmiyor,nelerle uğraştığımı görmüyordu.Kim bilir,belki de kendine başka birini bulmuştu.
Ayak sesleri duyduğumda bir yere pıstım.Nerede olduğumu bilmiyordum,neden burada olduğumu hatırladıkça Lily'e küfrediyordum.
"Chloe!Bunu çok ağır ödeyeceksin,iğrenç orospu!"
Kanımın kaynadığını hissettim.Bana orospu demişti.
"Ah,seni elime bir geçirirsem neler yapacağımı tahmin bile edemezsin..Nerede olduğunu biliyorum,kaltak."
Kaltak.
Vücudum yanmaya başladı.Dönmemeliydim,burada dönüşmemeliydim.
Eğer dönüşürsem bu piçin işini kolaylaştırmış olacaktım.Belki de fotoğrafımı çekip internette yayımlayacaktı.
O zaman boku yerdim işte.
Warren nefes nefese yanıma geldi ve bana gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Darkest Days // Dylan o'Brien #2
Fantasy[City Of Vultures adlı kitabımın ikincisidir.Bunu okumadan önce onu okumanızı tavsiye ederim.]