2. Bölüm Çaresiz Playboy

12.2K 1.1K 309
                                    

İlk bölüm yorumlarınıza son hızla devam ediyordum ama wattpad arıza verdi! Ne yaptıysam yazamadım. Hep sorun var yazısı karşıma çıktı. Bir ara "ilk yorum yapan kişi olun" yazısını görünce inanamadım. İnanın tek tek okudum. Büyük bir keyifle. İlk 10 bölüm normalde insanı çok sarmaz ama hemen hepiniz "hikaye ilk bölümden çok sardı. Çok heyecan yaptım" deyince hissettiklerimi anlatamam. Güzel gönlünüze yüreğinize sağlık. Yorumlarınızı okudum  ve hemen bir bölüm daha yazdım. İlk bölüm yorum ve vote için hepinize içten sevgiler.

Böyle komik mi olacak diye sorular geldi. Hayır. Böyle devam etmeyecek. Peki nasıl edecek? İnanın ben de bilmiyorum. Doğaçlama ve sizin yorumlarınızla gidiyorum "ana kurgu" hariç.

Multimedyamızı açalım. Müziğimizi dinlerken elimizdeki sıcak kahvemizi yudumlayalım. Multimedya kahve #ds7/24  2. Bölüme buyrun efenim.

Can, başını ellerinin arasına alıp aynı zamanda başı yere eğik bir şekilde oturan Kerem'i izliyordu. 3, 5, ya da 7 saattir. Dut yemiş bülbül gibi oturuyordu ve bu hiç de iyiye alamet değildi. Kerem'i çocukluğundan beri tanıyordu ve onu hiç böyle görmemişti. Bir kaç kez soru sordu ama cevap alamadı çünkü duymuyordu!

Aslında arkadaşının o hâline üzülürken bir yandan da seviniyordu çünkü hak etmişti! Bir yerden başlaması lazımdı ve o başladığı yer İstanbul'un bilmem neresindeki kendinin dahi bilmediği bir yer olan Düşler Sokağı'ydı. Kerem'i son yaptığı işten çevirmek için neler yapmıştı ama başarılı olamamıştı. Ahmet ve Sevim'in de bir sabır çizgisi vardı ve taşmıştı. Hem de en görülmeyeninden!

Kerem, hep bir arayış içindeydi. Üniversiteden mezun olmadan bir gün önce bile okuduğu bölümün kararsızlığını yaşıyordu. Kendi camiasında çıkmadığı kız kalmamıştı. Magazin sayfalarını süsleyen bir playboy olmasından babası son derece rahatsızdı. Şimdi o Kerem çaresiz bir şekilde oturmuş kara kara düşünüyordu.

"Abi, bir de iyi yönünden bak. Belki senin için iyi olur. Belki değişirsin. Ne bileyim belki daha başka güzellikler olur. Ha abi."

Kerem, ellerini indirip başını kaldırdı. Can'a baktı, sonra evi gezdi gözleri boş bir şekilde. Can ilk kez Kerem'i yenik ve perişan görüyordu tıpkı sesi gibi.

"Eminim öyledir. Ben bittim Can. Ben tükendim. Ailem beni reddetti. Neden peki? Ufacık bir deneme yaptım suçlu oldum. Ben Boğaziçi'ni bitirdim şu halime bak. Beni havada kapmaları lazımken ben neredeyim? Neden? Çünkü babam her yeri aradı ve tüm işlerimin önüne set çekti. O neden? Çünkü onun parasıyla okudum. Can ben bittim diplerdeyim!"

Can, üzgün gözlerle Kerem'e baktı. Bir şey diyecek oldu  ama son onda verdiği söz aklına gelince söylemekten vazgeçti.

"Bak Kerem, günlerce uğraştık. Ben babam annem, bilmiyorum daha kaç kişi. Abi ne baban vazgeçti ne annen. Hayır babanı anladım tamam ama Sevim teyze de Nuh diyor peygamber demiyor. Abi mahvettin yıllardır. Hep de böyle sürecek sandın. Al bir yerine patladı! Yapacağın tek şey bulduğumuz bu çare. İyi ki benim birikimim varmış Kerem. Yoksa bu iş de olmazdı. İş yerin tamam, evin de tamam. Yeni bir hayat seni bekliyor. Bak içime doğuyor her şey çok güzel olacak."

Kerem, hayal kırıklığı dolu gözlerini Can'dan kaçırıp ellerine sabitledi. Bir süre durdu. Ayağa kalkıp pencerenin önüne geldi. Dışarı baktığında içini kasvet bağladı. Bu sokak, bu insanlar? Burada nasıl yaşıyorlardı? Odasındaki manzarayı hatırladı. Bir kez bile bakmaya tenezzül etmediği Boğaz manzarası! Şimdi bırak Boğaz'ı, müstakil evlerden başka hiçbir şey görünmüyordu. Serili çamaşırları da unutmamak lazımdı! Boş gözlerle hayatını düşündü. Tek evlat olmanın verdiği tüm avantajları kullanmıştı. Para, tatil, hep deyince et, hüp deyince su... Oysa şimdi tek başına; yalnız, yapayalnız kalmıştı. Bir dediğini iki etmeyen ailesi onu bir çırpıda reddetmişlerdi! Bir çırpıda? Tamam birkaç şey yapmıştı ama dozunda. Dozunda? Tamam biraz, çok az ileri gitmiş olabilirdi ama bunu hak etmemişti! Annesi... Yüzü azıcık asık olsa dahi oturup sular seller gibi gözyaşı döken annesi; ilk kez bir şey yapmamıştı!  Yapmak da bir tarafa hiç tınmamıştı!

DÜŞLER SOKAĞI NO 7/24 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin