DÜŞLER SOKAĞI NO 7/24

27. Bölüm Rüya

Zeyneb999 melek. Meleğim bu bölüm tarafımdan sana ithaf edildi. Umarım beğenirsin. Buradan yaptığın güzel yorumlar ve verdiğin güzel fikirler için  teşekkür ederim.

Kahve, multimedya ve Düşler Sokağı No 7/24 bölüm 27 sizlerin. Buyrun efenim iyi okumalar ☕️🐞🍀

Sessizlik... Kimsenin konuşmadığı, tepki veremediği ortam ama...

Ahmet'in ve Sevim'in içi içine sığmayan bakışları ve sevinçten birbirlerinin ellerini sımsıkı tutmaları... Zeynep, Ahmet'in son cümlesinden sonra aldığı nefesi içinde tutuyordu. Kerem'in heyecandan içi içine sığmıyor ama dışına yansıtmıyordu. Demet, olanları algılamaya çalışıyor ama olmuyordu. Onun şaşırdığı, isteme olayı değil, Zeynep'in gizliden yaptıklarıydı. Cihan'da onunla aynı düşünceyi paylaşıyordu.

Cihan, gevşettiği kravatını iyice açıp nefes almaya çalışırken; Demet, elini tutup sakinleştirmeye çalışıyordu. Ahmet'in sakin ses tonu ortamı değiştirirken dikkatleri de dağıttı.

"Çok istediğimiz bir şeyin böyle olması garip olsa da ben hiç rahatsız değilim. Siz de şaşırdınız ama sonuca bakmak lazım. Cihan Bey, haksız mıyım?"

Cihan, terleyen alnını mendille silerken gülümsemeye çalıştı. Ahmet, doğru söylüyordu ama az önce kızından duyduklarını henüz kabullenememişti. Kızının Kerem'le evlenmesini bir zamanlar çok istemişti ama şimdi? Şimdi işler değişmişti. Zeynep'in gözlüğünü düzeltmesine ve onun korkak bakışlarına baktı. Zeynep çok değişik bir kızdı. Çocukluğu gözlerinin önüne geldi. Uçan balonların havasını başka balonlara aktardığını hatırlayınca istemsiz gülümsedi. O zaman neden öyle yaptığını sorunca "deney" yaptığını söylemişti üstelik okula bile gitmiyordu. Bir gün balonların havasını içine çekerek uçma deneyi yapmıştı. Oldubitti farklı bir kızı vardı.

Şimdi, o deneyleri balonla değil kendisiyle yapıyordu. Yurt dışı, Düşler Sokağı, gizli gizli izlemeler... Hep farklı şeyler düşünüp yapan kızının istenme olayı da farklı olmuştu. Ahmet'in dediği gibi ikisi de doğru söylüyordu. Şimdi kızına hesap sorsa sonuç ne olacaktı? Zeynep "bir daha yapmayacağım" mı diyecekti? Kendisi sütten çıkmış ak kaşık mıydı? Ya da Demet? Üstelik Kerem'de aynı şeyleri yaşamıştı. Tesadüfün bu kadarı fazlaydı. İkisi birbirinden habersiz yine birbirlerini bulmuşlardı. O zaman yapılacak şey...

"Ahmet Bey, haklısınız. İnanın ne konuşacağımı bilmiyorum. Biz uzun süredir tanışıyoruz. Çocuklarımız tanışsın istedik ama onlar çoktan tanışmışlar. Birbirlerinden uzak durmak için kaçıp birbirlerini bulmuşlar. Ben ne konuşuyorum inanın bilmiyorum. Kerem Bey'i geçen gece dinledim. O zaman içimden şöyle dedim. Kerem başka birini seviyor ve çok kararlı. Mümkün değil o kızdan vazgeçmez ve ben böyle güzel seven kimseye engel olmam dedim. Gözlerindeki o bakışı unutmam mümkün değildi. Gerçekten seven biri her şeyi göze alırdı, tıpkı Kerem gibi. Buraya geliş sebebinizi iadeyi ziyaret olarak düşünmüştüm. Sonra olanları hep birlikte izledik. Ben, Kerem beyi o gece takdir ettim. Sevdiği, sahip çıktığı benim Nazlı'm, nazlı kızımmış. Bu çocuk, hiç söylenildiği gibi değil, çok sağlammış dedim. İmrendim. Madem doğruluk dediniz, ben de öyle yapıyorum. Sevdiğine sahip çıkan, ciddi düşünen ve ailesinin maddiyatına rağmen mesleğini apaçık söyleyen; Zeynep'i isterken bile şimdi yaptığı mesleğini size özellikle söyletmesi onun ne kadar sağlam bir karaktere sahip olduğunu gösteriyor. Zeynep'in fikri belli. Hayalperest için yaptıklarını biliyorum. O zaman kızıp anlam veremediğim olay buralara kadar geldi. Şimdi ne idüğü belirsiz dediğim kişi bizim istediğimiz evlilik için karşımda. Kızım evet dedikten sonra ben neden hayır diyeyim. O zaman yaptığım hatayı şimdi yapmaya niyetim yok. O hata kızımı benden aldı. Araya hasret ve özlem girdi."