Evet arkadaşlaar. Multimedyamızı açalım ve Düşler Sokağı No 7/24 bölüm 24'ü okumaya geçelim. Desteğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. İyi okumalar ☕️🐞🍀❤️Zeynep, ne olduğunu anlayamadan korku içinde titrerken başını Kerem'in göğsüne dayayıp saklanmaya çalışıyordu. Kerem bir yandan Zeynep'i koluyla sararken bir yandan patlayan flaşlardan bir şey göremiyordu. Zeynep'e bakıp o kargaşaya rağmen eğildi.
"Korkma güzelim. Bir şey yok."
Sonra ayağa kalktı. Gazetecilerin yanına gelip sorulan onlarca soruyu dinlerken sinirleri gerilmeye başladı.
"Çıkın hemen! Bu yaptığınıza düpedüz terbiyesizlik denir!"
Bir yandan flaşlar patlıyor bir yandan çekim yapılıyor bir yandan ses kaydediliyor bir yandan gazeteciler konuşuyordu.
"Biz işimizi yapıyoruz!"
"Kerem Bey, babanız sizi evlâtlıktan reddetmiş doğru mu!?"
"Kerem Bey bir açıklama yapar mısınız!?"
"Kerem Bey eğer olanları yalanlarsanız burada işiniz ne!?"
"Uzun zamandır yurt dışında olduğunuz söyleniyordu ama görüyoruz ki hepsi yalanmış neden böyle bir yalana baş vurdunuz!?"
"Kerem Bey yanınızdaki kadın kim!? Sevgiliniz mi!?"
Kerem'in sinirleri gerilirken birden gözü dışarıda olan kişiye çarptı. Reddedip istemediği Semra. Diğer tarafta oturan Vehbi yine aynı boş bakışlarla kendine bakarken, Semra ellerini göğsüne bağlayıp yüzünde pis bir gülümsemeyle Kerem'e bakıyordu. Kerem, gözlerini kısıp bakarken sinirlerine hakim olmaya çalışıyordu. Arkasına dönüp baktığında Zeynep arkası dönük başı öne eğik öylece duruyordu. Ellerini havaya kaldırdı başını öne eğip tekrar kaldırdı. Şu an yapması gereken tek şey buydu!
"Arkadaşlar! Lütfen! Böyle yaptığınız sürece elinize bir şey geçmeyecek artı hiçbir şey öğrenemeyeceksiniz! Rica ediyorum! Lütfen sakin olun! Burası sizin haber yaptığınız mekanlara benzemez! Burası küçük bir sokak!"
Kerem'in konuşması ortamın karışıklığını birden keserken tek ses çıkmaz oldu. Kerem, gazetecilere tek tek baktı. İşlerini yapmak için yanlış zamanda yanlış mekana gelmişlerdi. Daha önce olsaydı Kerem hiçbirini dinlemez çeker giderdi ama şimdi? Şimdi kapana sıkışmıştı. Zeynep'i alıp gitse peşinden gelirlerdi. Zeynep böyle durumlara alışık bir kız da değildi ve zaten durumu gözler önündeydi! Yapacağı şey...
"Arkadaşlar dışarı çıkalım. Sorularınıza orada cevap vereceğim. Hava zaten sıcak. Siz de içeri girince nefes alınmayacak bir ortam oldu. Lütfen."
Gazeteciler önce Kerem'e sonra birbirlerine bakıp dışarı çıkmaya karar verdiler. Kerem, alay etmemişti! Kerem, onları itip yoluna devam etmemişti! Kerem, gayet kibar ve beyefendi gibi konuşmuştu!
Hepsi dışarı çıkınca, Kerem, Zeynep'in yanına geldi. Gözleri hüzün dolu bir şekilde baktı. Zeynep başını kaldırıp korkuyla Kerem'e bakıyor titriyor bir şey konuşamıyordu.
"Güzelim, sana söylemiştim. Eski beni hiç tanımak istemezsin diye. Sana her şeyi anlatacağım. Bana birkaç dakika müsaade et. Şimdi geliyorum."
Zeynep, başını sallayıp onaylarken elini kalbinin üzerine koydu. Bu olanlar? Kerem?
Kerem, Zeynep'i öpüp dışarı çıkarken kaç kez resmi çekilmişti. Bunu bile bile yapmıştı zaten. Dışarı çıkıp sokağa göz attı. Esnaflar dışarı çıkıp meraklı gözlerle uzaktan kendine bakıyorlardı. Üzgün gözlerini onlardan kaçırıp gazetecilere döndü. Konuşurken sesi üzgün ve kısık çıkıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/51390887-288-k561115.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞLER SOKAĞI NO 7/24
RomanceHayatta hiçbir şey tesadüf değildir. Tesadüf değil, tevafuk vardır. İki kişi. İki kırık kalp. Biri kadın biri erkek. Birbirlerini hiç tanımayan bu ikilinin yolları Düşler Sokağında birleşirse n'olur? Ya düşleri gerçek olur ya da hayal kırıklığı ile...