Tahminleriniz ve yorumlarınız için çok teşekkür ediyorum. Kısa bir hikaye olsa da merak uyandırması beni çok sevindirdi. Sizleri seviyorum❤️💛💙💚
Multimedya hepimizin tanıdığı sevdiği bir multimedya oldu. Kahvelerimiz hazır. Soğuk hava, sıcacık bir müzik, sıcak kahve ve bölümümüz sıcak etki. Buyrun efenim. Bölüm sizlerin. İyi okumalar☕️💜🐞🍀
27 yaşına girdiği gün, kaybettiği ümidin fazlasıyla gelmesi Kerem'i ne yapacağını şaşıracak bir duruma getirdi. Üzerinde mum yanan pastaya bakarken gülümsemekten yanakları ağrımaya başladı.
"Hadi Abi. Bu kez bir değişiklik yapıyoruz. Mumları üflüyorsun, içeri öyle giriyoruz."
Kerem, mutluluktan, heyecandan gülerken Can'ın dediğini yapıp gözlerini kapattı. İçinden dileğini tutup gözlerini açtı. Mumu üfledikten sonra alkışlar eşliğinde misafirlerini içeri buyur etti. Zeynep ve Yağmur doğrudan mutfağa geçerken, Kerem içinden geleni yapıp can dostu Can'a sarıldı. O kadar mutluydu ki. İçinde bulunduğu durumda bu yaşadığı gerçekten mutluluktu. Eskiden doğumgününe onlarca kişi gelir ünlü bir sanatçı ayarlanır gece kulübü kapatılırdı ama şimdi? Şimdi mütevazi kiralık evinde Düşler Sokağı'nda sadece üç misafirle doğum günü kutluyordu ama tek bir fark vardı; o da sürpriz, haberi olmadan yapılan bir doğum günüydü. Çağırmadan gelen, o da bir tarafa kendinin bile haberi olmadan yapılan bir doğum günü ve az önce şikayet etiğinin aksine gerçekten yeni bir yaşa girmenin mutluluğu çok farklıydı. Şimdi Can karşısında oturuyor ve kendinin sevinçten içi içine sığmıyordu.
"Sen dönmeyince ben-"
"Ben dönmeyince sen olur mu Abi ya? Kerem, biz kardeşiz. Seni, bırak doğum gününde, hiçbir özel ânında yalnız bırakmam. Sürpriz yapalım dedik. Kızlarla birlikte plan yaptık. Abi çok zormuş. Daha önce bilirsin mekana birlikte giderdik. Gazeteciler ayarlanırdı. Vallahi bu daha zor oldu. Aman Kerem çakmasın, bir şey anlamasın diye kendimi yedim. Allah'tan Yağmur ve Zeynep vardı. Yoksa daha da zorlanırdım."
Kerem, Can'ı dinlerken ilgisini çeken söz Zeynep oldu. Kızlar derken Zeynep de içindeydi. Zeynep? Normal bir ifade takınmaya çalışıp gülümsedi.
"Öyle mi? Demek Zeynep de yardım etti?"
"Tabii Abi. Pastayı Zeynep yaptı. Hazır aldırmam, ben dururken dedi. Diğer işleri Yağmur'la hallettik derken çok şükür yüzümüze gözümüze bulaştırmadan bitirdik. Beğendin mi?"
Elinde tabaklarla Yağmur içeri girerken Zeynep arkasından pastayı getiriyordu. İkramlar sadece yaş pastadan ibaret değildi. Zeynep pastayı getirip sehpanın üzerine koydu. Gözünde yine gözlük vardı. Kerem, minnet dolu bir ifadeyle Zeynep'e bakarken onun gözlerini kaçırıp tedirgin olmasıyla kendini çok daha değişik hissetti.
Zeynep, bıçağı Kerem'e verdikten sonra telefonu alıp biraz geri çekildi.
"Herkes Kerem'in yanına geçsin ben fotoğraf çekeyim."
Yağmur ve Can herkes olarak Kerem'in yanına oturup poz verirken Zeynep ardı ardına fotoğrafları çekmeye başladı. İlk kez bir gazeteci değil gelen bir misafir fotoğraf çekiyordu. Kerem, pastayı keserken Yağmur ve Can objektife bakıp gülümsüyor; Kerem hem pastayı kesiyor hem ağzı kulaklarında poz veriyordu. Zeynep poz poz fotoğraf çekerken Yağmur kalkıp telefonu elinden aldı.
"Şimdi sıra bende. Sen otur ben çekeyim."
Zeynep bir an tedirgin olsa da bir şey söylemeyip Kerem'in yanına oturdu. Gözlüğünü düzeltip poz verirken Yağmur'un konuşmasıyla terlediğini hissetti:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞLER SOKAĞI NO 7/24
Lãng mạnHayatta hiçbir şey tesadüf değildir. Tesadüf değil, tevafuk vardır. İki kişi. İki kırık kalp. Biri kadın biri erkek. Birbirlerini hiç tanımayan bu ikilinin yolları Düşler Sokağında birleşirse n'olur? Ya düşleri gerçek olur ya da hayal kırıklığı ile...