32. Bölüm Acı Gerçek

5.1K 732 269
                                    

Finale bir kaç bölüm kaldı. Efsane bir multimedyamız var. Bu şarkıyı yeni hikayemize koymak istemiştim ama olmadı. Belki ona da nasip olur bilemiyorum.

Değişik bir bölümle karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz. Sizler için yazıyorum ve beğenmeniz benim için çok önemli.

Kahve multimedya ve Düşler Sokağı No 7/24 . Buyrun efenim bölüm sizlerin. ❤️🐞🍀☕️

Saatler gece yarısını çoktan geçmiş ve serin esinti daha da yayılmaya başlamıştı. Kerem, ne hissettiğini bilemeden dolu gözlerle dudağı Zeynep'in alnında dayalı öyle duruyordu. Esen rüzgar ve nefes seslerinden başka ses duyulmayan bir andı.

Şoka girmiş gibiydi. Ne konuşabiliyordu ne düşünebiliyordu. Aklı, beyni, düşünceleri her şeyden önemlisi zaman durmuştu. Karanlık sokakta sadece silüetleri belli iki kişi vardı. Konuşmayan nefes alamayan düşünemeyen iki kişi...

Düşler Sokağı'nda fırtına gibi esen Erhan ve Kerem...

Kerem, düşüncelerinin arasında sağa sola giderken dolan gözlerini açmaktan korkuyordu. Yutkundu. Erhan'ı ilk gördüğünde tanır gibi olmuştu ama o kadar. Daha fazla ne olabilirdi ki?

Sokakta adı geçse bile herkesin hem korktuğu hem sevdiği Erhan yarın evleneceği deli gibi aşık olduğu Zeynep'ti...

Herkesin Abi diye saygı duyduğu, herkesi dize getiren, Düşler Sokağı'nı düş gibi yapan Erhan ve Zeynep! İkisi aynı kişiydi. Zeynep'in her gün kum torbasına giriştiğini ve kaslı kollarını düşündü. Sokağa ilk geldiği gün sırtına nasıl kuvvetli vurduğu aklına geldi. Yağmur'un yanında olduğu gün ve ikisi arasındaki diyalog. İşte şimdi taşlar yerine oturuyordu. O sığınakta yediği tokat aklına geldi. Bu ihtimalleri oturup düşünse Zeynep'in Erhan olduğu aklına yine gelmezdi.

Kokusunu duymasa Zeynep'in orada olduğunu mümkün değil görmez bakmadan çeker giderdi. Kokuyu hissedip arkasına Erhan'ı görmesi her şeyi değiştirmişti. Zaten o koku değil miydi aklını başından alan?

Gözlerini zorla açıp bir süre durdu. Konuşacağı bir şey de yoktu. Zeynep'in ailesi de evinde onu bekliyordu. Bu halde evine götüremezdi. Zeynep'i istemeye gittikleri akşam söyledikleri aklına geldi.

"Ben görmediğim birine bir şeyler hissederken yapılan o teklif beni nerelere sürükledi! Benim için kolay mı oldu sanıyorsunuz? O kadar zor oldu ki. Burası Türkiye. Kadınlar burada serbest dolaşamaz. Yalnız yaşayana, gece dışarı çıkana hep bir şeyler olur. Neden? Çünkü kadınsın. Ben bunlarla mücadele etmek için neler yaptım aklınız almaz. O yüzden anne. Lütfen bana hesap sormayın!"

Aynen böyle konuşmuştu. Apaçık mesaj vermişti. Gerçekten akıl almazdı, alacak gibi de değildi ki!Şimdi sorup da ortalığı bulandırmanın bir anlamı yoktu.

Sadece birkaç dakika süren upuzun düşüncelerini bir tarafa atıp, kollarındaki sevdiğinin yüzüne baktı. Zeynep'in başı öne eğikti. Az önce herkesi tek yumruk darbesiyle yere deviren Erhan, şimdi başını kaldıramıyordu. Elindeki eldivene baktı. Ellerine kına yakıldığı için eldiven giymişti. Şimdi o deri eldivenin üzeri tamamen kandı. Hiç ses etmeden Zeynep'i tutup oturmasına yardım edip kendi de yanına oturdu. Elindeki eldiveni çıkardı. Erhan'ın eldiveninin altından Zeynep'in kınalı elleri çıkmıştı. İçi sızlarken kınalı ellerden gözlerini ayırmıyordu...

Zeynep, başını hiç kaldırmadan yere bakıyordu. Nasıl söylerim diye düşündüğü olayı Kerem gözleriyle görmüştü. Zamanı geldiğinde anlatacaktı; belki de Erhan birden ortadan yok olacaktı ve kimseye anlatmaya gerek duymayacaktı. Böylece olayın üzeri tamamen kapanacaktı ama öyle olmamıştı. Kerem kendini görünce ağrıyan kalbinin acısından kolunun acısını hissetmiyordu. Utancından başını kaldırmaya mecali yoktu, ta ki Kerem çenesinden tutup kaldırana kadar. Başını kaldırdı ama gözlerini kaçırdı. Bakamıyordu, bakamazdı! Yarın evleneceği kızı erkek kılığında o da bir tarafa kabadayı olarak görmesi gerçekten utanç vericiydi! Sevdiği adamın yüzüne bakacak dermanı yoktu. Kınası taşmış ellerine bakarken gözlerini kapattı. Daha fazla bakamazdı...

DÜŞLER SOKAĞI NO 7/24 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin