DÜŞLER SOKAĞI NO 7/24

8. Bölüm 9 Saniyede...

Şenay hanımın söylediği gibi "merhaba"

Arkadaşlar biraz dinleneceğim dedim. Bazıları tamamen gideceğimi düşünmüş. Ben olanlar için üzüldüm. Size hâlimi anlattım. Vazgeçmedim. Gidiyorum demedim. Şimdilik biraz dedim.

Dikkat çekmek için olay çıkarmak için yaptığım söylenmiş. Dikkat çekmek için olay çıkarmak için ağız dalaşına girilir. Olmadık yerde konuşmaya atlanır. Bunu yapmadım yapmam da. Üzgünüm. Burada kaç tane hikaye yazan var ve duyuru hep atılır. Ben de kendimi sizlere ifade ettim biraz gittim ve geldim.

Aldığım yüzlerce mesajınızın hepsini okudum. Belki okumazsın görmezsin yazılmış ama yorumlarınızı artı mesajlarınızın hepsini okudum.

Ben sizlere çok teşekkür ediyorum. Destek olduğunuz için yanımda olduğunuz için. Ne desem boş kalır.

"Lale bizi bırakmazsın giderken bile haber verdin"

Bunun gibi başlayan onlarca mesajla beni çok yakından tanıdığınızı anladım ve çok mutlu oldum. Bir hafta kadar sonra gelecektim ama olmadı. Sizlerin güzel sözlerine mesajlarına duyarsız kalamadım. Güzel gülen yüzünüz hiç solmasın inşaallah. ❤️💖

İTİRAF: Büyük olan olayları elimden geldiğince gizli saklı yazmaya çalışıyorum ama sizlerden ciddili korkuyorum. Hiç aklıma gelmeyen tahminleri görüyorum korkmakta haksız mıyım?

Hikayemiz şimdilik neşeli gidiyor ama... O ama geçsin her şey değişecek. Siyahın Öteki Yüzü ya da Kış Masalı hikâyelerim gibi ağır dramlar olmasa da olaylar biraz üzücü boyutlara gelecek ki zaten bunu tahmin edenleriniz var.

Multimedyayı yine dinlemeyen yoktur eminim. Kahveler hazır biliyorum. Şöyle bir yudum alıp multimedyaya tıklayalım ve buyrun efenim #düşlersokağıno7/24 8. bölüme. İyi okumalar hepinize ❤️🍀☕️

Zeynep'in hızlanan titrek nefesini ve kokusunu buram buram solurken biraz daha yaklaştığında ilk kez heyecanlandığını hissetti. Daha önce hissetmedikleri tüm vücudunu ele geçirirken omzundan itilmesiyle ellerinden kaydığını hissetti. Gözlerini açtığında Zeynep'in  birden tokat atması ve aynı zamanda sinirli bakışlarıyla buluştu gözleri. Ne olduğunu anlamadan yüzüne yediği tokat ve Zeynep'in  sinirle gözlüğünü takıp ayağa kalkması sadece 9 saniye sürmüştü.

"Bakma heveslisi değilmişsin gerçekten! Öpme heveslisiymişsin! Tanımadığın sevmediğin bir kızı öpmekle eline ne geçecek ha? Bir de komşuyuz güya! İnsan komşusuna bunu yapar mı!?"

Zeynep, hızla çıkıp giderken arkasından sersemlemiş gibi bir ifadeyle bakan Kerem bıraktı. Aynı zamanda tokat yediği yüzünü tutup gülümseyen. Gülümsemesi büyürken hâlâ Zeynep'in arkasından bakıyordu. 26 yaşının son günlerinde hayatının ilk tokadını yemişti; hem de bir kızdan. Öpülmek için can atan kızlar. Tam öpecekken tokat atan atarlı kız Zeynep, sadece Zeynep. Yavaşça ayağa kalktı. Olanları hâlâ anlayamamıştı. Sadece öpecekti o kadar. Bunda ne vardı ki? Tam giderken mantar dolu şapkayı görüp gülümsedi. Madem öptürmemişti o zaman? Hemen şapkayı alıp dışarı çıktı. Yağmur durmak üzereydi. Zeynep'e baktığında onun hızla yürüdüğünü görünce dudaklarından küçük bir kahkaha döküldü.

Zeynep'e zıt ağır ağır yürürken kendi kendine gülüyordu. Bir yandan yürüyor bir yandan düşünüyordu. Niye illa öpecekti ki? Hayır öpmese n'olurdu? Bir kez, sadece öpecekti ama o tokat. İşte onu hiç beklemiyordu.

Mis gibi toprak kokusunu içine çekerek yürürken hâlâ Zeynep'i, onu öpeceği ânı düşünüp duruyordu. Kendine gelip derin bir nefesi içine çekti. Hevesini alamamıştı hepsi ondandı. Başka sebebi yoktu ve olamazdı! Piknik alanına yaklaştığını duyduğu seslerden anladı. Başını kaldırıp baktığında Zeynep'in Osman Dede'yle konuştuğunu gördü. Yüzünde oluşan gülümsemeyi yok edip ciddi bir ifadeyle yürümeye başladı. Aksel'in yanına gelip oturdu. Ortam yine neşe içinde bıraktığı gibi duruyordu. Bir dakika kimse ıslanmamıştı. Aksel'e baktı ve üzeri kupkuruydu.