16. Bölüm Yakın Temas

7.1K 885 137
                                    

Benim sessiz okurlarım el kaldırsın.Facebok üzerinden "ben senin sessiz okurunum" diye onlarca mesaj aldım. Seslerini oradan duyurdular ama ben sizlerin varlığını hiç unutmadım. Her bildirimde beni gülümseten isimleriniz. Tek tek sayamam ama gerçekten hissederek yazdığım bu bölümü sizlere ithaf edebilirim. Umarım beğenirsiniz. Unutmayın sizleri seviyorum ❤️🐞🍀☕️

Bilemiyorum ama bu bölüm sanki biraz duygusal oldu gibi. Efsane bir multimedyamız var. O kadar güzel uydu ki anlatamam. İnşaallah sizlerde beğenirsiniz.

Köpüklü, sade Türk kahvelerimiz elimizde oh mis gibi. Multimedyaya tıkladık ve Düşler Sokağı No 7/24 bölüm 16. Buyrun efenim bölüm sizlerin. 🐞🍀☕️

Yağmur, yüzünde donuk bir gülümsemeyle Zeynep'e bakıyordu. Cansız manken gibi bakarken Zeynep'in üzgün bakışları endişeye dönüştü.

"Yağmur, iyi misin?"

Yağmur, gözlerini kapatıp açtı. Başını salladı, anlamayan bakışlarını Zeynep'e çevirdi:

"Ne dedin sen?"

"Neyi ne dedim?"

Yağmur hızla konuşmak istedi dili sürçtü. Sakinleşip nefesini tazeledi.

"Soyut somut dedin ya onu diyorum. Zeynep kalbime inecek şunu doğru düzgün anlatır mısın?"

Zeynep, Yağmur'un tepkisine şaşırırken bakışlarını tekrar Kerem'in evine çevirdi. Üzgün gözlerle bakıp tekrar arkadaşına döndü.

"Güzel bir çocukluk geçirdim. Arkasına başarılı bir okul hayatı derken istediğim üniversiteyi kazandım. Bunların hepsinin üzerine kara bulut gibi çöken ahlaksız bir teklif aldım. Sonrası hayatımın ters dönüşü ve Düşler Sokağı. Arayışa girdim ve internetten biriyle tanıştım. Hayalperest. Havadan sudan derken konuşmamız derinleşti. Özele girmedik ama çok şeyler paylaştık. Sen çok karşı çıktın biliyorum. Tamam mantıksız da bir durum ama oldu bir kere. Ben sana söylemeden Hayalperest'e randevu verdim. Kim, ne değil tanışayım dedim. Aysima'nın kaza geçirdiği güne denk geldi.

RANDEVU GÜNÜ

Zeynep, Hayalperest'e mesaj attıktan sonra cevap beklerken Kerem'e dönüp baktığında onun elindeki telefona gülümseyerek bakması dikkatini çekti. Sevgilisi olduğunu düşündü ama daha önce kafasını karıştıran olaylar? Sonra bir şeyler yazıp beklemesi ve ardına kendine mesaj gelmesi. O an için bir şeyler anlamak istemese de öğle yemeğine dışarı çıkacağım demesi ve iki poğaça alması? Yok tabii ki saçmalıyordu! Aslında saçmalamıyordu. Doğum günü aynı gündü. Sonra diğer gördükleri... Yine de emin olmayıp işini sağlama alacaktı.

Kerem, Can'la birlikte dışarı çıkınca Zeynep de pastaneyi kapatıp peşlerinden çıktı. Taksiye binip giderken tedirginliği devam ediyordu. Uzun zamandır görüştüğü Hayalperest'le az sonra buluşacaktı. Acaba nasıl biriydi? Sarışın olmasın da gerisi önemli değildi. Esmer olsa n'olacaktı ki? Ama Kerem sarışındı. Sarışındı ama yok! Şimdi onun sırası değildi!

Hayalperest, arayışta olduğu bir dönem internetten konuşup tanıştığı biriydi. O kadar! Şimdi buluşacak ve belki de bir daha görmeyecekti. Nefesi gittikçe daralırken randevu verdiği Mado'ya nihayet gelmişti. Taksiden inip hızlı adımlarla Mado'ya girdi. Heyecanla masalara baktı. Sanki eliyle koymuş gibi şıp diye bulacaktı! Masalara baktı, baktı. Heyecandan ellerinin titremesini önleyemiyordu. Masalara tekrar dikkatle bakarken büyük camlı olan yere baktığında gözleri ayrıldı. Kerem! Kerem Mado'ya doğru geliyordu! Hemen geri çekilip izlemeye başladı. Kerem'de aynen kendi gibi masalara baktı. Bir süre ayakta durduktan sonra masaya geçti oturdu.

DÜŞLER SOKAĞI NO 7/24 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin