Efenim tatildesiniz. Haftada iki bölüm de ne oluyormuş😎
Oturdum sizler için bu haftaya özel üç bölüm yazdım.
Kahve multimedya ve Düşler Sokağı No 7/24 bölüm 19 sizlerle. İyi tatiller iyi okumalar✌️🐞🍀❄️☕️
Kerem, etrafına bakarak giden kişiyi görünce nefesinin kesildiğini hissetti. Can, bir şey demeden kalkıp dışarı çıkarken Kerem'e döndü.
"Abi ben misafirimizi eve götürüyorum. Sen de iş yerini kapat gel."
Can, hızla çıkıp giderken Kerem kendine gelip kalktı. Kapıyı kilitleyip hızlı adımlarla evine gitti. Eve girdiğinde birden sarılan annesine hasretle karşılık verdi. Sımsıkı sarıldı. Sevim ağlayarak Kerem'i öpüyor kokluyor bir yandan konuşuyordu.
"Nasıl özledim Kerem anlatamam. Oğlum benim. Annesinin bir tanesi."
Kerem'in boğazı düğümlenirken zorla yutkundu. Nasıl da özlemişti. Aklına hiç gelmezdi annesini bu denli özleyeceği ve bu denli sevdiği...
Sımsıkı sarıldı, öptü. Dolu gözlerle annesine bakarken konuşmak istedi yapamadı. Annesi elinden tutup oturdu. Annesinin yanına otururken başını bir an yere eğdi. Kırık bir sesle zar zor konuştu.
"Aradım ulaşamadım."
Sevim, gözlerini silip Kerem'in ellerini tuttu. Titrek bir sesle cevap verirken ağlamamak için kendini zor tutuyordu.
"Baban Kerem... Lütfen daha fazla sorma boşver. Sen nasılsın?"
Kerem, buruk bir şekilde gülümserken başını kaldırdı.
"Ben boşverdim zaten. Dediğin gibi yine de boşver. Sen nasılsın?"
"Nasıl olabilirim? Sensiz çok kötüyüm. Baban yerini söylemedi. Ben de Can'ı takip ettim. Sen burada nasıl yaşıyorsun? Ben her şeyi düşündüm. Babandan habersiz ev ayarladım. Gidiyoruz oğlum, seni almaya geldim. Burada bir dakika daha kalmana gönlüm razı olmaz."
Kerem, annesini sessizce dinledi. Pencereden baktı. Zeynep'in evine gözü çarpınca belli belirsiz gülümsedi. Zeynep, pastaneden eve gelmiş, yine kum torbasına girişiyordu. Perde çekili olsa da silüeti belliydi. Dalgın bakışlarını annesine çevirdi.
"Hayır, ben bir yere gitmiyorum. Burada bir hayat kurdum babamın istediği gibi."
Sevim, hayal kırıklığı dolu gözlerle bakarken Can rahat bir nefes aldı. Rahat nefes almasına rağmen şaşkınlığını gizleyemedi. Kerem hayır demişti ve bunu hiç beklemiyordu.
"Oğlum, ne demek hayır? Kerem sen buraya ait değilsin. Sen burada yaşayamazsın. Zayıflamışsın yüzün solmuş. Ben buna daha fazla dayanamam."
Sevim, tekrar ağlamaya başlayınca Kerem üzgün gözlerle annesini izledi. Onu üzmek en son istediği şeydi ama istediği gerçekten gitmemekti.
"Anne bak nasıl anlatsam bilemiyorum. Babamın ve senin beni sevdiğinizi biliyorum. Senin bana olan sevginden hiç şüphem olmadı ama dediğim gibi buradayım. Burada kalacağım; en azından bir süre daha. Burada kaldığım zaman içinde çok düşündüm. Ben, hayatı hayal edip hayallerini gerçekleştirmekten ibaret sanıyordum ama değilmiş. Ben, hayal kurup hayallerimi gerçekleştirirken etrafımdaki gerçekleri görmemişim. Dünya benim etrafımda dönüyor sanıyordum ama yanılmışım. Benim yaşadığım hayat dışında başka hayatlar da varmış. Ben babama teşekkür borçluyum. Benim gerçekleri görmemi sağladı. Benden başka insanlar olduğunu, onların da acıları, üzüntüleri olduğunu en önemlisi hayalleri olduğunu anladım. Lütfen anne. Bu gördüğün küçük evde sandığın gibi mutsuz değilim. Mutlu muyum onu da bilmiyorum. Bildiğim tek şey mutsuz olmadığım. Eski ben, mutluluğu başka şeylerde aramışım. Yaptıklarımla mutlu olduğumu sanıyormuşum ama şimdi düşünüyorum da ben mutlu değilmişim. Sana söz veriyorum döneceğim ama şimdi değil. Lütfen kendini üzüp beni de üzme."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞLER SOKAĞI NO 7/24
Roman d'amourHayatta hiçbir şey tesadüf değildir. Tesadüf değil, tevafuk vardır. İki kişi. İki kırık kalp. Biri kadın biri erkek. Birbirlerini hiç tanımayan bu ikilinin yolları Düşler Sokağında birleşirse n'olur? Ya düşleri gerçek olur ya da hayal kırıklığı ile...