Napacağımı bilmiyordum. Tüm basınçekmişti. Saklanmamın anlamı yoktu. Herkes sevgili sanıyordu. Zaten öyleydik. Yani sanırım. Basındakiler yüzünden ilerleyemiyorduk. Güvenlikler gelip bizi aldı. Harry basına açıklama yapmadı. İçeri girince rahatladım, sakindi. Tanrım dışarısı neydi öyle. Demek böyle oluyordu. Hayatları böyleydi. Ünlü olmak zordu gerçekten. Harry beni sarsınca kendime geldim. 'Amy iyi misin?' Gülümsemeye çalışarak evet dedim. Hala dışarının etkisindeydim. Harry'nin koluna girdim. Holde ilerleyip geniş bir salona geçtik. Herkes gelmişti, bizi bekliyorlardı.
İçeri girdiğimizde herkes ayağa kalktı. Hepsi Harry'e değil bana bakıyordu. Bundan rahatsız olmuştum. Kızardım ve Harry'nin kolundan çıktım. Niall'la tanışmıştık. Beni görünce yanıma gelip selam verdi. Harry beni çocuklarla ve sevgilileriyle tanışırdı. En çok Eleanor'a kanım ısınmıştı. Bu sırada Simon beni ve Harry'yi süzüyordu. Simon yeni kız arkadaşın mı Harry? diye sordu. Harry cevap vermedi sadece gülümsemekle yetinmişti. Bende bir şey demedim. Herkes burda olduğuna göre yemeğe geçsek artık dedi Nİall. Biraz daha aç kalırsa bizi yiyecek diyip güldü Zayn. Hepimiz kahkaha attık. Harry sandalyemi oturmam için çekti. Ben oturduktan sonra o da yanıma oturdu. Simon konuşma yaptıktan sonra yemeğe başladık. Çocukları sevmiştim. Böyle olduklarını tahmin etmiyordum. Çok doğallardı. Kameradaki görüntülerini görünce burdan ne kadar farklı olduklarını anladım. Simon 'Harry'le ilişkinizi gündeme getirmeniz için haftaya basın toplantısına geliyorsunuz' dedi. Harry'nin gerildiğini gördüm. 'Hayır Simon.' dedi. Herkes bende dahil olmak üzere şaşkınlıkla ona bakıyorduk. 'Bunu yapmayacağım Simon, üzgünüm' dedi. Ah hayır! Bu ses tonunu tanıyordum. Sinirlenmişti. Liam başını iki yana sallıyordu o da anlamıştı sinirlendiğini .
'Hey dostum sakin ol' dedi Louis.
'Harry yapmamız gereken sadece kamera karşısında durmaksa sorun değil' diyerek araya girdim.
'Tatlı Amy'de kabul ettiğine göre sorun yok' diyerek güldü Simon.
Harry daha çok sinirlendi. 'Hayır Amy dedim o toplantıya gitmiyoruz. Görecek olan zaten gördü' dedi. Elini tuttum, ağmızı açtım ama beni susturdu. 'Simon o toplantıya gelmiyoruz o rahatsız oluyor' dedi. Tanrım saçmalama Harry diye çemkirdim. Arabada nasıl kasıldığını gördüm Amy kameralar karşısında çok gergindin bunu benim yüzümden yapmak zorunda değisin dedi. Masada kimse konuşmuyordu. Herkes susmuştu. Başımı eğdim. Harry ayağa kalktı hepinize afiyet olsun biz kalkıyoruz diyerek bana baktı. Çantamı alıp kalktım bana bir şey deme fırsatı vermeden elimi tutup salondan çıkardı. Salonun dışında bekleyen görevliye anahtarı verip arabayı arka kapıya getir dedi. İçeride çocukların sesini duyabiliyorduk. Simon'a bir şeyler diyorlardı.
Arka kapıya gittiğimizde araba gelmişti. Harry konuşmuyordu. Gerçekten sinirlenmişti. Arabayı hızlı kullanıyordu. Harry burası evin yolu değil diyerek onu uyardım. Biliyordum dedi sertçe. Sahilin tepesine gelmiştik. Harry arabadan inip denize doğru yürüdü, ben arabadaydım. Yüzünü göremiyordum. Yanına gitmeye karar verdşm. Taşlı yolda topuklularla yürümek beni zorlamıştı. Yanına geldiğimde kravatını gevşetmiş gömleğinin iki düğmesini açmıştı. Gözleri parlıyordu. Dayanamayıp sarıldım, buna ihtiyacı vardı. Amy iyi ki varsın diye mırıldandı. Elinden tutup köşedeki banka doğru çektim.
'Bunu yapabilirdik Harry' sesim kısık çıkmıştı.
'Seni düşünmek zorundayım Amy. Kamera karşısında senin ne hissettiğin onların umrunda değil ama benim umrumda'
'Eğer bu sürekli problem olacaksa başlamadan bitirebilriz.' Nefes alışverişi hızlanmıştı. Ayağa fırladı ve bağırmaya başladı. 'İşte bundan nefret ediyorum. Bu yüzden ünümden nefret ediyorum!'
'Üzgünüm öyle demek istmedim.'
Eve gidelim mi? diye sorduğunda onu başımla onayladım. Eve kadar konuşmadık. Odaya geldiğimizde pijamalarını alıp çıktı. Bende üzerimi değiştirip yüzümü silerken bana kırıldı diye düşünmeye başladım. İçeri gelmişti. Yatağa oturup beni izlemeye koyuldu aynadan ona baktım. İfadesiz bakıyordu. Saçlarımı açtım ve yanına oturdum. Üzgündü. Seni kırmayı istemedim diyip başımı eğdim. Başparmağıyla yüzümü kaldırıp biliyorum beni onlara karşı korumaya çalışıyorsun diyip gülümsedi. Biraz sohbet ettikten sonra uzandık saat geç olmuştu.
Yarın pazartesiydi ama zaten birkaç güne diplomalarımızı alacaktık o yüzden gitmemeye karar verdik. Harru göğsümde uzanıyordu. Gece boyunca konuştuk. Daha önce buna benzer şeyler yaşadığını ve sıkıldığını anlattı. Bu sebepten dolayı gruptan ayrılmayı fakat sonra vazgeçtiğini söyledi. Uzun sohbetin ardından uykusu gelmişti.
'Amy her kötü olduğumda beni hep saçımı okşayarak uyutur musun?' dediğinde bütün gece boyunca saçını okşadığımı farkettim.
'Tabii ki' dedim. Bana sarıldı ve göbeğimi öptü.
'İyi geceler bebeğim.'
'İyi geceler' dedim ve gözlerim kapandı.